Belirsiz - 2

94 5 1
                                    

Düşüncelerimden sıyrılarak kahve kupasını masaya bıraktım . Tok bir ses çıkartıp ahşap masaya çarptı. Ev okadarn sessizdi ki nefesimi dinlemek hobim haline geliyordu . Günlerden Pazar ve saat sabahın 6 'sı. Neden bukadar erken uyandığımı kestiremiyordum . Evde yalnız yaşamak çoğu zaman iğrenç bir hal alıyordu . Ahh hadi ama kimi kandırıyorum yalnız yaşamak her zaman berbat . Gözlerimi yumarak sırtımın kanepeyi kucaklamasına izin verdim . İş bulmam gerekiyordu son iki aydır babamdan kalan parayı kullanıyordum açıkçası hiç hoşuma gitmiyordu. Nefes sesimi dinlemeye devam ettim . Bugün ne yapacağım konusunda bir fikrim yoktu ,belkide giyinip koşuya çıkmalıydım.Seri bir hareketle kanepeden kalktım ve kupayı mutfağa bıraktım lanet olsun bukadar dağınık olmamam gerekiyordu . Eve temizlikçi çağırma fikri bana hiç cazip gelmiyordu ,yabancı birini evimde istemiyordum fakat böyle giderse kendi pisliğimde geberecektim. Gözlerimi devirip merdivenlere yöneldim ikişer üçer zıplayarak koridora ulaştım . Hâla babamdan kalan evde yaşıyordum . Odamın kapısını açarak içeriye girdim , seri hareketlerde üzerimi değiştirdim . Pencereden dışarıya baktığımdaysa tipik İstanbul havası beni selamladı. Polarımı giyerek merdivenlerden indim .
Ahşap masanın üzerinden telefonumu ve kulaklığımı alıp cebime tıktım. Hızlı hareketlerle evden çıktım . Evin bahçesi oldukça büyüktü ve fazla yeşildi bahçıvan olmadığı için bakımsızdı. Demir kapıya doğru ilerleyip çıktım. Siteden çıkmam için yol kat etmem gerekiyordu .Cebimdeki kulaklıkları çıkartım kulağıma taktım ve rast gele bir sarkı listesi açtım . Koşmaya başladığımda ufak yağmur damlalarının yüzüme çarpışını hissedebiliyordum . Sahile doğru yöneldim . Sokaklar çok boştu . Nefret ettiğim deniz bugün ayrı bir heybetliydi ,sinirini kıyıdan çıkartmak istercesine dalgalarını sertçe vuruyordu kıyıya . Tempomu hafif artırdım ve kafamı dağıtmaya çabaladım. Eve dönünce sınava çalışmam gerekiyordu, ve birde parttime iş ilanlarına bakmak ve evi temizlemek hahh ölüm gibi geliyor- sözümü tamamlayamadan kendimi yerde buldum hassiktir ,kaldırımlardan da nefret ediyordum lanet olsun. Başımı dizlerime yöneltip yırtılan taytıma ve dizimden akan kırmızı sıcak sıvıya odaklandım . Umursamadan ayağa kaltım hafif birşekilde sızlıyordu ,canımın yanması için koşmaya devam ettim ,aynı sokaktan geri dönüp siteye girdim. Demir kapıyı araladım ve bahçeye yöneldim . Bıraktığım gibiydi ,bir farklılık yoktu . Eve girip kendimi banyoya attım sıcak bir duş aldıktan sonra dizime pansuman yaptım. Üzerime eşofmanlarımı geçirip saçımı kurutucu yardımıyla kuruladım . Aynada kendimi süzdüm ismimin anlamına çok fazla zıttım . Saçlarımı sıkı bir topuz yapıp kendimi süpürgesi kayıp cadı görüntüsünden azda olsa kurtardım . Seri adımlarla alt kata inip mutfağa girdim tabikide bıraktığım dağınıklıktaydı iç çekerek bardakları bulaşık makinesine dizmeye başladım .

