ꜱᴏᴜʟᴍᴀᴛᴇ-ᴡᴏᴏꜱᴀɴ ✓

17-yanlış bilgi

-sonraki günün sabahı-

"neyse gece biraz olaylı geçse de en azından güzel bitti." dün pembiş yalanımla öpüşen jay ve jungwon'u kastederek konuştuğumda riki somurtup "mutlu olmadım değil." demişti.

jungwon'un sevgilisi olmasına seviniyordu ama en yakın arkadaşı diye hala tripliydi.

"birde ağlasaydın riki-yahhh~"

"of uğraşma benimle yeonjun."

"ne oldu yine buna?"

"haftanın son gününde riki'ye geliyorlar junnie zaten niye sorguluyorsun." yeonjun beni haklı bularak önüne dönmüştü.

"gut morniink~" jungwon mutfağa girdiği gibi riki kollarını önüne bağlamıştı.

"şu an sevgilin olduğu için seni görene kadar günüm iyiydi aşkım."

"başladı yine sevdiklerini sinekten bile kıskanan nishimura riki. hayır bari aşkım deme"

"sus jisung"

"gerçekten sunooya üzülüyorum." diyen yeonjunla riki hemen ona dönmüştü.

"ne alaka?"

"of 7/24 sunoo ile uğraşıyorsun. senin sevme şeklin bu olmasa sevmiyorsun derim ama öyle... hem sevgilim yok benim." yeonjun yerine jungwok cevapladığında riki "ha dün dudakları kızarana kadar öpüşen bendim." hala trip atarken jisung dalga geçmeye başlamıştı.

"yanlış bilgi ebemdi" ben de "aa jungwon? dudakların şiş değil?" dediğimde jungwon kaşlarını çatmıştı.

"yah riki! jisung! wooyoung!"

"dünden sonra bu konu hakkında seninle dalga geçicez wonie~ hiç mızıkçılık yapma." jisung'un dediğine hepimiz katılmıştık.

"aklıma geldikçe gülüyorum gittiler bi geldiler ikisinin dudakları da şiş."

"wooyoung yeter"

"yo yetmez. daha detaylı anlatın hatta ben de orada olmalıydım..." yeonjun dün olmadığı için olayın olduğu gün okula gitmeyen çocuk gibi ağlıyordu.

"bari jangwon varken yapmasaydınız dicem de bu ileriye gitmemiş haliniz herhalde." riki artık somurtmayı bırakmış jungwon ile uğraşmayı amaç edinmişti.

"dalga geçmeyi kesin moralimi bozmayın"

"ee siz şimdi sevgili değil misiniz cidden?" yeonjun'un sorusu ile konunun dağıldığını fark etmiştim.

"yani dün kıskandığını söyledi evet, öpüşmüş de olabiliriz."

"olabiliriz? emin misin wonie~" jisung sırıtırken riki "bir tek odamızda ilişkiye girmediğiniz kaldı." diyince jungwon gözlerini büyültmüştü.

"abart riki... neyse hiçbir şey olmadı işte öpüşmeden başka. daha sevgili değiliz sorgulamayın. hatta size ne anlatıcam jay beni önceden de tanıyormuş ve seviyormuş"

"e biliyoruz canım." jisung bacak bacak üstüne atıp göz kırptığında onun tepkisine kıkırdamıştım.

"gerçekten dünkü ortamda asla bakla ıslanmaz ne diye söyledim ki?"

"ağlama ben bilmiyordum iyi oldu söylemen bebeğim" yeonjun sahte gözyaşlarını silerken ben ise sırıtarak jungwon'a bakıyordum. "ben de çok önceden biliyordum zaten" sadece iki gün önceydi ama olsun onlara göre çoktu?

"gerçekten arkamdan bıçaklanmış gibi hissediyorum."

"bana san söyledi benim bi suçum yok sırrını söyleyemezdim" diyip kollarımı havaya kaldırmıştım.

"siz de iyi yakınlaşmışsınız gerçekten" riki yine kıskançlığına başladığında jisung bu konunun açılmasını beklercesine resmen konuya atlamıştı.

"dün o kadar iyi anlaşıyorlardı ki tartıştıklarında bile evli çifti izliyormuş gibi hissettim."

"abartmayın..."

"abartsalar ne olacak imkanı yok birbirinize karşı koymanıza beni dinleyin yani... zorlamayın"

jisung ise yeonjun'un dedikleriyle farklı alemlerden çıkmıştı "bir numaralı... sanyoung... youngsan... yok olmadı... sanwoo? woosan! evet bu daha iyi. bir numaralı woosan shipper olarak birbirinize karşı çıkamamanız hoşuma gidiyor~"

"iki dakikada ship adı buldu bize deli sus deli"

"çocuğunuza da isim bulmam iki saniyemi almaz" diyip göz kırpmıştı.

"öhöm ee wonie ne yapmayı planlıyorsun o zaman?"

yeonjun yüzünü büzmüş "tch tch tch bak bak nasıl hızla konu değiştiriyor. hayatım bari yavaş yavaş değiştir belli olmasın." demişti.

"tamam zaten bilerek öyle yaptım. jungwon'a focus."

"teklif etmeli miyim?"

"akşam dediği sahafa gitmeyecek misiniz orada et işte."

jisung ise fazlasıyla oyunculuk içeren bir şekilde şaşırmış gibi yaparak "riki'nin hayatta dediği tek mantıklı şey olabilir." gülerek dediği şeyden sonra üstüne atlayan riki ile düşmüşlerdi.