[chapter ・19]

212 13 9
                                    

"Minho senin yüzünden geç kalacağız!"

"Sanki senin ablan bekle yoldayım işte!"

"Seni Chan hyunguma şikayet ederim bağırma bana bekleten sensin bağıran sensin!"

"Jisungie kapat geliyorum.."

Bugün Sana ile Dahyun'un nişanı vardı ve Minho kendi ablasının nişanına geçek kalacaktı neredeyse. Changbin ve Seungmin bile onlardan önce çıkmış varmışlardı bile ama esas olması gereken çift hala gelmemişti.

Jisung ise bunun stresi ile evde oradan oraya volta atıp duruyordu ki telefonun çalması ile Minho'nun geldiğini sanarken Changbin'in aradığını görünce derin bir nefes alıp sakinleşmek istercesine bir tavırla açtı telefonu.

"Efendim hyung?"

"Çıktınız mı?"

"Hayır-"

"Çok iyi şimdi Sana'nın evine gidiyorsunuz ve oradan Sana'nın dolabından büyük kırmızı kadife kutuyu alıyor geliyorsunuz!"

"Tamam ama geç kalabiliriz o zaman haberiniz olsun zaten hala ortalıkta yok Minho."

"Tamam siz getirin onu biz burayı hallederiz yoksa ulusun noonası sinirden ağlayacak!"

"Tamam merak etmeyin getiririz kapatıyorum." Kapının çalması ile Changbin hyungundan karışıklık bile beklemeden telefonu kapattı ve kapıyı açtı.
Minho belliki gerçekten gelmek için acele etmiş hatta onca kat çıkarkende koşar adım çıkmıştı.

"Jisung gömleğim nerede? Çabuk değiştireyim üstümü gidelim!"

Minho odasına -daha doğrusu odalarına- yürürken Jisung da peşinden gidip bir anne gibi söylenmeyi ihmal etmiyordu. Ama Minho'nun onu dinleyecek gibi olmadığını fark edince sorunu kendi yöntemi ile çözmeyi tercih etmişti ve onun yatağa oturmasını sağlayarak kendisi üstünü çıkarmaya başlamıştı

"Minho-ah geç kalsak bile çocuklar ilgileneceklermiş merak etme yani sakinleş."

"Öyle mi olacakmış?"

"Evet ve ablanın büyük kırmızı kadife bir kutusu varmış onu almamız gerekiyormuş evinden."

"Evinden mi? O burada hatta arka taraftaki odaya bırakmış."

"Tamam daha iyi daha erken varmış oluruz ben gidip alıyorum kutuyu sende kendin sakince giyin."

Jisung odadan ayrılıp arkada bulunan odaya gitti ve kutuyu unutmamak için kapının oradaki raflardan birine koydu.

...

"Kutuyu aldık, üstümüz başımız düzgün, telefonlar burada, anahtarlar burada sonra-"

"Jisung sadece 2 saatlik yol var arada bir şey unuttuysak gider alırız merak etme sorun etmez ablam."

"Minho bu kadar rahat olma! Onun özel bir günü ve özellikle senin bugün her an yanında olman onu mutlu ve rahat hissettirir."

"Sen tam olarak nesin ya? Çok güzelsin Jisung ağlamak istiyorum!"

"Ya direksiyona vurma ölmek istemiyorsun değil mi?"

"Jisung çok ciddiyim çekeyim kenara biraz seni seveyim devam edelim olur mu?"

"Geç kalıcaz Minho-ssi hadi durmak yok."
Minho ufak bir çocuk edası ile kafası koltuğun kafa kısmına vururken Jisung her zaman olduğu gibi anne rolünü karşılıyordu.
Yolun yarısına geldiklerini Jisung Minho dinlensin diye sürücü koltuğuna geçmiş varacakları yere kadar o sürmüştü.

69 | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin