[chapter ・6]

592 37 9
                                    

"Git beni sal bi! Sanaldan biriyle niye sevişeyim?"

"Çünkü senden hoşlanıyorum..."

"Siktir be hem ben en hetero kişiyim."

"At yalanını siksinler Jisung."

"Adımı nerden biliyorsun pis sapık?"

"Niye bilmeyeyim salak mısın?"

Duyduğum seslerle gözümü zar zor açtım hepimiz koltukta birbirimizin üstünde uyuya kalmıştık. Kendimi öyle böyle aralarından kurtarınca Jisung ve Changbin'in uyurken birbirleriyle konuştuklarını anladım. Jisung ona yazan çocukla konuştuğunu sanarken Changbin ile bunun hakkında konuşması çok komik görünüyordu. Biraz eğlenmekten zara gelmezdi, Jisung'un kulağına demesi gerekenleri fısıldıyordum ve harfi harfine bunları söylüyordu.

"Aslına bakarsan iyi insansın ama sapıksın yoksa sevilirsin."

"Yani?"

"Belki görüşürsek yüz yüze birbirimizi tanırsak bir ihtimal en azından arkadaş olabiliriz."

Jisung'a demesi gereken son bir şey daha söylerken dengemi kaybetmemle Jisung'la Changbin'in üstüne düştüm. Aferin Felix anlarlarsa sıçtın koçum. Kendimi Changbin'in üstünde kaldırmaya çalışırken uyandı ve beni gördü.

"Su almaya kalkmıştım düştüm Binnie."

"Dikkat et sonra Chan bana kızar 'sovgolomo nopton seo?' diye..."

"Takma onu sende su ister misin?"

"Su değilde kahvaltı etsek şunları uyandırıp fena olmaz."

"Tamam sen uyandır ben de hem bir şeyler çıkarayım hem su içeyim içim yanıyor."

Salondan ayrılıp mutfağa gidince kırk yılın başı tüm şansımı kullandığım için hem üzgün hem mutluydum ama önemi yoktu. Yeryüzüne gelmiş bir aşk perisi olmak bunu gerektirirdi.

Dolaptan pancake malzemelerini çıkarırken Changbin'in sesini daha fazla görmezden gelemeyip salona gittim. Jisung'un üstüne yatmış ona bağrınırken ayağı ile Chan'ı dürtüklüyordu.

"Han Jisung ayağı ağzıma sokma!"

"Üstümden kalksana Chan hyung!"

"Sizi salaklar uyanın o benim ayağım ve vücudum!"

"Yaa Changbin-ah kimse senin göğsüne kafasını gömmek zorunda değil çek şunları!"

"Ben senden büyüğüm hem çalış seninde olur."

"Uykuda yaşın önemi yok."

"Kalk o zaman açım ben."

"Üstümden in kalkayım Changbin-ah!"

"Christopher Bang al şu çocuğunu!"

"Bizim çocuğumuz o sen al ayağını orama burama sokuyor!"

"O benim ayağım değil Chan hyung bada kokkirinin ayağı!"

"O kadar uzun muydun Changbin?"

"Susun be gidiyorum ben, Felixie bana yemek ver açım!"

Changbin yanıma gelip kolumu çekiştire çekiştire beni mutfağa geri sürüklemişti ve bu olması gereken son şeydi. Changbin mutfağa girdiyse havaya uçmamız ve aç kalmamız an meselesiydi.

"Binnie hyung~ sen git ben hazırlayacağım Chan ile merak etme."

"Ama yardım etmek istiyorum size."

"Dün içkileri alıp geldin bugün de biz sana kahvaltı hazırlayalım ödeşmiş oluruz işte."

"Peki bende Jisung'u boğmaya gideyim."

...

"Ben çıkıyorum yemeğe yetişirim muhtemelen."

"Jisung bende gelicem seninle hem kızları görürüm hem Taemin hyungu görürüm."

"Bende sandım ders almak için."

"Gelirsem zaten dersede katılmış olacağım aptal mısın Jisung?"

"Tamam be tamam hadi kaldır götünü bekliyorum."

Koltuğun kenarına oturmuş onu beklerken Felix kedi gibi sırnaşarak sırttı.

"Sanalda ki mi bu Minho mu daha iyi?"

"Ne?"

"Hangisi sana yazan aşkın mı yoksa şu belini kavrayan mı? Hangisi daha yakışıklı onuda göz önünde bulundur."

"Saçmalama tanımıyorum bile kimler zaten o yazan manyak ayrı bir şey."

"Öpüşünce unutursun merak etme."

"Gidip başkalarına saplasana şu aşk oklarını sen lixie."

"Sen daha önemlisin önce sana birini bulmam lazım sonra Changbin hyunga hem şey yapsana bugün Binnie ile sevgili gibi davran bak bakalım seni kıskanıyor mu?"

"Felix aşkı sevgiyi bırak bu benim kıyafetlerimi mi giymiş?"

"Evet."

"Seo Changbin hyung!"

"Kırk yılın başı iki parça kıyafetını giydim hadi gidelim Lee'lerin aklını alayım."

Bıkmışça evden çıkarken Felix hala tatlı bir şekilde bize el sallıyordu. Felix hepimiz ışık kaynağıydı her zaman gülümsüyor bizi destekliyor ve yanımızda oluyordu Changbin ve Chan hyungda iyi ve önemli arkadaşlar ama Felix cidden farklıydı. Kimim hayatına girerse girsin o kişinin hayatında çiçekler açıyor bir gökkuşağı gibi hayatı renkleniyordu ve bu durumu yaşayan en iyi örnek ise bendim.

69 | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin