🩸'0.2

400 56 44
                                    

-Flashback-

*Hyunjin'in gözünden

Zerre keyif almayacağıma emin olduğum bir güne uyanmıştım. Yatağımdan kalkmak istemiyordum lakin aile zoruyla evlendirildiğim eşimin şiddetinden bıkmıştım, kahvaltı hazırlamayıp fazladan dayak yemek istemiyordum.

Her zamanki gibi o uyanmadan kahvaltıyı hazırladım. İçine zehir katacak cesaretimin olmasını o kadar isterdim ki. Eşimin ölüşünü izlemek.. İnanılmaz bir keyif yaşardım, eminim.

Kahvaltı için mutfağa geldiği zaman, yanıma gelip kalçamı sıktığında ona olan nefretim kabarıyordu, lakin o bunu bilmiyordu.

"Çok acıktım bebeğim."

Birlikte kahvaltı etmiştik. Bundan da nefret ederdim. Onun çirkin suratına sürekli maruz kalmak zorunda olmaktan da.

Onunla en başından hiç iyi bir anım olmamıştı ki? Ailelerimiz yüzünden tanıştığımız ilk gün iznim olmadan bana yakınlaşarak beni öpmüştü. Evlendiğimiz güne kadar rahatsız olduğumu söylesem bile sürekli bana temasta bulunup durmuştu.

Evlilik gecemizde birlikte olmayı reddettiğimde beni dövmeye başlamıştı. Bir süre sonra karşı koyamadığım acıya dayanamayıp gözyaşlarım süzülmeye başladığındaysa bana tecavüz etmişti.

Aileme en başından beri evlenmek istemediğimi söylesem de umurlarında bile olmamıştı. Ben de umurlarında değildim ki? Tek düşündükleri bu evlilikten gelecek paraydı, şirketleriydi.

İşe gitmeden önce beni kapıya çağırmıştı. Omzumu sıkarak konuşmaya başladı.

"Uslu ol bebeğim, tamam mı? Beni sinirlendirmek istemezsin sanırım.. Kıyafetlerimi yıkamayı da unutma."

İşe gittiğinde rahatlıyordum, bir süreliğine.

İşleri hallettikten sonra yemek yaptım.

Önceden yedikten sonra odama çıkıp yatmıştım. Güzel bir uyku çekmek istiyordum.

*****

Yüzüme yediğim sert tokatla uyandım. Birkaç saniye şok içinde olanları algılamaya çalıştım. Kocam üstümdeydi ve bana vurmaya devam ediyordu. Acıya karşı tek yapabildiğimse ses çıkartmak ve acıyan yerlerimi tutmaktı.


Yüzümü çizmeye başlamıştı. Sertçe derin yaralar açıyordu. Ardından uzun ve sert tırnakları ile kollarımı kesmeye başlamıştı.

Sonrasındaysa kasıklarıma vurmaya başladı. Penisimin kenarlarına sertçe vurarak canımın yanmasını sağlıyordu.

Dönmemi sağlayıp kalçama vurduğunda ağrı anlatılamaz bir hâle gelmişti. Ardından pantolonunu çıkarttı ve benimkini indirmeye başladı. Yine sevişmek istemiyordum, gözyaşlarımla yalvarmaya başladım.

"İstemiyorum.. Lütfen Woobin.. Bu gidişle beni, benimle seks yapamayacak hâle getireceksin.."

Yalnızca gülmüştü. Vücutlarımız tamamen çıplaktı artık. Bir kez daha şansımı denemek istemiştim.

"Şu an beni becerirsen bir süre beni sikemeyeceksin Woobin. Bunu göze alabiliyor musun.."

İnanmasını istiyordum. İnanmasını deliler gibi istiyordum. Kalçamın nefret ettiğim adam tarafından daha fazla acıtılmasına katlanmak istemiyordum. Ama işler istediğim gibi gitmemişti.

"Sikemeyeceğimi kim söyledi Hyunjin? Beni sinirlendirmeyecektin, yemeği birlikte yiyecektik. Cezasını çekmen gerek bebeğim."

Gözyaşlarımı umursamadı ve kalçama vurduktan sonra işini görmeye başladı. Ağlayarak durmasını söylüyordum. Kimin umurundaydı ki? İşini hallediyordu. Kalçamdaki ağrının fazlalaşması beni sinirlendiriyordu.

İşini bitirdikten sonra beni kendine döndürüp boğazımı sıkmaya başladı.

"Bunlardan her zamanki gibi kimseye bahsetmeyeceksin değil mi minik bebeğim..? Yoksa olacakları biliyorsun..biricik ailen cesedini dereden toplar."

Elini boğazımdan çektiğinde çektiğim acı ve yorgunluk yüzünden uyuyakalmadan önce duyduğum son sözler bunlardı.

-flashback sonu-

My Dear Murderer // HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin