Hoşçakal odam, hoşçakal evim, hoşçakal California. Aslında bu kadar duygusala bağlamayacağım. Çünkü California'da hiçbir sosyal hayatım ya da güzel anılarım olmadı. Annem California'da öldü. Hem de ben daha on yaşındayken. Annemin ölümünden sonra büyük bir depresyona girdim. Bu yaklaşık altı yıl sürdü. Ve şu anda on yedi yaşındayım. Bu normal bir yılımda da okuldaki olmayan arkadaşlarımın hepsi benimle dalga geçti. Ama artık nereden geldiğini bilmediğim cesurluk duygusu sayesinde onları umursamayıp kendi ayaklarımın üstünde durmayı başardım. Şu anda içimde sadece anneme olan özlem değil, bir cesurluk duygusu da var. Neyse... İşte bu yüzden California'yı sevmiyorum. Şimdi ise babamla New York'a annemin çocukluk zamanında kaldığı malikanesine taşınıyoruz. Annem bu evi bana miras bırakmıştı. Ama ev resmî olarak ben on sekiz yaşıma girince benim olacaktı. Ben on sekiz yaşına girene kadar da ev babamındı. O eve annem o ölümcül hastalığa yakalandığında bir kere gitmiştim. Ama üzüntüden evi incelemedim. Hep yatağımda uyudum. Çünkü uyanık olduğum zamanlar ağlamaktan ve kendimi daha da üzmekten başka bir şey yapmıyordum...
- Hadi Ally. Uçak bir buçuk saat sonra kalkacak.
- Tamam baba geliyorum.
Odama Son bir kez daha baktıktan sonra sırt çantamı takıp, bavullarımı alıp merdivenlerden aşağı indim. Seni hiç özlemeyeceğim California***
Malikanenin bahçe kapısından içeri girdik ve su anda bir otelden daha büyük bir alana sahip olan, kocaman bir korusu olan yeni evime bakıyorum. O zamanlar üzüntüden ne olduğunu anlayamamıştım. Ama şimdi bakınca gerçekten de çok güzel bir evmiş.***
Şu anda yeni odamdayım ve şunları söylüyorum:
Merhaba yeni odam, merhaba yeni ev, merhaba New York
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Allison
FanfictionAllison normal hayatına devam ederken karşısına çıkan bir ajan çetesiyle birçok şey yaşıyor.