HİSTERİ

KABUK

Duygularımdan duvarlar ördüm ve o duvarlara tırmanmak için onca düşüncemi katlettim. Yanlış yoldayım,yanlış denizlerde yüzüyorum, yanlış kıyılara çarpıyorum.

Bazen kör olmak gerekir,katliamlardan kendimize bir bataklık kurtuluşu için. Biz yanlışız, biz yanlışla bezenmiş koca evrende doğruları arıyoruz.

Biz bizden güçlülerin köleleriyiz.

07.30

Alarmın sesiyle uyandım. Dün gece nasıl uyuduğumu neredeyse hatırlamıyorum. Yaşadıklarım beni yorgun bırakıyor. Ağzımdaki acı tatla yüzümü ekşittim. Yorganı üstümden atıp ayağımı yatağımdan sarkıttım.
Yaklaşık bir dakika boyunca ellerimi yatağa koymuş dizlerimi izledim. "Evet İsra Gece yine lanet bir güne hazır mısın?"diye kendime kısa bir mesaj verip banyoya gittim. İşlerimi bitirdikten sonra okul kıyafetlerimi giyip direk çıkış kapısına ilerledim. Evdeki iğrenç suratları görüp günümü iğrenç başlatmama gerek yoktu.

Uzun bir yürüyüş sonrası okuluma ulaşmıştım.
Size komik gelebilir ama kendimi en özgür hissettiğim tek yer burası olabilir tabi zorbalık dışında.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Adımımı okulun bahçesine attığım ilk andan itibaren kolumda büyük bir el hissettim. Hiç şaşırmadım bu mavi gözlü cinimdi. Yüzüme pis pis sırıtıp "Günaydın güzelim her zamanki gibi gözlerinde denizi görüyorum. O denizde tusunami yaratmaya hazır mısın?"dedi.

İliklerime kadar korkuyu hissettim. Yaptıklarına alışamıyordum. Yaptığı onca zorbalık çok zoruma gidiyordu.

Ona cevap veremiyordum. Oda bundan cesaret alarak kolumu daha sert sıktı "Sen kendine işgencesin,sen bir canavarsın."dedi.

Bir anda gözlerimi ona kitledim kaşlarımı çatarak ona olabildiğince sinirle baktım"Senin yarattığın bir canavarım. Şimdide bundan pişman olmuş gibi görünüyorsun"dedim.

Oda bana kaşlarını çatarak aynı şekilde tepki verdi "Sanırım artık çok konusuyorsun senin o dilini kesmek lazım."dedi.

Ne olduğunu anlayamadan vücudum aniden atağa geçti resmen bir şey beni kendi içine çekiyordu. Ağzımın içinde acı bı tat oluştu. Tüm midem boğazıma kadar çıkıp geri indir bu anı bilmem kaç defa durmadan yaşıyordum. Kendimi bir an buz gibi hissederken aynı anda ateş gibi de hissediyordum. Daha sonra gözümün önüne bir görüntü ilişti.

Bir ormandaydım,ormanın dibinde ağaçların arasında bacası tüten bı ev gördüm. Ayaklarım benim iznim dışında hareket ederek o eve doğru ilerledi. Kapıya kadar yaklaşıp gene iznim dışında elim kapı koluna gitti. Resmen vücudum benden izinsiz hareket ediyordu.

Kapı koluna dokunmamla kapı kendiliğinden açıldı. Evin ortasında yaklaşık elli yaşlarında yaşlı bir adam eliyle ateşle oynuyordu. Bu asla gerçek dünyada görebileceğim bir şey değildi.
Sahi ben neredeydim böyle?

Adam bi' anda bana bakınca yerimden ani bir irkilmeyle sağıma soluma baktım.

Elinde ki ateşle oynayıp bana doğru küçük adımlarla yürüyüp "El ayak buz kesmiş yürek cehennem."

Sonra kafasını aşağıya doğru indirdi bende aynı anda indirdim ve organları çıkmış boğa tam ayağımın dibindeydi. Geldiğimde bu burda yoktu. Ben ne yaşıyordum?

Aniden kusma isteğiyle geriye doğru yürüdüm adamın gözleri gözlerimdeydi ve öyle bir kahkaha patlattı ki yer gök birbirine karıştı.

Gözlerimi acıyla açtım. Etrafımda insanlar toplanmış acımayla dolu bana bakıyorlardı. Yüzümü ekşiterek kalkmaya çalıştım. Kendimi Cihan'ın kollarında hissettim. Gözlerimi iri iri açarak ona doğru baktım o ise meraklı meraklı bana bakıyordu.

Kendimi çok tuhaf hissediyordum. Vücudumda değişiklik hissettim ama ellerime baktığımda hiç birşey yoktu. Kendimi Cihan'ın kollarından kurtarırken etrafa bakıyordum hocalarda burdaydı hepsi bana acınası bir yüzle bakıyorlardı. Onları göz ardı ederek öğrencilerin arasından hızlıca geçtim. Cihan arkamdan bağırıyordu ama duymamazlıktan geldim.

Koşarak kendimi okula ordanda tuvalete attım.  Benimde gözlerim maviydi ama Cihan'ın aksine benimkiler daha sönük ve cansızdı saçlarımın arası ve yüzüm ıslaktı muhtemelen su atmışlardı yüzüme. Herşeyi es gecerek aynaya daha dikkatli baktım gömleğimin yakasının hafif üstünde vücudumda bir karartı gördüm. Ellerim direkt gömleğime indi. Düğmelerini hızlı hızlı açtım. Aynada ki yansımam beni titretiyordu. Vücuduma aniden ne olmuştu böyle?

Yanlızlık bir ipti hayatıma işlenen

Boynuma asılan idam mektubuydu

Yollarıma serilmiş bir halıydı

Ama ben o ipi ayağıma bağlayıp

Özgürlüğümüde imha ettim.