Birden öfkeyle ayaga kalktım "bakın ben satılık deyilim"
Adam kaşlarını çatmış bir şekilde, şaşkın bakışlarla ellerini birleştirdi. "Seni satın almaya çalışmıyorum kızım." Kızım? Kızım diyorsa beni böyle bir amaçla istiyor olmazdı degil mi?
"O zaman... ozaman ne istiyorsunuz benden" eliyle oturmamamı işeret eti. Dedigini yapıp oturdum uysal olmaya çalışarak.
" senden ufak bir bir yardım istiyorum. Bir süreligine bana yardım edeceksin. Sana olayı anlatayım. Bak kızım, benim bir oglum var. Senden 3 yaş büyük 24 yaşında. Ve hayydarın tekidir. Yıllardır yola sokamadık onu. Motorsiklet yarışlarında, kızların yanında, bar köşelerinde heba ediyor hayatını. Bizi dinlemiyor, yüzünü gördügümüz bile yok. Bir yere baglandımı takılıp kalıyor. Onu baglanacagı yeri, evi yapmak zorundayız. Ona tutunacak bir el vermek zorundayız. Buna ihtiyacı var, yoksa hayatını mahvedecek. Onun tutunacagı el de bu ellerden biri..." diyerek iki elimi gösterince kaşlarımı çatım. Anlam vermeye, olayı sindirmeye çalışıyordum.
"Yani... ne istiyorsunuz"
"Oğlumla evlenmeni istiyorum. Onunla hiç bir müsabete girmek degilsin. Sadece evlenip bizim yanımızda yaşamanı istiyorum." Agzım bir karış açık şaşkınlıkla bakıyordum yüzüne. Ne dediğinin farkındamıydı bu adam? Bu adamın oğluylamı evlenecektim? Beni tanımayan,benim tanımadıgım biriyle? Öylesine birden bire ortaya çıkıp BİZ EVLENİYORUZ mu diyecektim,
"Siz delirdiniz galiba! Birbirini tanımayan iki insanı nasıl evlendirmeyi düşünüyorsunuz. Ben tanımadıgım biriyle asla ama asla evlenmem" adam yüzünü anlayışla baktı ve başını saladı .
"Hastasın kalıcak bir yerinyok, hayalerin var, okumak istiyorsun. Sana üçününde çözümünü sunacagım. Yeterki pilan işe yarasın. Oğlumu yola sokalım, sonra istersen ayrılırsın sonra ve ömür boyu yardımcı olurum. Hem tedaviler için hemde hayalerin için. Senden bedenin ile ilgili hiç birşey istemiyorum. Oğlumun elini bile tutmak zorunda deyilsin. Sadece yanında olmanınistiyorum . Bizimle yaşayacaksın, onun sorumlulugu olacaksın ve onu büyüteceğiz birlikte. Tek istedigim bu. Bak kızım, gençsin, güzelsin... hayalerine yazık etme. Sağlını düşün. ÖLMEKMİ İSTİYORSUN? Çünkü bu şekilde öleceksin"
Yutkundum. Derin bir nefas almaya çalıştım olamdı. Yüksek ihtimale kanser oldugumu sonuçlar açıklanmaması rağmen geçen hafta ögrenmiştim. Yüzüme karşı kimse ölecegimi söylememişti. Ben bile kendimi bu düşünceye alıştıramamaıştım. Ama şimdi duyuyordum işte. Karşımdaki adam bana teklif sunmuştu. Kabul etmesem ölecegimi söylüyordu. Hayalim vardı...
Buradan çıkacaktım, güzel bir evim ve hayatım olacaktı, karşımda duran bana adam hayatımı ve isteklerimi vere bilecegini söylüyordu.
" ben kabul etsem bile oğlunuz kabul etmez." Adam öne doğru eyildi.
"Onu maddi destegimi kesmekle tehtid edecegim. Bizimle tek bagı bu. Parasız yaşayamaz. Kabul etmek zorunda kalıcak. Bak kızım. Sana istedigin hayatı verecegimi söylüyorum bana şimdi kararını söyleyeceksin, seni yarın alacağım eve götürecegim, evleneceksiniz. Hayatın değişecek."
_____
İkinci bölümü kısa yapmışım kusura bakmayın👋🏻
