9

352 20 25
                                    

*Build




Tong Bible'i acele ile dışarı çağırıp konuşmak istediğini söylemişti.Onlar ikisi konuşmak için dışarı çıktı ben de bulduğum fotoğraflara bakıyordum. Ahh sonunda ona göstereceğim fotoğrafı bulmuştum.Bu benim çocukluk aşkım, onun sevdiğin kız yani arkadaşım Laura ve benim olduğum bir fotoğraftı.

Fotoğrafın altında
'Prince and Knight' (Prens ve Şövalye) yazıyordu.Bahs edilen prens ben ve şövalye de oydu.Bu takma isimlerimize o kadar alışmıştık ki bizi tanıyan her kes bize böyle sesleniyordu.Neredeyse gerçek ismini unutmuştum.

Tabii ki bu şakaydı çocukluk aşkımın ismini nasıl unutabilirdim ismi Bibl-        dur bir dakika.Yoksa..... Hayır.Gerçekten ikisi aynı kişi olabilirmiydi.

Soyadını hatırlamaya çalıştım ama kahretsin hatırlayamıyordum.Bible yoksa o gerçekten çoçukluk aşkımmıydı? Gerçi mantıklı geliyordu düşününce anlatdığı hikaye benim hikayemin başka bir açıdan anlatımı gibiydi.Fakat ben o çocuğun beni sevmediğini biliyordum ama onun anlatdığına göre seviyordu.Hemen fotoğrafları yatağın üstünde bıraktım ve ona sormak için acele ile dışarı çıktım.

"Ne var ki bunda"

"Bible bu kız senin sevgilin mi?Sana Buildi üzersen sana ne yapacağımı söylemiştim değil mi?"

Bible'in sevgilisi mi vardı yani?Bu düşünce ile saniyesinde gözlerim dolmuşdu.Ben çocukluk aşkımı bulduğumu düşünmüştüm ama onun zaten bir sevgilisimi vardı?

"Dur bir dakika düşündüğün gibi değil "

"Neyi açıklayacaksın çift gömleği giyiyorsunuz ve birlikte randevuya çıkmışsınız bide Laura yazıp yanına kırmızı kalp koymuşsun."

Laura?? Bible gerçektende küçükken sevdiğim çocuktu.Yoksa bu kadarı tesadüf olamazdı.Ama eğer Tong'un söylediği gibiyse o Laura'ya mı aşıktı.Fotorafını isminin yanına kalp koyarak paylaştıysa muhtemelen aşıktır diye düşündüm.Fakat bu düşünceler beni hiç iyi hissettirmemişti.Çoçukluk aşkımı bulmuşken yine kaybetmek hiç istemeyeceğim bir şeydi.Gözümden bir damla yaş aşağı süzülürken Bible'in bana doğru döndüğünü gördüm.Bu halime tanık olmasını istemediğimden dışarı koştum.

Hala pijamalarımlaydım ve yanıma telefon, cüzdan hiç bir şey almamıştım. Saat çok geçti neredeyse gecenin 2-i falandı.O yüzden fazla uzaklaşamazdım.Bahçeye doğru geçip havuzun kenarına oturdum ve ayaklarımı  suya soktum.Hala ağlıyordum.Boğazımda bir düğüm hiss ettim bu çok acıvericiydi.

Bir kaç dakika sonra kapının sesini duydum.Sanırım bu Bible'di başka kim olacak ki.Beni bulmak için önce ön bahçeye göz atmış sonra koşarak arka bahçeye gelmişti.Gözlerimi sildim ve ağlamamı durdurmaya çalıştım.Ayak seslerinin bana doğru gelip arkamda durduğunu hissettim.

"Biuuu.."sesi kısıktı. Etraf bu kadar sessiz olmasa duyulmayacak gibiydi.Sesini duyduğumda kendime hakim olamadım  gözümden süzülen bir damla yaş ile hıçkırdım.Yanıma gelip oturdu ve oda ayaklarını suya salladı. Bir süre sessiz kaldık sessizliği bozan yine o oldu.

Elindeki fotoğrafı bana uzatarak "Biuu fotoğrafta ki çocuk senmisin-" dedi ve hafifçe burnunu çekti.Hala suya bakarak başımı yukarı aşağı salladım. "Beni hatırladın mı?" Diye sordum. Biraz daha yanıma sokuldu ve "Seni nasıl hatırlamam tabii ki hatırladım.Sadece sen soyismini mı değiştin? Çocukken-"

"Evet şey babam öldükten sonra annem şehirden taşınıp ona babamı hatırlatan her şeyden uzaklaşmak istedi.Soyismini  değişti ve kardeşim ile bende soyismimizi değişmek durumunda kaldık." Annem babamı çok seviyordu ve öldüğü zaman çok ağır depresyona girmişti.İlk başlarda her gün sabahtan akşama kadar sadece babamın fotoğrafına bakıyor ve ağlıyordu.Sonra bir psikolog ile konuşması gerektiğine onu ikna ettik artık depresyondan çıkmalıydı.Psikolog ise ona babamı hatırlatan her şeyden uzak durması gerektiğini söyledi. Başlarda itiraz etse de bir kaç görüşme sonrası ikna olmuştu.İşte böylece soyismimizi bile değiştirip annemin soyadını almıştık.

Sadece sarıl bana~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin