1

6 0 0
                                    

Artık 12. sınıf oldum, yeni okulumda 2. senem. Ben Edis aşkta 5 kez kaybetmiş ve aşktan korkmaya başlayan bir gencim. Ama olay şu asla pes etmiyorum deli gibi sanki birisine bişey ispatlamaya çalışır gibi yaşıyorum, tanrı bir gün beni kabul edecek diye düşünerek yani...

17 yaşında klasik bir YKS öğrencisiyim ama üniversite istediğimden emin değilim çünkü okumaktan sıkıldım ve şuan ki okulumda eski sevgilim okuyor son senem olabilir ama her gün görüyorum ve bu her ders için geçerli çünkü aynı sınıftayız aman ne güzel. İlk zamanalar her şey kıskandırmak üzerine olduğu belliydi ancak bazı hareketlerimiz değişti soğuduk artık selam bile vermeyi kestik vs. Yeni bir sene ve kafamı derslerden kaldırmayı düşünmüyordum ama her öğrenci gibi bunalma dönemine girdim ya da ergenliğin getirdiği bazı karışık duygular. Bu seneyi güzelce atlatmak istiyorum sadece ve geçen sene bahsettiğim sırrımı bu sene akıllanmadan tekrar başkalarına söyledim umarım bela olmazlar.

Sabah 6.20 uyanış ve direkt telefondan 5dklık tekrar uyku(harika oluyor bu arada). İlk gün okul kıyafeti giymeyecektim elbette. Rahat kıyafetler giydim ve çıktım evden.

Üzerimde kendime aldığım en tatlı sweatshirti giydiğim için harika hissediyordum. Spotify'dan Doja Cat-Paint the Town Red açtım ve yola koyuldum. Maalesef okulum bana çok uzak nakil aldırarak çok uzak bir okul seçtim pişman değilim(bazen pişman oluyorum ama geri dönüşü yok bu yolun). İki otobüs ve bir metro ardından son olarak 15dk yürüme mesafesi kaldı. Yürürken okulda son senem, lise hayatımın son senesi olduğunu düşündüm ve elbette duygularım.

Ve sonunda okulumun mikrofonlarını duyuyordum kocaman bir okulda okuyordum okuldan önce ses gelmesi doğaldı çünkü okula ulaşmak için önce bir dağa tırmanıyorsun abartısız o yokuş değil bir dağ bence. Yaklaştıkça öğrenciler arttı tanıdık simalar direkt göze çarpıyordu ama put gibi suratımla yanlarından geçip okul kapısından bahçeye yöneldim. Okulumum %95i erkekti ama bu sene kızlarda bir artış vardı gözle görünür bir artış.

Okulda en popüler sınıflardan birisinde okuyordum ve bu sene 12 olduğumuz için en popüler bizdik kesin. Zeka, saygınlık, okula yardım, zenginlik, bağlılık ve karizma. Sanki sınıfımız kutsanmıştı harika bir olaydı. Derken göz göze geldiğim kişiyle içimde bir kıpırtı ve huylanma oldu o oradaydı yanımda her zamanki ekibi ve siması yabancı öğrenciler vardı. Sınıfım bizi biliyordu ve aramızın iyi olmadığını da ama bundan ötürü benimle hala çok iyi anlaşan İbrahim yani benimkinin kan kardeşi bana bağırarak 'EDİS BURAYA GEL KANKA!' dedi. Utandım resmen yüzüm ve kıyafetlerimle dikkat çekiyordum zaten şuan okul resmen benim onların yanına gitmemi izliyordu.

Namından çok bahsettiğim eski sevgilim yani Can çok karizmaydı güneş gözlüğünü çıkararak bana baktı ve tekrar taktı o an okuldaki kızlar ve ben eridik resmen. Evet eski sevgili ama hala karizma olmadığı anlamına gelmiyordu dimi içimden övmem, ölüp bitmem serbestti bence. Kısa bir selamlaşma geçti İbrahim ile aramda yaz tatilinde ne yaptığımı falan sordu. Sonra zaten müdür mikrofondan sıraya geçmemizi isteyince hareketlendik çantamı iki koluma takarken o koku donmamı sağladı üç ayın ardından ilk defa adlığım o koku Can'ın parfümü. Mest olduktan sonra donuk bir sesle Can 'Hadi yürüsene.' dedi. Kendime gelip yürüyüp sıraya geçtim hemen. Klasik müdür konuşmasını yaptı yeni dönemin ilk İstiklal Marşı ile okula giriş yaptık.

Tanımadığım insanlar ile teması sevmem ve şuan burası karınca çiftliği gibiydi. Biraz kenara geçip oturdum azalmalarını bekledim o sırada bir öğrenci muhtemelen 12. sınıflara yeni nakil öğrenci yanıma oturup 'Sanırım birisi daha rahatsız olmuş bu ergenlerden.' dedi. Kıkırdattı bu söylemi usulca başımı sallamakla yetindim. Yeni çocuk 'Ben Arda, memnum oldum ufaklık hangi sınıftasın bakalım?' dedi. Ben şok bir şekilde 'Ufaklık?' deyip devam ettim 'Ben 12. sınıfım yalnız.' dedim. Gözleri açıldı ve 'Oha sen çok tazesin daha.' dedi. Anladığım kadarıyla dalga geçiliyordum ve kalktım hemen sinirli gözlerle bakıp arkamı döndüm tam o anda Can'ı bizi izlerken gördüm. Gözlüğü yoktu ve direk sinirli gözleri beni takip ediyordu yerimde ufak bir kıpırdanma ile omzumdaki el ile sağa döndüm Arda kolunu omzuma atıp 'Hadi ufaklık beni 12/D'ye götür' dedi. Ya şuan tam olarak ne oluyor anlamıyorum Arda benden uzun okey ama geneli uzun zaten okulun benden bu ufaklık söylemi ne anlamıyordum ve... Ne dedi o 12/D mi?

Kaybetmeye Hoşgeldin (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin