confess or drink

62 2 1
                                    

Selam

Jungkook
Bazen hayatın çok acımasız olduğunu düşündüğünüz zamanlar oldumu ? benim oldu ve hala devam ediyor içinde bir şeyleri yakıp yıksanda dışarıya sadece küçük bir iyiyim kelimesi çıkıyor ama aslında çok kötüyüm iyi değilim diye bağırmak istiyorum. İşte o an tam şuan

taehyung ile liseye yeni geçtiğimde tanışmıştım o zamanlar çok mutluyduk birbirimizle tanıştığımız için sonra taehyung birisini sevmeye başlamıştı işte o zamanlar anlamıştım tae'yi kimseyle paylaşmak istemediğimi ama sanırım geç kalmıştım her şeyde olduğu gibi...

"Kook yine düşüncelere dalmışsın"

yoongi hyung beni çoğu zaman anlıyordu ne zaman yanlız kalmak istesem izin vermek istemiyordu niyeyse

"Ne düşünüyorsun söyle bakalım "

başımı önüme eğdim ve bir ah çektim
"Bir sürü söyliycek şeyin olup aslında hiç olmaması nasıl bişey hyung?"
Yoongi kaşlarını çatmıştı bu nasıl bi cevap diye sanırım
"Bilmiyorum"
Evet bilemezdi tabi içerde sevdiğim çocuk ile hoşlandığı çocuk birlikte sohbet ediyorlardı asıl kötü olan tae'nin benden yardım istemesiydi evet kırılıyordum ama yinede o mutlu olduğu sürece sorun yoktu ona yardım etmem işe yarıyordu kendimi çok salak hissediyordum kim sevdiği çocuğa hoşlandığı kişi için yardım edip onun mutlu olduğunu görüp mutlu olurdu istemsizce gözümden yaş geldi
"Ah şey ben eve geçsem iyi olur hyung görüşürüz"
Hızlıca yerimden kalkıp içeri geçip tae'ye bakmaya başladım biraz baktıktan sonra bi grup masa içinde oturuyorlardı oyun oynamak içindi sanırım iyi geceler deyip gitsem iyi olucaktı.
Hızlıca masaya yaklaşıp taeye gittigimi haber vermeliydiydim.
"şey tae..."
Konuşmaya başladığımda beni dizine oturtması bir oldu
"Tavşanım neredeydin?"
Lanet olsun bana tavşanım demesine bayılıyordum sadece onun tavşanı olarak yaşayabilirdim sonra Kulağıma yaklaşıp
"Hmm" demişti şuan çok yakınımdaydı kulaklarım bile kızarmıştı  hatta beni böyle yapmasını hem seviyor hemde sinir oluyordum "Ş-şey ben..." ,
"sen ne?"
Bu çocuk lanet neden konuşmama izin vermiyorduki bu kadar yaklaşarak konuştuğu zaman kekeliyordum işte

Beni kurtaran jimin olmuştu benim oyuna katılamamı istemişti elbette istiyordum ama tae ile bogumu yan yana görmek istemiyordum tam reddediceken tae konuşmuştu
"O oynayamaz jimin"
ismini bastırarak söylemişti
"Sananeki taehyung isterse oynar hem bir kaç bardaktan bişe olmaz"

jimin tae yi Her zaman sinir etmeye bayılırdı her fırsatı koluyordu zaten
"jimin hyung aslında ...."
" tamam oyna ama bi seferlik tavşanım devamı yok"
bugün konuşma gibi bi şansım yoktu sanırım yavaşca başımı sallayıp kalkacaken tae beni hızlıca kucağına çekmişti tanrım nee neden bunu bana yapıyorsun kalbim dayanmıyacak artık zaten bogum da burda değildi ama heran gelebilirdi
"Tavşanım rahatmısın? " tam evet diyeceken beni biraz daha arkaya çekmişti lanet zaten hissediyordum şimdi daha fazla hissediyorum

"Tamam başlayalım ozman daha önce hiç oyununu oynuyoruz kuralar belli itiraf et yada iç bu kadar basit " jimin hızlıca söylemişti bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum
"O zaman çeviriyorum"
Şişe 4 defa dönüp jimin ile haseoka gelmişti
"Jimin hiç telefonumu kurcaladınmı?"
jimin düşünmeden evet demiştim jimindi bu herşey beklenirdi.
"Tanrım sen gel buraya "
Jimin gülerek dil çıkarıyordu çok komikti şuan sessizce gülmeye başlamıştım
"tavşanım eğleniyor musun?"
Sesi çok kısık ve kalın çıkıyordu bu beni normalde tahrik ederdi ama tam şuan zamanı değildi yavaşca başımı salladım

obssesedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin