Şarkıyı dinlemeyi unutmayın!
İyi okumalar...
Yol boyu baslı müziklerle geçiren Taehyung'u, yavaş yavaş uyku bastırıyordu. Aklına oraya gideceği zaman yapacakları gelince heyecanlanıyor buda uykusunu kaçırmasına sebep oluyordu.
Taehyung tam bir gece adamıydı.
Kadınlarla veya erkeklerle takılmaya bayılır, çapkınlığı ve yakışıklılığıyla herkesi ağına düşürürdü. Uzun süreli bir ilişki yaşamaktan uzak durur, kimseye salak gibi bağlanamazdı. Hayatı boyunca ailesinden pek bir ilgi almayan çocuk olduğundan rahatlığına her konuda düşkündü. Özgürlüğü seviyordu. Aklına ilk ne gelirse onu söyler, düşünmeden hareket etmeyi severdi.
Son 10 senedir de tek başına yaşar giderdi. O 10 sene boyunca deli gibi çalışıp durmuştu. Şimdi ise şirket CEO'suydu.
Bunu duyan ailesi ise doğduğundan beri gösterilmeyen ilgiyi o zaman göstermeye başlamıştı. Taehyung ne kadar amaçlarını anlasa da her ay onlara düzenli bir şekilde para gönderiyordu. Sonuçta bir bağları vardı ve onlar Taehyung'u ne kadar sevmeselerde, Taehyung onları hala seviyordu.
Tek gecelik bir ilişkiden doğan çocuk olması bu sevgisizliği öne sürmüştü. Babasını hiç görmemiş, annesi ise başka bir adama aşık olup onunla evlenmişti. Taehyung daha 5 yaşındayken ise küçük kız kardeşi doğmuştu. Kız kardeşi ise annesi ve üvey babasına nazaran ona daha iyi davranıyordu. Ama büyüdükten sonra onunla da bağları kesilmişti.
Onlarla sadece ayda bir kere annesine para göndermek için konuşuyordu. Nerede yaşıyorlar?, hayatları nasıl?, yaşlandılar mı?, sağlıklılar mı?, hiç birinden haberi yoktu.
Şimdi ise 2 haftalık tatili için California'ya gidiyordu. Çöl bir otoyolda yavaş bir şekilde arabayla gidiyordu. Uykusunun daha çok bastırmasıyla yakınlarda bir yer aramaya başladı. Yaklaşık yarım saat sonra ilerde kasaba gibi bir yer görmüş ve yavaş giden arabayı hızlandırmıştı.
Hızlanmasıyla kahverengi uzun saçları rüzgarda savruluyordu. İşte Taehyung'u bu özgür ve huzurlu hissetiriyordu. Yüzüne, saçlarının arasına değip geçen o rüzgar onu iyi hissettiriyordu.
Kasabaya gelmiş ve uzakta ileride beyaz ışıklarla parıldayan yere doğru sürmüştü. Gördüğü otel yazısıyla gülümsemiş ve Mercedes Benz arabasını park edip uyuşan bacaklarıyla otele doğru adımladı. İçeriye girdiğinde modern güzel bir otel olduğunu fark etti. Bu hoşuna gitmişti. Çünkü ilk gecesini pis kirli bir yerde geçirmek istemezdi. Resepsiyona doğru ilerleyerek hafif sırıtışla
"merhaba" dedi.
Karşısındaki kadın ise gördüğü adama büyülenmeden işine odaklanmakta zorluk çekti.
"merhaba efendim. Hotel California'ya hoşgeldiniz."
Taehyung o sıra dışarda tabelada sadece otel yazısını okuyup girdiği için adını yeni öğrenmişti. "Sadece bu gecelik bir oda verebilir misiniz?" Kadın Taehyung'un yüzünden gözlerini zar zor ayırıp bilgisayarında baktı. Boş olan odalara bakıp birisinin kartını verdikten sonra taehyung ise parasını ödemiş kartı almıştı.
Asansöre ilerleyip düğmesine bastı ve bekledi. 2-3 dakika sonra gelen asansörle kapısının açılması bir oldu. Taehyung tam içeri adımlayacağı sıra içerden koşar adım çıkan bembeyaz süt gibi bir çocuğu gördü.
Çocuk hızlı bir şekilde geçtiği için taehyung'un omzuna sert bir şekilde çarptı. Taehyung ise sadece ağzı aralık bir şekilde donup kalmıştı. Omzunda acıyı hissetmemiş sadece çocuğun ona dokunmasına sevinmişti. Çocuk arkasını dönüp Taehyung ile yüz yüze geldi.