_⁸_

112 12 14
                                    

"Efendim! Uyanıyor! Hasta uyanıyor!"

Felix gözlerini açtığında başında bağıran bir hemşire görmeyi beklemiyordu, aslına bakarsanız Felix gözlerini açmayı beklemiyordu.

Bulanık görüşüne rağmen nerde olduğunu algılamaya çalıştı.

Nabzının attığını gösteren makinaya baktı, sesi kesinlike rahatsız ediciydi. Odada ki beyazlık fazlasıyla gözlerini yorarken ona seslenen beyaz önlüklü birisi girdi görüş alanına. "Bay Lee, beni duyuyor musunuz? Bay Lee!"

Hareket edemiyor, konuşamıyor, gözünü kırpmakta bile zorlanıyordu.

Düzenli bir ritimde odada yankı yapan makine şimdi düzenini kaybetmiş ötüyordu.

Felix vücudunda acı hissediyordu, etrafında ki bağırışlar, ışık ve gürültü bu acıyı ikiye katlarken bilincini kaybettiğini çok net anlayabiliyordu.

~

"Baba! Baba yardım et, canavar geliyor!"

Yongmin hızla koltukta kitap okuyan babasının kucağına atlamıştı.

Minho neye uğradığını şaşırsa da kızını kolları arasına saklamıştı.
"Nerdeymiş bakalım o canavar?"

Yongmin tam cevap verecekken odaya yüzü yeşile boyanmış ve arkasına pelerine benzer bir şey bağlamış Yongbok girmişti içeri.

"Hemen kucağında ki o prensesi bana ver şövalye!"

Minho, eşiyle kızına kıkırdamış ve onların oyununa ortak olmaya karar vermişti.

"Bu prensesi ne pahasına olursa olsun korumalıyım canavar, hemen bu diyarlardan uzaklaş."

Yongbok sahte bir sinirle homurdanmıştı.

"Prensesi bana vermiyorsan o zaman ikinizi de cezalandırmalıyım!" Diyerek koltukta onların yanına gelmişti.
"Öpücüklerle!"

Sesi evde yankılanırken Yongmin ve Minho'ya eğilmiş, onları gıdıklarken bir yandan öpücükler vermişti ailesine.

Üçlünün kahkahaları tüm eve yayılırken Yongbok hep böyle kalmak için tanrıya dua ediyordu.

~

"Bay Wonk! Nabzı giderek yavaşlıyor, ne yapacağız?"

Maskeli insanlar görüyordu Felix ve tam tepesinde, gözlerini deli gibi rahatsız eden bir ışık.

"Elektroşok verin."

Felix'in uzun süredir duyduğu makina seslerine birisi daha eklenmişti ve bu ses rahatsız etmekle kalmıyor aynı şekilde canını yakıyordu.

Göğüsünde soğuk bir cisim hissetti.

Bom!

Vücudu sedyeden fırlamış ve aynı şekilde hızla çarpmıştı sedyeye.

Felix zor da olsa inlediğinde hemşire baş hekime dönmüştü.

"Hastanın bilinci açık."

"Bu nasıl olur? Hemen narkoz verin."

Duyduğu seslerden bir kaç dakika sonra kolunda bir acı hissetmişti.
İğne yapılmıştı.

Felix yapılan iğneyle birlikte mayışmış ve karanlığına dönmüştü tekrar.

Late |MinLix|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin