Kızıl Saçlım (Soukoku) [M-preg]

Teklif

Yeni bölümm.
Pembe dünya gibi oldu ama olsun kötü olmasından iyidir.
İyi okumalar. 💕

------------------------------

Dazai'nin bakış açısı

Sabah erkenden kalktım.
Saat 07.12 tahminen Chuuya saat 9 civarı uyanacaktı.
Yataktan çıktım ve çarşafı Chuuya'nın üzerine örttüm.
Mutfağa yöneldim kahvaltı için bişeyler hazırladım.
Bunları tepsiye yerleştiridim ve uyuyan güzelin yanına gittim.
Tepsiyi komidinin üzerine bıraktım.
Ve Chuuya'yı dürtmeye başladım.

Daz- Chuu uyanma vaktii.

Chu- Hmmm hmmmmmm
Yorganı kafasına çeker.

Daz- Hadii eğer şimdi kalkarsan seni parka götürür ve çok güzel bir yer gösteririm.

Chuuya gözlerinin görülebileceği kadar indirir yorganı.

Chu- Gerçekten mi?

Gözlerindeki parıltıyı gördüm ne de olsa uzun zamandır dışarıda vakit geçirmedi.

Daz- Gerçekten.
İyiki sen uyurken Evine birkaç kıyafet almak için gitmişim~

Chu- Nasıl girdin içeri?

Daz- Kendi çapımda yöntemlerim var.

Chuuya çok fazla üstelemedi bende tepsiyi onun üzerine bıraktım.
Chuuya bişeyler atıştırırken bende dolaptan giyecek bişeyler seçiyordum.
Sonunda farklı birşeyler giymeye karar verdim.
Siyah bir pantolon ve bordo bir gömlek giydim.
Üzerine siyah bir yelek geçirdim ve saçımın bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdım.

Chuuya'nın yanına döndüm o da bu gün farklı giyinmişti.
Gri pantolon, beyaz gömlek üstüne gri ceket ve altın rengi kravat.
Chuuya anında bana döndü.

Daz- Hazır mısın?

Dedim siyah kravatımı bağlamaya çalışırken.
Sonunda bağladım ama kravatı nasıl origami şeklinde bağladığımı sormayın.

Chu- Bunu nasıl yaptın bu karavat bağlamaktan daha zor.

Daz- 🙄Mmmmmm... Bilemiyorum.

Chu- Gel buraya.

Chuuya'nın yanına gittim.
Vücudunun ısısını hissediyordum.
Bu beni içten içe rahatlatıyordu.
Kravatı bağlamadan önce bana sırtını dönerek yaslandı.

Chu- Diğer türlü bağlamayı bilmiyorum.

Ve kravatı kendine bağlıyormuşcasına bağlamaya başladı.
Bende kendi kendime tek bişeyi tekrarlıyordum.
Çok yakın, çok yakın, çok yakın, çok yakın, çok yakın, ÇoK YaKıNNNNN.

Chu- Dazai? İyi misin kalbin çok hızlı atıyor.

Dedi kendini beğenmiş bir ifadeyle ve yüzüme yaklaştı.

Daz- Bizz... Randevumuza geç kalıyoruz.

Dedim gerginliğimi saklamaya çalışarak.

Chu- Randevu mu?

Durdu ve meraklı gözlerle bana baktı.

Daz- Evet teknik olarak öyle~

Chu- Senle randevuya çıkmak istediğimi kim söyledi.

Daz- Dün seni öpmeme rağmen geri çekilmedin hatta karşılık verdin~

Dedim neşeyle.

Chu- Bu sayılmaz...

Yanaklarını hafifçe şişirerek odağını yere çevirdi.

Daz- Sayılması için bir kere daha mı öpmem gerekiyor. 🙂