Okula geldiğimde herkes bana dik dik bakıyordu, kendimi keçi gibi hissediyordum. Koridorda adeta bir model gibi yürüyordum ama keçiye benziyordum. Şimdi düşünüyorum da keçiler de model olabilir. Acaba keçiler arasında Victoria's Secret Goats gibi bir şov yapıyor mudur?
Neyse şu an bunu düşünmek yerine neden herkesin bana dik dik baktığı konusuna cevap bulmam lazım. Hmm neden olabilir acaba? 53 kilo ben 64 kiloya çıktığım için olabilir mi? Mantıklı ve geçerli bir neden bence.
Koridorda kendi sınıfım olan 9-A'yı arıyorken yolda kankitolarımı gördüm; Demet, Çiçek, Yaprak'ı gördüm. Okulun 3lü cool kızı gibi kol kola geziyorlardı, anlaşılan onlar da sınıflarını ağrıyorlardı. Hepimiz bu sene de 9 yıllık rekorumuzu kırarak aynı sınıftayız, hem de okul değiştirmemize rağmen. Bunu nasıl mı başardık?
KOPYA.
Girdiğimiz bütün sınavlarda kopya çekeriz prensip meselesi.
Kopya çekmediğimiz tek bir sınav vardı o da "ÖGÇSYSÖS" yani "Öğrencilere Gereksiz Çok Stres Yaptıran Sözde Önemli Sınav"
bu sınav karne ortalamanızı doğrudan etkiliyor. Bir soruyu bile yanlış yapsanız sınıfta kalıyorsunuz, prensip meselesi. Ama müdür velilerinizin kankası veya akrabasıysa veya bir şekilde bağınız varsa o zaman insaflı davranıp sizi 2 sınıf ileri de atlatabilir. Neyse bütün sınavlarda prensip meselesi kopya çektiğimiz için prensip meselesi puanlarımız da prensip meselesi hem aynı.
Bu bir prensip meselesidir. Neyse o dört kızın (Ben, Demet, Çiçek, Yaprak) dehşet içinde birbirimize bakıyorduk.
Baktık...
Baktık...
Bakmaya devam ettik...
Çiçek merhaba dedi
Ben merhaba dedim...
Demet merhaba dedi..
Yaprak yere yığıldı...
Hepimiz bir anda Yaprak'ın dört bir damarından tutup "ÇYOVKHBŞBVR" yani Çok yararlı olan ve kesinlikle herşeye buz vermeyen revire götürdük. Yaprak'ı sedyeye yatırdık. Revirci abla biraz "hmm" dedikten sonra Kalpte Panik Korku Krizi geçirdiği ortaya çıktı. Revirci abla "sanırım sevgilisinden falan ani bir şekilde ayrılmış panik olmuş ardından korku ardından kriz gelmiş. Kalbine buz tutsun 20 dk 48 sn geçer."
Yaprak uyandıktan sonra ilk beni gördü. Sen kimsin dedi.
Bana.
Sen kimsin dedi.
Bana. ANLIYOR MUSUNUZ BANA.
Bir an hafıza kaybı falan yaşadığını düşündüm ama diğer kızlara adlarıyla seslenerek "ne oldu bana" dediği için hafıza kaybı olmadığını anladım. 5-6 saniye şok içinde durduktan sonra: "ben.. ben Buket! Tanımadın mı?" Yaprak'ın gözleri fal taşı gibi açıldı "BUKET NE OLDU SANA?!" Ben de saf gibi "saçım mı? Aaa teşekkür ederim maşayla kıvırcıklaştırdım değişik olsun diye" dedim. Demet hemen atılıp "Buket, yanlış anlama ama sanırım onu kastetmiyor" bir an yüzüm soldu dördümüz de anlamıştık. Yaprak herşeyi aşka bağladığı gibi bunu da aşka bağladı. "Sevgili, Buketciğim canım buketciğim. Sen bu haldeyken nasıl erkeklerin önce gözüne sonra kalbine sonra da hayatına girmeyi planlıyorsun benim canım kankitom, nasıl?"
Ben artık hiçbirşeyi umursamıyordum. LGS sürecinden kalma bir alışkanlık. Ölü gibiydim. Ruhum ölüydü. Hiçbirşeyi takmıyordum sadece soru çözüyordum. Best friendim ölse takmayacak durumdaydım. Soğuk kanlı bir tavırla "erkekler umrumda değil. Hem beni kalbim için seven erkeklerle olmak istiyorum. Dış görünüşümden değil."
Çiçek de hemen kankitolarına katılıp "bu gidişle zaten dış görünüşünden seven bir erkek bile olmayacak canım. Eğer öyle bir şey bekliyorsan çok beklersin canım. O senin dediğin şey sadece filimlerde oluyor" Ben ikizler burcuyum. Kızların hepsi akrep şansa bak. O yüzden sürekli saçma sapan konularda felsefe yeteneklerimizi konuşturuyoruz. Sanki bir söyleşi var onlar bir tarafı savunuyor ben bir tarafı. Ve şansa bak yalnız kalan hep ben oluyorum.
Bu hayatta benim tarafımda olan biri görülse zaten o gün güneş tersten doğuyor demektir ne demek istediğimi anladınız.
Biraz din kültürü ve ahlak bilgisi yeteneklerimizi konuşturalım lütfen. Kıyamet günü güneş tersten doğacakmış ya. İnş yanlış hatırlamıyorumdur bunu rüyamda da görmüş olabilirim valla hiçbir fikrim yok. Neyse ben de çok soğuk bir bakış atıp hemen koşarak sınıfı aramaya koyuldum ve sonunda buldum. Sınıfa çok yakışıklı bir erkek vardı. Çok ama çok ama çok. Sınıfta bir tek o vardı çünkü dersin başlamasında daha 20 dk vardı. Telefonuyla oynuyordu. Sonra ayak seslerini duyunca
kafasını kaldırıp bana baktı 20 sn birbirimize baktık. Gözleri ışıldıyordu. Ona adını soracaktım ama...