İki Alakasız Parçanın Kusursuz Uyumu

Ceylinin Sırrı

Ceylinin adını duymasıyla kafasını kaldırdı Ilgaz. Hayır, Ceylinin bunu yapmasına izin veremezdi. Çok tehlikeliydi.
"Avukat hanım iki saniye benimle dışarı gelebilir misiniz?"
"Ben hemen geliyorum Elifçim"
"Evet Ilgaz seni dinliyorum"
"Ceylin bunu yapamazsın, bu kızı savunamazsın"
"Nedenmiş o? Artık müvekkillerimin kim olacağına da siz mi karar veriyorsunuz sayın savcım?"
"Ne alakası var Ceylin? Bak bu adamlar çok tehlikeli ne yapacakları hiç belli olmaz. Aleyhlerinde ifade verildiğini öğrenirlerse seni de bu kızı da yaşatmazlar. Ben her gece sen iyi misin diye düşünerek kafayı yemek istemiyorum Ceylin. Bak lütfen geri çek vekaletini."
"Ilgaz endişeni anlıyorum ama bu tehlikeli adamlar bu kızın hayatını cehenneme çevirdiler. Ben o adamların hepsini içerde görmeden bu davayı bırakmayacağım. Bu şerefsiz orospu çocuklarından korkup da gencecik bir kızı yarı yolda bırakmamı isteme benden. Hem ben kendimi korurum merak etme."
İfade bittikten sonra Ilgaz da adliyeden çıkıp hem ceylinle elife koruma verdirtmek hem de Aykut Soydanı iyice incelemek için karakola gitti. Direkt Erenin odasına girdi.
"Eren Ceylinle Elif Mermerciye koruma yollamamız lazım"
"Abi Elif tamam da Ceylin neden?"
"Çünkü Ceylin hanım Elifin avukatı olmuş. Aykutun karşısına geçmiş. Ne dediysem ikna olmadı bırakmayacak davayı. Eren gözünü seveyim dikkatli ol. İkisini de çok iyi korumamız lazım."
"Tamam abi bende o iş"
"Bir de şu Aykutla ilgili bilgi versene bana biraz. Evli mi? Nereli? Çocuğu var mı? Ayakkabı numarası kaç? Ne varsa elinde işte"
"Abi şurda dosya zaten bakayım. Aykut Soydan. Samsunlu 1 çocuğu var. Evlenmiş ama boşanmış geçen sene."
"Çocuğu büyük mü?18 den büyükse onu da annesini de ifadeye çağıralım belki bir şey verirler bize"
"Büyük abi. 33 yaşında erkek. Adı da...Onur Soydan"
Bu ismi okumasıyla Eren de şok olmuştur.
"Onur Soydan mı?Hani şu Ceylinle çalışan avukat. Emin misin Eren? Ne işi olur Ceylinin onunla?"
"Abi fotoğrafı aynı ama burda meslekte iş adamı yazıyor"
"Mesleği hakkında da yalan söylüyor yani. Ceylini bu heriften kurtarmamız lazım Eren. Ceylini hemen buluşmaya çağır."
"Abi biliyordur belki. Sonuçta avukatlık ruhsatını göstermeden her avukatım diyeni yanına almıyordur ya."
"Bilmiyorum Eren gidince sorarız işte. Benim de geleceğimi söyleme ama"
"Tamam abi arıyorum şimdi ben."
"Ceylin nasılsın?"
"İyi Eren koşturuyorum işte"
"Zamanın varsa yandaki çorbacıya gel de hasret giderelim kraliçe ya özledim valla."
"Tamam geliyorum. Bir çorbaya hayır diyemem valla"
"Tamam kraliçe bekliyorum."
"Hadi gel Eren biz de gidelim de dinleyelim bakalım Ceylin hanımın açıklamalarını."
"Geldim kardeşim."
Ceylin çorbacıya gittiğinde Erenle Ilgazı otururken gördü. Tabi ya böyle bir şeyi tahmin etmeliydi zaten.
"Evet Eren bey. Beni özlemediğinizi, savcınızla planlar kurduğunuzu tahmin etmem gerekirdi"
"Kraliçem valla kusura bakma. Seninle özlemimizi gideririz sonra bol bol ama savcımla konuşmanız gerekiyormuş. Konu da önemli baya"
"Ee niye çağırdınız peki beni Ilgaz savcım?"
"Ceylin sana bir kere soracağım lütfen dürüst ol bana.Senin şu Onur...ne iş yapıyor?"
"İş adamı. Yatırımcı da bunu neden soruyorsun ben anlamadım?"
"E bu herif niye bana gelip avukatım dedi o zaman?"
"Ben öyle demesini söyledim. Başka türlü bilgi vermezsin diye"
"Bravo Ceylin. Çok iyi plan tebrik ediyorum seni. Peki bu engin bilgilerini biraz daha bizimle paylaşır mısın? Eminim sen babasının kim olduğunu da biliyorsundur"
"Evet Aykut Soydan. Nolmuş yani? Savcım nereye varacaksınız bu konuyla ben anlamadım"
"Nereye mi varacağım? Ceylin sen daha bu adamların aleyhinde ifade veren kızın avukatlığını yapmadın mı? Adamların ne kadar tehlikeli olduğunu en az benim kadar biliyorsun. Bütün bunlara rağmen nasıl bu adamın oğluyla aynı evde kalıp onun yatağında yatıyorsun benim aklım almıyor. Ne belli oğlunun da bu işin içinde olmadığı? Ya da babasına karşı bi davada olduğunu öğrenirse ne yapar sana hiç düşünmüyor musun? Neyin peşindesin sen Ceylin? Nasıl kendini böyle bir riske atarsın benim aklım almıyor."
"Size hiçbir açıklama yapmak zorunda değilim sayın savcım iyi günler"
Ceylin kalkmaya yeltendi ama Ilgaz kolundan tutup onu durdurdu.
"Ceylin nolur anlat bana. Anlamaya çalışıyorum ne yapmak istediğini ama anlamıyorum. Sabah bana yapmak zorundaydım dedin mesela. Ne demek istedin?"
"Ilgaz bak sen de söyledin. Bu adamlar çok tehlikeli insanlar ve şimdiye kadar kim bilir kaç kişinin canını yaktılar. Elif bunlardan sadece biri. Benim Elifi de ellerindeki diğer kadınları da kurtarmam lazım. Ben sana delil bulacağım sen de onları içeri at yeter."
"Oğluyla neden birliktesin peki? Sana delil vereceğini mi umuyorsun?"
"Seninle boşandıktan 1 hafta sonra Onur ofise geldi. Çok güzel olduğumu, bana aşık olduğunu, benimle birlikte olmak istediğini, en büyük zaafının ben olduğumu falan söyledi. Ben de kibarca reddettim. Ama o durmadı. Her gün onlarca çiçek yolladı. Adliyede peşimdeydi. Eve kadar takip bile etmiş. Önce çok korktum tabi polise gitmeyi düşündüm taciz boyutundaydı çünkü. Sonra kendim bir araştırayım dedim ve Aykutun oğlu olduğunu öğrendim. Onun bana olan takıntısını kullanabileceğimi düşündüm ve teklifini kabul ettiğimi söyledim geçen hafta. Düşünsene onun sayesinde alacağımız bilgileri. Adamı ömür boyu hapiste tutabiliriz Ilgaz."
Ilgaz sinirden yumruklarını sıkıyordu artık. Ceylin nasıl böyle bir şey yapabilirdi? Aklı almıyordu.
"Sen de bilgi almak için tecavüzcü pislik bir mafya babasının oğlunun altına yattın yani. Bu mu senin avukatlık anlayışın? Kim senden bekliyor ki bilgi getirmeni? Sen müvekkilini savun, gerisini polise savcıya bırak. Sana mı kaldı kahramanlık?" Ilgaz bağırıyordu elinde olmadan. Herkes onlara bakıyordu. Ceylinin gözleri dolmuştu. Ilgaz ne sanıyordu ki kendini? Evet bir iki öpücüğe izin vermişti ama fazlası asla olamazdı.
"Benim kimsenin altına falan yattığım yok. Kafanda ne kurdun bilmiyorum ama insanları suçlamadan emin ol önce bence. Onun evinde de kalmıyorum ayrıca. Beni ne sanıyorsun bilmiyorum Ilgaz. Umurumda da değil artık. Ben bu kadınları kurtaracağım istesen de istemesen de. Sen işini yap yeter" dedi ve hışımla kalkıp gitti Ceylin. Ilgaz sözlerine pişman olmuştu. Biraz fazla ileri gitmişti kabul ediyordu ama Ceylinin kendini böylesine tehlikeye atması gözünü döndürmüştü. Ceyline bir özür borçluydu.
Ertesi Gün
Eren hızla kapıyı bile çalmadan Ilgazın odasına daldı. Çok endişeliydi.
"Hayırdır Eren baya kötü görünüyorsun"
"Abi, Elif Mermerci evinde ölü bulundu. Ceylinin evine gittik. Polis arkadaşlar baygın yatıyordu yerde. Kapı sonuna kadar açıktı. Her şeyi dağıtmışlar abi. Evde boğuşma izleri vardı"
Ilgaz yutkunamadı bi an. Nefes bile alamadı. Alacağı cevaptan korktu bir süre. En sonunda
"C-ceylin peki?" diyebildi sesi titreyerek.
"Ceylin evde yoktu abi. Kaçırmışlar Ceylini"