Gece ilerlediğinde yine, tekrar buluşmak üzere ayrılıyoruz. Bütün ayrı olduğumuz zamanlarda yapmak istediğim şey seni ve beni anlatan mektupları yazmak. İşte şimdi yaptığım gibi. Bir önceki mektubumda yazmıştım nasıl sigaranı içerken asalet içinde oluşunu, işte beni ilgilendiren kısım, yüksek bir ruhu gördüğümde tanırım. Sen ne olursa olsun hep öyle oldun yüksek ruhlu ve öyle olacaksın...
Mektubumu sana ulaştırmadan önce tahmin edemeyeceğim bir şey olacaktı. Gazete binasını terk edip tramvaya giderken birden yaz yağmuruna tutulacaktım. Herkes oradan oraya koşuştururken tramvay gelecekti. İşte en ön sırada oturan sendin yanında kimse yoktu. Karşı taraftaki, bir arka koltuğa oturdum. Bana gülümsedin... Sanki bir güzel gece daha buluşacağız der gibi, sanki bu mektubumda boşa gitmeyecekmiş gibi...
Şehirde mektup yazmak, bazen mümkün... Yaz yağmuru yağdığında, koşup tramvaya yetişip karşında ay yüzlüyü gördüğünde sadece bir "iyi akşamlar" dediğinde, mümkün yazmak. Şehirde güzelliğin ne olduğunu bilen şehirde, heykeller canlanmış gibi bir bir geçilirken tramvay ile... Müzik bu şehirde, sevgi, güzellik ve aşk bu şehirde. Beni sev bu şehirde, "Tamam mı Moon?"
Müzik: The Portrait Of A Lady - Original Soundtrack - "Piano Theme"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayali Sevgiliye Mektuplar
RomanceBu yazın, bu yazın bir başka... Bir araya gelmelerinin tek sebebi sevgi, hala bu satırları yazabiliyorsam gerçekti... Ve sevgi... Ve sevgi öyle bir şeydi ki, sevildiğini bilmek... Dünyalara bedel her şeyden öte... Sayfalarıma bekliyorum. Güzel bir g...