Mutfağı düzenlemem yaklaşık 3 saatimi almıştı. Derin bir nefes alıp kendimi ahşap sandalyeye bıraktım .Bu işler hiç bana göre değildi ,gerçi hiçbir iş bana göre değil ama konumuz bu değil öyle değilmi ?
Kahve makinasının alarmının sesini farkedince ayağa kalktım ve kahveyi kupaya doldurdum , sadece kahveyle beslenebilme gibi bir yeteneğim vardı . Kupayı parmaklarımın arasına alıp salona adımladım kendimi vazgeçilmez kanepeme bıraktım. Kahvemden bir yudum alıp salonu süzmeye başladım televizyon yoktu ,aslında ihtiyacım olmayan herşeyi babam öldükten sonra çöpe atmıştım bunun için dıştan oldukça gösterişli gözüken villanın içi oldukça sade kalmıştı. Gri duvarlarda gözlerini gezdirdim siyah kitaplığım uyum serisini devam ettiriyordu . Çok fazla kitabım vardı. Ayağa kalkıp diğer kanepenin üzerinde duran laptop 'u alıp vazgeçilmez siyah kanepeme geri döndüm. Film izleme isteğimi bastırıp kimya konu anlatımlı videolara girdim . Birkaç video izledikten sonra beynimin alev aldığını hissedebildiğime yemin edebilirdim. Saate baktığımda 2.45 'i gösteriyordu.Akşam olsun istiyordum artık çokmu. Telefonumdan gelen bildirim sesi salona yayıldığında kaşlarımı çattım , elimi eşofmanımın çebine götürüp telefonumu elime aldım ekrandaki mesaja odaklandığımdaysa kaşlarım birbiyle bütünleşecek şekilde çatıldı . Hiç sevmediğim okuldan olan hiç sevmediğim kendini benim arkadaşım sanan kız bana mesaj atmıştı . Numaramı nerden bulduğunu bile kestiremiyordum Ilgın fazla masum ve fazla yılışıktı , okula bu ay gelmişti sürekli peşimde dolanıyordu . Aslında ondan nefret etmiyordum ama pek değer verdiğim de söylenemezdi . Telefonumun home tuşuna basılı tutup mesajı tekrar okudum . " Canım çok sıkıldı sana gelebilir miyim ? Tabikide gelirim görüşürüz ." küfür gibi hahhhh adresimi bildiğini hiç sanmıyorum tam bir baş belası ve gereğinden fazla gerizellaydı . Benimle neden arkadaş olmak istediğini anlamıyordum fazla iticiydim ben ,karanlıktım o ise cici kızlardandı. ''dindaonnn'' Kapı zilini duyunca yerimde sıçradım , henüz şaşkınlığımı atlatamadan zil tekrar çaldı . Seri hareketlerle ayağa kalkıp kapı kolunu kavradım ve kapıyı açtım . Ve karşınızda başbelası gereğinden fazla gerizella olan Ilgın. '' Merhabaa'' diye cıyaklayıp bana sarılmaya çalıştı onu sertçe ittince geriye doğru sendeledi ve dolu gözleriyle bana baktı . " Burda ne işin var ultra gerizella ? " diye sorduğumda sırıttı . Ani değişen ruh hali bile ondan nefret etmem için affilli bir nedendi . " Seni özledim " diye ciyakladı ve eve girmek için bir adım attı. Ondan önce davranıp önüne geçtim . " Geldiğin gibi defol " diye tısladığımda yüzü düştü , zafer kazanmışçasına sırıttım . Bu sırıtışım sadece 10 saniye sürdü çünkü ultra gerizella beni itip içeriye girdi . Koşarak kanepeye zıpladı . Benim kanepeme vazgeçilmez olana hani şu siyah olan sinirden sol gözüm seğiriyordu . Antilop sidiği suratlı gerizella . "Kalk ordan " diye tısladım . Kafasını iki yana sallayıp dil çıkardı. Lanet olası. Sakince karşı kanepeye oturdum . Ona ters bakışlarımı gönderip "Ne istiyorsun gerizella ?" diye sordum . 32 diş sırıtıp " Sadece seninle takılmak istiyorum" diye şakıdı . " Neden ?" diye sorduğumdaysa yüzünde aynı sırıtış vardı . Gözlerini devirdi ve yüzüne gelen bir tutam saçı kulağının arkasına sıkıştırdı gözlerimi gözlerine diktim . " Çünkü sen benim arkadaşımsın" diye fısıldadı. " Ve arkadaşlar her zaman birlikte olur " kahkahalara boğulup arkama yaslandım . " hahaha demek arkadaşız ha ? " yüzünde şaşkınlık belirdi ve hızlıca kafasını aşağı yukarı salladı. " Bence burdan defolup gitmelisin gerizella " hızlı bir şekilde ayağa kalkıp kapıya ilerledi açtı ve dışarıya çıktı. Sanırım onu kırmıştım ama açıkçası umrumda değildi . Guruldayan karnım dikkatimi çekmeyi başarabilmişti . Mutfağa ilerleyip miğdemi doyurma planları yaptım.Ama sadece plan yapmakla yetindim . Tebriklerr aç kaldım. Belkide sipariş vermeliydim. Yada dolaptaki donmuş pizaayı pişirmeliydim. Evet kesinlikle .Dolaba ilerleyip pizzayı aldım ve tespiye yerleştirip fırına attım . 7 dakika beklemem gerekiyordu ,dolaptan meyve suyu alıp bardağa doldurdum ve kendimi ahşap sandalyeye bıraktım. Kısa bir süre sonra fırının alarm sesi kulaklarımı tırmaladı, ayağa fırlayıp pizzayı fırından çıkardım ve dilimlere ayırdım. Masaya oturup miğdemin kendine yaptığı işkenceye son verecekken telefonumun melodisi beni sövdürttü. Ahh hadi ama tek istediğim miğdemi doyurmak . Hızlı adımlarla salona ilerleyip kanepenin üzerindeki telefonumu kaptım annem tabikide açmaycaktım . Telefonları ne zaman açtığım görüldüki zaten . Sesini kısıp cebime sıkıştırdım ve mutfağa ilerledim. Kendimi ahşap sandalyeye bıraktığımda kafam uğulduyordu.Miğdemi doyurduktan sonra ayağa kalkıp odama adımladım . Uyumak en iyisiydi. Banyoda dişlerimi fırçaladıktan sonra kendimi yatağa bıraktım. Belkide aydınlık için gereklidir yeni bir gün.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin