new class, new bully.

ncnb- p1

Hang-suk koleji öğrencilerinin dikkatine artık yeni bir eziğimiz var. İsmi Jeon Jeong-guk olan bu ezik ikiz okulumuzdan gelmiş. Kendisi hazırlık okuyor. Gelme nedeni hala bilinmiyor. Öğrenmek için yarın saat 6'da kapıda olun.

Jennie okulun sitesinden çıktı. Bugün yeni bir öğrenci geliyordu. Heyecanlanmıştı çünkü dönem aralarında sadece ciddi nedenlerle değişim yapılıyordu. Ya 4. Derece ve üstünde zorbalık görürdün ya da 3. Derece ve üstünde zorbalık yapardın. Yani ya yeni bir eziğimiz olacaktı ya da yeni bir zorbamız.

Kim Taehyung eline aldığı muzlu sütü içerek Jennie'ye doğru yürüyordu. Mutlu sütün delikli kısmını Jennie'ye çevirip üstüne fışkırttı. Jennie, Taehyung'a söverek oturduğu banktan kalktı. Binaya doğru yürürken Jihyo'yu görmüştü Jennie'nin yanına geliyordu. Mükemmel gülüşü ile birlikte. Jennie onu görünce gülümsedi. Taehyung iki yakın arkadaşın peşinden geliyordu.

Jihyo bir anda kahkaha atmaya başladı. Jennie ne olduğunu anlamadığı için ona ne var olduğunu sordu. Jihyo gülmekten konuşamıyordu. Bu arada Taehyung çoktan muzlu sütü bitirmiş ve Jennie'nin omzuna kolunu atmıştı. Jihyo gülmemeye çalışarak bir şeyler anlatmaya çalıştı.

Cümleye başlayamadan okulda büyük bir çığlık sesi yükseldi. Jennie ve Jihyo sesin geldiği yöne baktı. 2. kattan geliyordu. Eskiden kütüphane olan boş odadan. Okul içinde çok fazla kavga olmazdı, eğer kavga edilecekse çıkışı beklerlerdi.

Az öncekinden daha kalın bir çığlık sesi yükseldi. Ve çığlıkla eş zamanlı olarak camdan birisi düştü. Siyah uzun saçlı bir kız. Herkes camdan düşen kişiye bakarken Jennie camın önünde duran kişiye baktı. Sapsarı uzun saçlarıyla orada duruyordu. Jennie'nin kendisini gördüğünü fark eden kız koşarak oradan uzaklaştı. Jennie ise hemen üst kata çıktı.

Kim olduğunu biliyordu. Derslerde mükemmel, öğretmenlerin ve zorbaların gözdesi Roseanne Park.

Jennie, Roseanne'in peşinden koşmaya başladı. Tuvalete gidiyordu. Roseanne tuvalete girdi ve kendini bir kabine attı, kapıyı kilitledi. Jennie içeri girip bağırmaya başladı.

"Hey çık dışarı! Konuşmak istiyorum. Seni gördüm." tuvaletten kısa saçlı bir kız çıktı. Ellerini yıkadı ve tuvaletten uzaklaştı. Jennie tuvaletin kapısını kilitleyip kabin kapılarına vurmaya başladı. Ama Roseanne nefes bile almıyordu.

Bu sırada Jihyo düşen kızla ilgilenmeye başladı. Düşen kişi Joy'du. Roseanne'in biricik zorbası. Okulun en büyük nefreti Joy. Taehyung, Jihyo'nun omzuna dokunup gitti. Onunla ya da ona olanlarla ilgilenmiyordu çünkü hak ettiğini düşünüyordu.

Jennie ilk kabine girip klozetin üzerine çıktı ve ellerini kabinin üzerine koydu. Ellerinin sıkı tuttuğuna emin olduğunda ayaklarını bıraktı. Bir kolunu diğer kabine geçecek şekilde ileri attıktan sonra kendini yukarıya çekti. Artık diğer kabinin içini görebiliyordu. Ellerinden destek alarak aşağıya atladı. Şimdi Roseanne ile aynı kabindeydi. Roseanne ona şokla baktı. Bunu yapması çok saçmaydı.

"Şimdi bana bu olayın nasıl geliştiğini anlatıyorsun. Ben de seni kurtarıyorum."

