15-evlatlık

120 14 23
                                    

ders çıkışı hepsi hukuk fakültesinin bahçesinde oturmuş bir şeyler içiyordu. wooyoung jungwon ve jisung, rikiyi beklerken -aslında jisung ve wooyoung rikiyi bekliyordu, jungwon jay ile konuşuyordu- san ve minho da dersleri bitince bahçede jay'i aramış hepsinin beraber olduğunu görünce de yanlarına gelmişlerdi.

"hoş geldiniz" diyip gülümsediğimde san da bana gülümsemiş yanıma oturmuştu.

dün geçirdikleri zaman sayesinde yakınlaşmış olan ikili, şu an kendilerinden de yakın olan ikiliyi izliyorlardı.

jay ve jungwon dersten önce ve sonra olarak dakikalarca etraflarında kimse yokmuş gibi konuşmuşlardı. ki konuşmaya devam da ediyorlardı.

"yok artık amina koyim en yakın arkadaşım elden gidiyor" diye bir cümle duyduklarında hepsi kafasını çevirmiş büyük bir dosya ile jay ve jungwon'a bakarak gelen rikiyi görmüşlerdi.

sinirle elindeki çizimleri masaya atıp jungwon'un diğer yanına geçmişti.

"profesörü parçalarsam nolur?"

"rikinin haftanın sonunda olan ağlamaları gelmişşş~" eğlenerek riki ile uğraştığımda üstüme atlayabilirdi.

"aşkim noldu yine ya?" jungwon en sonunda odağını jay'den alıp konuştuğunda riki iç çekmişti.

"geçen hafta bu proje için değişiklikler yap dedi. dediklerini yaptım biliyorsunuz pazar ve pazartesi uyumadım resmen. her neyse salı günü geçen haftaki değişiklikleri geri döndürmemi istedi. şimdi ise konuştuğumuz şeyleri yaptım yine aynı yeri değiştirip üstüne başka bir şey daha yapmamı istiyor. bu sefer teslim tarihine daha çok olmasa çığlık atardım" diyip yakınmıştı.

"tamam bebişim ağlama en azından maket olana yardım etmiştik de buna zamanın var sadece bununla uğraşırsın" dediğimde jay ise "sizin işiniz de gerçekten zor..." demişti.

"siz?" riki merakla ona döndüğünde jisung "kesin projesine yardım ediyoruz diye bizi de katmıştır" dediğinde biz gülerken jay olumsuz anlamda kafasını sallamıştı.

"sen ve sunoo'dan bahsediyordum"

"ne?" hepimiz şaşırmışken minho da bize şaşırmıştı büyük ihtimalle

"sen bilmiyor muydun sunoo seninle aynı fakülteden üçüncü sınıf"

"yok artık o minik şey rikiden büyük mü?" jisung gözlerini büyültmüş minho'ya baktığında minho'nun çoktan uçtuğunu fark etmiştik.

ve kafayı bulduğunu kanıtlarcasına "senin kadar minik olmasa da" diye sessizce konuşmasını hepimiz duymuştuk. 

kırmızı sincaba dönen jisung ile gülüşmüş en sonunda sunoo da gelince eve gitmek için kalkmıştık.

"yeonjun yok. bizde jay ile ayrı geldiğimiz için iki araba var beraber geçelim isterseniz?"

"benim için olur" diye atlayan riki ile hepsi gülmüş beraber çıkmışlardı.

"wooyoung sen benimle gel sunoo riki siz de gelin benim bagaj daha geniş proje eşyalarınızı koyarsınız."

san ayarlamayı yaptığında jay ise "jungwon da benimle gelir." dediğinde hepimiz onaylamıştık.

jisung ise "biz herhalde evlatlığız?" diyip minhoya döndüğünde yakın olduklarını fark edince önüne dönmüştü.

minho gülerek ona yaklaştığında jisung kızararak bir adım yana gelmiş wooyoung'un koluna girmişti.

san ise bu ani hareketle "ya jisung yapma şunu" diyip bileğini tutmuştu.

jisung ise "pardon enişte" dediği an bu sefer de wooyoung jisung'a yaklaşıp kolunu çimdiklemişti.

"AH-artık gidelim mi?"

hepsi wooyoung ve jisung ikilisine gülmüş az önce konuştukları gibi ayrılmışlardı.

"yeonjun taşındı bu arada san"

"bu kadar erken mi?"

riki merakla kafasını ön koltukların arasına yaklaştırmış "ne zaman gelirsin sen?" demişti.

"çok istiyorsanız hemen" diyip gülmüştü san. ben onun gülüşüne takıldığımda sunoo mızıklamıştı.

"şimdi sabah beni almayacaksan ne anladım bu işten..."

"artık jay alır miniğim??"

"kabullendim."

aklıma gelenle san'a dönmüştüm. o benim döndüğümü fark etse de yoldan gözünü çekmemiş "bir şey mi oldu wooyoung" demişti.

"aslında sunoo'nun evi buradan da uzaksa bizim eve navigasyon beş dakika gösteriyor diğerlerini de arayalım bizde toplanalım. hem birbirimizi daha iyi tanırız" demesiyle wooyoung'un son cümlesiyle gülümseyen san ve onun gülüşüne enayi olan wooyoung da gülümsemişti.

"olur aslında. sunoo sen ne dersin?"

zaten sunoo'nun cevabı hemen minho'yu araması olmuştu. minho telefonu açtığında telefonu hoparlöre almıştı.

"sunoo? bir şey mi oldu?"

sunoo yerine burayı daha iyi bildiği için riki konuşmuştu. "hayır olmadı da minho siz neredesiniz şu an?"

"bir dakika..." birkaç gelen cızırtı işe telefonu jisung almıştı.

"riki evin iki sokak altındayız ne oldu?"

"wooyoung hepimiz bizim evde toplanalım dedi biz sizden arkadayız markete girip bir şeyler alıp geçin eve. biz de daha fazla geç kalmadan evde oluruz"

"tamaaaam~"

ꜱᴏᴜʟᴍᴀᴛᴇ-ᴡᴏᴏꜱᴀɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin