Ama Asla Gidemezsiniz!

39 5 1
                                    


Şarkıyı dinlemeyi unutmayın!

İyi okumalar...

Bugün o gündü.

Büyük gün.

Jeongguk görmesine yaklaşıp 1 saat vardı ve heyecandan elleri titriyor, terliyordu. 1 yıl boyunca aklından çıkmayan çocuğu görecek o güzel kokusunu soluyabilecekti.

Çok özlemişti onu.

O kadar çok özlemişti ki her gece rüyalarında ziyaret ediyordu çocuk onu. Yıldızları izlemeyi unutmamıştı. Her izlediği zaman çocuğun sevgisini hissetti, oda ona seni seviyorum diye yüzlerce kez fısıldamıştı. Tek dileği umarım onunda hissettiğiydi.

Ona kavuştuğu an yanlızlık kokan odasını onun kokusuyla dolduracaktı. Ona kocaman sarmalayacak asla bırakmayacaktı. Bir daha onu kaybetmeye göze alamazdı. Bu zamana kadar arkadaşları sürekli ona birisini bulmaya çalışsada kimse onunla kıyaslanamazdı. Hepsinde de istemediğini, onu bekleyeceğini söylemişti.

Ona hediye bile almıştı. Gökyüzünden bir yıldız almıştı ona. İsminide ikisinin adını koymuştu. Çok mutlu olacaktı. O gülüşünü hatırlayınca yüzünde huzurlu bir gülümseme belirdi. İçinde çok ufak korku vardı. Bu korku çocuğun onu unutmasından kaynaklıydı. Ama asla o tarafa kaydırmıyordu aklını. Emindi çünkü, beklerdi, onu söz vermişti ve tutmak zorundaydı.

İçi kıpır kıpır olan adam daha hızlı sürmeye başladı arabayı. Bir an önce varıp sevgilisini görmek istiyordu. Bu 1 yıl boyunca onunla bir sürü hayaller kurmuştu. Hepsini yapmaları gerekiyordu. Arada özlediğinden ağladığı zamanlar olmuştu. Bunuda fotoğraflarına bakarak geçirmeye çalışmıştı fakat daha çok ağlamasına sebep oluyordu. Acaba oda böyle hissediyor mudur diye düşünmeden edemiyordu. Çünkü onlar iki bedende tek ruhlardı. Ayrılamazlar, kopamazlardı.

Kasabaya yaklaşmaya başlayınca kalp atışları hızlanmış sıcaklamaya başlamıştı. Arabanın aynasından kendisine bakıp saçlarını düzeltti ona güzel görünmeliydi. Sonuçta sağlıklı olacağına, gülüşünü eksik etmeyeceğine dair söz vermişti.

Otelin olduğu yere doğru yaklaştığında büyük bir kalabalık ve araçlar görmüştü. İki ambulans bir tanede polis aracı vardı. İçindeki telaşla gaza basıp ilerlediğinde otel yerine yer yer dökülmüş, kararmış bir bina görmüştü. Arabayı kenara çekip durdurmuş, inmişti.

Herkes bir panik içinde içeriden çıkarılan yarısı baygın yarısı yaralı insanlara yardım ediyorlardı. Otelin arkasında yeni gördüğü itfaiye hala yukarıdaki yangını söndürmek için uğraşıyordu. Taehyung ne olduğunu bir süre idrak edemesede içindeki korkuyla tek tek çıkan insanlara bakıyor tanıdık simayı görmemesi için içinden tanrıya yalvarıyordu.

Alnından akan teri elinin tersiyle silmiş hava ne kadar soğuk olsada onun bedeni soğuk terler döküyordu. Arkasından yardım isteyen birini duyunca hızla ilerlemiş yaralı olan adama destek olarak ambulansa kadar taşımıştı. O sıra ordakilere sorduğunda dün akşam çıktığını öğrenmişti yangının.

Sonra tekrar yanan binanın yanına gelmiş yardıma ihtiyacı olan biri var mı diye etrafa bakınıyordu. O sıra içeriden sedyeyle çıkan kişiyi gördü. Üstü örtülüydü. Kaç can almıştı acaba bu yangın.

İçindeki korku iyice artmıştı.

Tekrardan bir ses duymuştu tam oraya döneceği sıra sedyede üstü örtülü kişinin örtünün altından kolu düşmüştü. Taehyung yavaşça kola bakarken içinden hala tanrıya yalvarıyordu. Nefesi kesiliyor ama hala bir umut ışığı bekliyordu.

Aynısı olabilirdi.

Aynı bileklikten herkeste olabilirdi değil mi?

Yavaçşa korkak adımlarla sedyeye doğru yürüdü. Nefesi daralıyor titriyordu.

Hotel California -TaeKook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin