0.1

263 31 26
                                    

Önümüzde şiddetle bize doğru esen bir rüzgar var. Bir de büyük dalgalarıyla bize ulaşmaya çalışan deniz. Beni zehirleyen düşüncelerim ve bir de Choi Arin.


"Düşünmek nasıl unutulur Arin?"

Bana çevirdi her bir noktasına aşık olduğum yüzünü. Dudağının kenarı havalandı.

"Düşüncelerini kontrol edemezsin, Seungmin. Eğer o unutulmak istiyorsa, ancak o zaman susar."

Gülümseyerek denize baktım. Bakışlarının hala üstümde olduğunu biliyordum, ama bakmayacaktım. Çünkü yine aynı şeyleri söyleyecekti, biliyordum.

"Seungmin-"

"Lütfen Arin. İstemediğimi daha ne kadar söyleyeceğim."

Derin bir nefes aldı. Ona bakmadığım için, kalkıp karşıma geçti. Elleri ile yanaklarımı sarmaladı.

"Kendin ile beni de bu bataklığa sürükleme Seungmin. Her gece, acaba kendine zarar verir mi? Diye düşünmekten uyuyamaz oldum. Beni de anla, ve ne olur bir kere terapiye git."

Gözyaşları ile kutsanmış, badem gözlerine baktım. Elimi saçlarında gezdirdim.

"Ben, iyiyim Arin. Her gün, senin sayende daha da iyi oluyorum."

Kafasını iki yana salladı, bir kaç yaş süzülürken elimi yanağına indirdim.

"Seungmin, böyle yaşamaya alışmak zorunda değilsin. Kurtulabiliriz, ben senin hep yanındayım." 

Bir bilsen, Arin. Zihnimin en dibine kazınmış zehirliği oklar oradan çıkmamaya yemin etmiş. Panzehir ise o terapiler değil, sensin.

"Arin, sen böyle yaşamak zorunda değilsin-"

Eliyle ağzımı kapattı hemen.

"Sakın, sakın benden uzaklaşmaya çalışma. Yoksa seni ben öldürürüm."

Ellerini çekip, uzun öpücükleriyle süsledi dudaklarımı.

Choi Arin. Ben, senin için hep fazlalıktım. Senin ruhun benim yanımda olmayan birine dönüşmüştü, ve ben asıl seni tanımıyordum. Seni zehirledim Arin.

Tanımadığım bir ruhun kalbini yaşıyorum. Bu ne kadar ağır bir yük tahmin edebiliyor musun?

Bilmediğim bir ruhun kalbini yaşıyorum.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin