twenty one

5.9K 111 21
                                    

yorum:(!!

düz yazı

"hey, yanıma gel!"

saye, gülümseyerek dizüstü bilgisayarını kucağına çekerken esmer olanın yanına oturmasını bekliyordu. esmer olan; uzun, siyah saçlarını tek bir hamleyle omzundan geriye doğru attı ve kendisine göre daha minyon olan kıza yaklaştı.

ruhan, internette olduğundan çok daha çekingendi. bazen saye'nin gözlerinin içine bakmaya bile utanıyor ve parmaklarını birbirine sürterek etrafı inceliyordu. saye'nin yanındayken, sanki kalbi guguklu bir saatmiş gibi çığlık atıyordu ve tüm bunlar kelimenin tek anlamıyla saye'yi çıldırtıyordu.

ruhan'ı rahatsız hissettirecek tek bir şey bile yapmazdı fakat bazen kendini onun o güzel, dolgun dudaklarına ve her zaman bir dekolte dokunuşuyla açıkta bıraktığı göğüslerine bakmaktan alıkoyamıyordu.

onlar konuşmaya başlayalı neredeyse iki ay olmuştu ve birlikte çok fazla zaman geçiriyor, zaman geçiremedikleri her an ise internet üzerinden konuşmaya devam ediyorlardı. -saye ise ruhan'a çıplak fotoğraflarını göndermeye devam ediyordu.-

"ne izleyeceğiz?"

ruhan sessizce sordu. saye konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı. delicesine hoşlandığı kadının ona bu denli yakın olması vücudunu alev alev yakıyordu.

"sen ne izlemek istersen," diye yanıtladı ve kafasını sola yatırarak ruhan'ın o çok sevdiği güzel gözlerine bakmaya başladı.

ruhan yutkundu. saye'ye olan ilgisini inkâr edemezdi. başlangıçta her ne kadar onunla ciddi olacağını düşünmese de, şimdilerde iletişim kurmadıkları ufacık bir anda bile yokluğunu hisseder olmuştu. "bilmem," diye mırıldandı. "seçeneklerimize bakalım mı?"

saye onu kafasıyla onayladı ve parmak uçlarını dizüstü bilgisayarında gezdirmeye başladı. bu sırada esmer olan, yanında oturan ve ruhan'ın ne hissettiğinden bi'haber şekilde bilgisayarıyla uğraşan güzel kadını seyrediyordu.

tanrım, diye düşündü. saye kusursuz yaratılmış.

ona dokunmak istedi. beyaz, göğsünün hemen altında sonlanan straplez bluzunun altından göğüslerini avuçlamak, göğüs uçlarını parmaklarının arasında hissetmek ve bir yandan onun o güzel tenini okşarken, bir yandan onu soluksuzca öpmek istedi.

onu ne durduruyordu ki?

sağ eliyle saye'nin çenesini tuttu ve yüzünü yavaşça kendisine çevirdi. "ne oldu?" diye sordu, karşısındaki cılız kız. "eğer bu filmleri beğenmediysen..."

haftalardır deliler gibi hissetmek istediği o dolgun, çilek rengi dudakların, kendi dudaklarının üzerine kapanmasını beklemiyordu.

ruhan, saye'nin üst dudağını dişleri arasına alırken saye henüz şaşkınlığını üzerinden atamamış, öylece bekliyordu. bunun üzerine esmer olan, sol elini güzel kızın boynuna yerleştirdi ve çekiştirmeye başladı dudağını.

saye kıkırdadı. bilgisayarını kucağından indirdi ve ruhan'a biraz daha yer açtı.

ruhan, kalçasının birkaç parmak altında biten eteğinin açıkta bıraktığı bacağını, yanında oturan kızın kucağına uzattı. onu öpmeyi bırakmıyordu, o güzel dudaklarını çekiştiriyor, saye'nin de onun dudaklarının tadına bakmasına izin veriyordu.

dudakları, soluklanmak için birbirinden ayrıldığında ruhan, saye'nin kucağına yerleşmişti. saye'nin gözlerinin içine bakamayan o çekingen kadın yerine, gözleriyle karşısındakini yakan bir kadın duruyordu saye'nin karşısında.

dayanamıyordu. saye, sol elini ruhan'ın eteğine daldırdı ve bacağını okşamaya başladı. dudaklarını tekrar birleştirmiş, suyunu bulmuş bir gariban gibi kana kana içiyordu ruhan'ın dudaklarından.

esmer olan, ince parmaklarıyla cılız olanın göğüslerini kavradı. küçük göğüsleri sıkıyor, onlara dokundukça kendinden geçiyor, daha da sert öpüyordu.

saye'nin dudaklarının arasından minik bir inilti kaçtığında ruhan kucağında zıplamaya, göğüs uçlarını parmaklarının arasında ezmeye başladı.

saye'nin parmak uçları, ruhan'ın külodundan içeri sızarken ruhan saye'nin straplez bluzünü sıyırmış, kendini saye'ye bastırarak göğüslerine yönelmişti.

saye, ruhan'ı okşuyor, ruhan'ın dişlerini göğüs uçlarında hissettikçe daha da sert okşuyordu. işaret parmağını, büyük dudakların tepesine, klitorise bastırdığında ruhan çığlık atmış, kendini saye'ye daha da fazla bastırmış, hızlanan nefeslerini saye'nin göğüslerine üflemeye başlamıştı.

saye kafasını geriye yatırdı. ruhan göğüslerini yalarken, "ruhan," diyebildi.

"daha fazla bastır!" ruhan bağırıyordu. saye'nin elini kaptı ve daha da hızlı okşadı kendini.

sol eliyle kendi dolgun göğüslerini kaptı. cayır cayır yanıyor, zonkluyordu. göğüslerini avuçladı. kendine masaj yaparken bir yandan kalçasından kavrayan saye'nin onu kendisine daha da fazla bastırmasına izin veriyor, bir yandan da inliyordu.

"lütfen durma."

yalvarırcasına konuştu. iniltileri birbirine karışıyor, saye ruhan'a minik öpücükler veriyor ve onu okşamaya devam ediyordu.

ruhan'ın bacakları titriyordu.

daha hızlı, daha sert.

saye parmaklarıyla dudaklarına vurmaya başladığında ruhan nefesini tutmuş, boğazındaki tüm damarların birazdan fırlayacaklarmış gibi kendilerini tanıtmasına izin vermiş ve titreyerek gelmişti.

ağlar gibi inlemeye devam ediyor, kendini okşuyor ve saye'yi hissediyordu.

tanrım, ruhan saye'yi gerçekten seviyordu.

tanrım, ruhan saye'yi gerçekten seviyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

not sorry for the nudeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin