⚠️🔞⚠️ Bu kitap bir smutshottır. Cinsellik, kirli konuşma içerir. Rahatsız olanların, kendi görüşlerine uygun bulmayanların, hoşuna gitmeyenlerin, ay iğrenç diyenlerin, midesi bulananların OKUMAMASI ÖNEMLE rica edilir. Şikayet edenlerin anasına bacısına sövülür. Kitabı kaydettiğim için itinayla tekrar atılır.
YANİ LÜTFEN RAHATSIZSANIZ OKUMAYIN, BU ✨KURGUSAL✨BİR KİTAPTIR, NE KARAKTERLER NE DE HİKAYE GERÇEKTİR. (YANİ GERÇEK DEĞİLDİR.)
🔫🔫
"Pist pist!"
"Ayy! O ne be!?" Sarı saçlı kadının kolunu ovarak elindeki poşeti yere atıp kaçmasını büyük bir zevkle izlemiştim. Tuttuğum gülüşümü bırakıp kocaman bir kahkaha attım, ardından reyonların arkasından çıktım.
"Jisung, bir gün kovulacaksın. Sokakta açlıktan ağzın koka koka ölürsün sonra bak, demedi deme." Yanıma, elinde tuttuğu kolideki makarnaları yerleştirmek için gelen arkadaşıma döndüm.
"Çok eğlenceli Seungmin, nasıl çığlık attığını gördün mü?" Karnımı tutup tekrar gülmeye başladığımda Seungmin kafasını iki yana sallayıp elindeki makarnaların sırasını düzenlemeye başladı. Bana attığı bakışla su tabancamı işaret parmağında havalı bir şekilde döndürüp poz verdim. İkimiz de gülmeye başladık.
"Kasaya bakan biri var mı acaba?" İleriden gelen sesle tabancamı belime yerleştirip görünmesini önledikten sonra ıslık çalarak yürümeye başladım. "Geldim ablacım, geldim!"
Müşterinin aldığı ürünleri tek tek okutup ücreti söyledim. Ardından uzattığı kartı pos cihazına taktım. Elimde havaya atıp tutarak karşımdaki yaşlı kadına uzattım. "Şifre ablacım." dedim ağzımdaki sakızı çiğnerken. Yaşlı kadın şifreyi girdi, ardından dilini damağına vurarak şaklattı. Poşetlerine aldıklarını koyarken bana baktı. "Pek bir yakışıklıymışsın sen." Ardından bakışları yaka kartıma kaydı. "Seni benim en büyük kızla tanıştırayım mı yavrum ha?"
Kadının masum gülümsemesine bakıp ben de gülmeye başladım. Pos makinesinin verdiği fişi ve kartını alarak kadına uzattım. "Teyze ben gayim. Gay!"
Yaşlı kadın kalbini tutarak "Ay tövbe estağfirullah!" diye diye gitmişti marketten.
"Tch tch ya! Kaldıramayacağın şeyler sorma işte teyzecim." Gözlerimi devirip kasadan tekrar ayrıldım, markete şöyle bir göz atıp içeceklerin oradaki yeşil şortlu küçük çocuğu gözüme kestirmiştim. Sinsi sinsi gülerken diğer taraftan baktığı reyonun arkasına saklandım.
Belimden su tabancamı çıkarıp çocuğun çıplak bacaklarına hedef aldıktan sonra ince bir sesle birkaç kez su fışkırttım. "Piyu! Piyuu!"
"Aaaaaaaa! Anne!!!" Küçük çocuk ağlamaya başlarken o görmeden pıtı pıtı koşan bedeninin arkasından çıkıverdim. Ağlamasını beklemiyordum, biraz üzülmüştüm bu yüzden.
Küçük çocuk annesinin pantolonuna yapışarak işaret parmağıyla arkamdaki içeçek reyonunu gösterdi. "Anne, piyu dedi bir şey, ıslattı beni!"
Gülüşümü bastırmaya çalışırken kadın çocuğun saçlarını okşamış, ayıcık şeklindeki bir çikolatayla dikkatini dağıtmıştı. O sırada Seungmin arkamdan gelip enseme bir tane geçirdi. "Ah! Acıdı mal!" Elimi enseme atarken kaşlarımı çattım.
"Oyun oynamayı bırak da, sebze bölümündeki tartının başına geç. Hadi canım."
"Of! Tamam ya!" Bu işi yapmayı hiç sevmiyordum, su tabancam ve Seungmin olmasa çekilecek çile değildi. Ancak param yoktu, ailem yoktu, bana bakacak kimsem de yoktu. Bu yüzden çalışmak zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marketing(!) /Minsung/oneshot
Fanfic-smutshot- Şok markette çalışan Jisung, reyonların arkasına saklanarak müşterilere su tabancasıyla şaka yapan bir gençti ancak bir gün genel müdürün oğluna denk geleceğini nereden bilebilirdi ki? +18 ⚠️ YETİŞKİN İÇERİK. ⚠️