Tam bir şey diyecekken gözlerime durmam gerektiğini söyler gibi baktı.
Ne yapacaktım ki artık nasıl korkuttuysa adamları?..
Jackson odadan çıkarken kapıyı açık bıraktı.
Herhalde bir şey istersem kolayca duyulsun diye yaptı bunu.
Ne olurdu o meymenetsiz yerine Jackson ile evlenseydim?
Telefon yok bilgisayar yok okul yok arkadaş yok oyalanacak bir şey yok ve en önemlisi YEMEK YOK!
Belimin ağrısı biraz geçtiği için hemen kalkıp saçlarımı yeniden bağladım.
Yemek yemeliydim ben!
Aşağıya indiğimde ortalıkta kimse yoktu.
Mutfağı bulmak için etrafa göz gezdirdiğimde salonun hemen önünde olduğunu gördüm.
Mutfak bölümünden salon görünüyordu.
Amerikan mutfağıydı bu galiba.
Dolabı açtığımda şok oldum.
Hani burasi zengin eviydi?
Nerede çeşit çeşit yemekler?
Nerede bunlar ya dolap bomboştu.
------------
Lisa
Jungkoooook buraya gel!
Buraya gel dedim sana!
---------
Çıt çıkmıyordu ya.
Dış kapıyı açıp bahçeye göz gezdirdim.
Çıkış kapısının önündeki adamlar tek yerindeydi.
Evin arka tarafındaki depo gibi yer dikkatimi çekti.
Hızlı adımlarla oraya ilerledim.
Kapıda iki koruma vardı.
-------
Koruma
Buraya girmeniz yasak.
Lisa
Ben sizin patronunuzun karısı sayılırım.
Önce odaya kilitlediniz şimdide beni içeri sokmuyorsunuz.
Jungkook ve babasıyla konuşmam gereken konular var galiba?
Adınız neydi sizden de bahsedeceğim?
Koruma
Özür dilerim efendim sadece görmek istemezsiniz diye düşünmüştüm.
Çekilin içeri girebilir.
-------
Çok mantıklı bir insan olmasaydım içeri giremezdim.
Demir kapı azıcık aralandığında içeri girdim.
Ve gerçekten görmek istemeyeceğim şeyler gördüm.
Bu iğrençti..
Karşımda kanlar içinde yaşadığını belli etmeye çalışır gibi hırıltılar çıkaran bir adam vardı ve karşında ise elinde silah tutan bir adet Jungkook.
Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken varlığımdan habersiz olan Jungkook adamın kafasına bir el ateş etmişti.
Boğazımı acıtan bir çığlık atmıştım.
Bu çok kötüydü!
-------
Lisa
S-sen nasıl böyle bir şey yaparsın!?
-------
Adamın kafasından akan kan yeri boyamıştı.
------
Jungkook
Kim seni içeri aldı?!?
Lisa
İğrençsin...
---------
Ağlamaya başlamıştım.
Bu berbat bir histi.
Önümde biri ölmüştü ve ben bir şey yapamıyordum.
Jungkook sinirle silahını yere fırlatıp yanıma yaklaştı.
-------
Jungkook
Eğer dediklerimi yapsaydın böyle olmazdı!
Simdi hemen odana çıkıyorsun.
Lisa
Se-sen birini öldürdün!
Buna göz yumamam.
Sen iğrençsin!
Birinin hayatını elinden almaya hakkın yoktu!!
Jungkook
Fazla konuşma hadi gidiyoruz.
------
Elimi tuttuğunda engellememe rağmen beni dışarıya sürükledi.
Kapıdaki adamlar o halimizi görünce şaşırıp kaldılar.
-----