"Nasıl kurtarabilirsin ki? Aşağıya düşürdüm. Ve o amcık surat ne yapar eder kendini öldürür. Sırf suçlu bulunayım diye bütün kemiklerini kırar." Jennie dediklerine yüzünü buruşturdu. Haklıydı, Joy yapardı.

Jennie kabinin kilidini açıp Roseanne'i çıkardı. Yüzünü yıkadıktan sonra lipgloss'ını onun dudaklarına sürdü. Sakin olması gerektiğini söyleyerek yürümeye başladı. Okulun arka kapısını kullanarak garaja gittiler. Jennie arabayı çalıştırıp kendi evine sürdü.

Joy, Roseanne'in yaptıklarını abartarak anlatmış ve kendisini masum konumuna getirmeye çalışmıştı. Öğretmen uzun bir konuşma sonunda Joy'a kimsenin Roseanne'i görmediğini söylemiş ve Joy kafayı yemişti. Ağlamaya başlamış ve kendini acındırmaya devam etmişti. Jihyo öğrenci temsilcisi olarak olanları dinliyordu. Pek tabi Taehyung'da yardımcısı olarak.

Müdür kamera kayıtlarına bakmalarını söyleyerek güvenliği kamera odasına gönderdi. Fakat Joy kendisinin görmek istediğini söyleyip peşinden gitti. Ayağının üzerine basamadığını söyleyip Taehyung'un koluna girmeyi ihmal etmemişti.

Kamera kayıtlarını açtılar fakat bulundukları odanın kayıtları 3 gün önce durmuştu. Kullanılmayan bir odaydı. Gün içinde oraya giren tek kişi Joy'du. Karşı binanın kamera görüntülerini yaklaştırarak odayı izlemeye başladılar. Önce bir çığlık sesi duyulmuştu. Ardından bir gürültü ve Joy'un yere düşmesi. Kamerayı iyice yakınlaştırdılar fakat odada kimse yoktu. O açıyı çeken her kameraya baktılar ama her açıda Joy tek başınaydı. Müdür en sonunda dayanamayıo çıktı. Bu kızın yaptıklarını herkes biliyordu. Canı sıkıldıkça kendini yere atar, herhangi bir konuda kendisinden iyisini gördüğünde ise hakkında dedikodular çıkarırdı. Zorbalık ise yaptıkları arasında en normal kalanıydı.

Müdür, Joy'un velisini arayıp durumu anlatmış ve durumu eğer isterlerse polise bildireceklerini fakat sonucunda büyük ihtimalle akıl hastanesine yatırılacağını söylemişti.

Bu sırada Roseanne başından geçen her şeyi Jennie'ye anlatmıştı. Sabah o odaya ders çalışmak için girdiğini ve Joy'un arkasından gelip ona zorbalık yaptığını. Annesi Yujin için söylediği iğrenç şeyleri ve en sonunda babasının olmayışıyla dalga geçtiğini. Roseanne'i delirtmişti.

Jennie ona sarıldı ve endişe etmemesi gerektiğini söyledi. Fakat Roseanne korkuyordu. Okuldan atılmaktan, polislik olmaktan ya da bunun bir karşılığı olmasından. Hiçbir zaman tam anlamıyla ezilen olmamıştı. Onun tek yaptığı hareketlerine sessiz kalmaktı. Yap dediklerini yapmazdı. Joy, Roseanne'e fiziksel şiddet uygulayamazdı. Bir defasında denemişti ama zararlı çıkmıştı. Okulda ona fiziksel bir zorbalık yapmaya çalışmamıştı çünkü rezil olacağını biliyordu.

Jennie ise oldukça rahattı çünkü Roseanne'in yaptıklarını yok edecek biri olduğunu biliyordu. Daha önce birkaç kez kavga etmişler ve okul kurallarını çiğnemişlerdi. Ama Jaehyun hepsini halletmişti. Söylemesi gereken tek şey "yap"tı.

Jennie, Jaehyun'u arayıp buna yardım edip edemeyeceğini sormuştu. Ve Jaehyun çoktan hallettiğini söylemişti. Jennie buna şaşırmıştı çünkü onun karşılıksız duygularından bihaberdi.

Guys!

P olan bölümler geçmiş ile alakalı

Umarım seversiniz mwah