2

2 0 0
                                    


Arkamı döndüğümde Can ve o buradaydı. Burada en geldiğimde gördüğüm ve hayatımda büyük iz bırakan kişi. Görüntüm buğulaşmıştı. Gözlerim dolmaya başlamıştı çoktan. Can'ın koluna girmişti birde, yaratık desem az kalır kötü kalpli pislik. Kafama takılan şey ile Arda'ya döndüm, kaskı takmıştı "Gitmiyor muyuz ufaklık?" dediğinde arkama bakmadan hızlı adımlarla motora gittim. Gelmemiş miydi yani? Arkamdan gelme tenezzülünde bile bulunmamıştı. Ya da yanındaki kolunu çok sıkmıştır yoksa Can gelirdi. Gelird-. Ne saçmalıyorum yine ben seven, değer veren gelir yanında durur sürekli hata yapmaz. Sıkı sıkı tutunup gözlerimi kapatıp kafamı Arda'nın sırtına yasladım. Nereye gittiğimizin önemi yoktu. Sadece gidelim yeterliyli.

Motor durunca bende gözlerimi açtım "Yerini çok sevmiş bu kediya ne yapsam ki sahiplensem mi ki?" alayla karışık bebek sesini çıkarmaya çalışan Arda'ya "Sus koca bebek, neredeyiz? Yoksa beni kaçırıp organlarımı mı satacaksın?"  içimden lütfen yap dedim. "Aynen öyle yapıcam geç şöyle bakayım organlarına." deyip elini kalbime götürdü "Aa sen para etmezsin, senin kalbin kırımış. Tüh boşuna kaçırdımya." dediğinde acı bir tebessüm yaptım. Arda, ben ve Canı biliyor muydu bilmiyorum ama artık demesem de anlamıştır. Etrafa baktığımda güzel bir kafenin önündeydik. Aslında güzelden çok lükstü. "Ne işimiz var burada?" dedim. "Ben burada çalışıyorum çantamı bırakmam lazım." dediğinde içimde bir tuhaflık hissettim. Ben işinden mi etmiştim onu yani? Ne kadar işin varsa, ben kendi başımın çaresine bakarım desem de dinlemedi. Çantasını bırakıp geldi. Siyah bol kot ve siyah sporcu tişörtü giymişti. Elinde çilekli süt ile gelirken gözlerim parladı. "Lan sakin alt tarafı süt." dediğinde ona aşağılayıcı bakış atıp "O bana ait." deyip sütü aldım. "Ya imdat, burada hırsız var imdat, sütümü çaldı!" diye bağırmasını beklemiyordum. Gülümseyip "Al be al ağlama koca bebek." deyip uzattım almazdı zaten de işte benimde içimde minnoş bir kedi vardı(!) 

Elimden almayınca bende geri çekerken kafasını eğip benim elimdeyken içti. Gözleri gözlerimdeydi "Hoop alooo." diye sütü geri çektim, bitirmişti hayvan. Çok tatlı bir hayvan. "Ya bitti işte üff." deyip ellerimi bağladım önümde "Tamam güzelim alırız sütünü." dediğinde yine dalga geçmişti. "Şuna evinin adresini yazsana, üstünü değiş öyle gezeriz." deyip telefonu uzattı. Yola koyulduk ve bindiğimden beri beni sarhoş eden ensesindeki o toprak kokusu. Çok güzeldi. Binamızın önüne geldiğimizde park etti ve ben hemen geliyorum deyip eve gidip üstümü değiştirdim. Çantamı yatağıma attığımda aklıma telefonum geldi. Motordan düşmesin diye çantama koymuştum aldatıldığım yere gitmeden önce. Çıkardığımda elbette malum kişiden tonla mesaj ve arama vardı. Okumadan silip dolabımdan siyah şortumu ve üstüne mor çizgili tişörtümü giydim. Motorda üşümeyeyim diye de hırkamı yanıma aldım. Dolaptan 2 tane çikolata kapıp aşağı indim. Telefonuyla ilgilenen Arda'ya çikolatayı fırlattım ve korkuyla sıçradı az daha motor düşüyordu. Gülmemi tutamadan ilerledim. Çikolatayı yerden alırken "Ağaç olduk burad-" şortuma doğru bakıyordu "-a be." cümlesini yutkunarak bitirdi.

Motorun arkasına keyifli keyifli giderken o mutsuz olay geldi aklıma tekrar ve cidden artık alıştığımdan mı yoksa ergenliğin bitmesine yaklaştığımdan mı bilmiyorum ama acısı azalıyordu. En büyük AVM'lerden bir tanesinin otoparkına park etti ve Arda ile yürüyorduk. "Ee anlatmaya hazır değil misin hala?" diye beklediğim soruyu sordu. Bende masumca gülümseyip başladım. "Can ve ben sevgiliydik. İlerisi olan bir ilişkiydi yani sadece bana öyle geliyormuş. İşte yine öyle sevgi dolu günlerden bir tanesiydi, günaydınlar, kalpler, sevgi sözcükleri ve okulda yan yana sarılıp uyumak derken." sözümü kestim ve AVM'ye giriş yaptık. Starbucksa oturduk. Kahve eşliğinde anlatmaya devam ettim. " Öğle arasında ise yan sınıfta olan en yakın arkadaşım ile buluştum. Israr etsem de Can gelmedi, Kemali fazla sevmezdi. Neyse işte Kemal ile buluştum naber nasılsın vs vs sonra bana okul çıkışı malum kafeye gel dedi. Bütün gerçekleri öğren dedi ama kimseye söyleme sakın bak Can'ın haberi var sana sürpriz yapacak benden rica etti vs vs dedi. Bende saf aşık ya kıyamam yerim onu falan derken okul bitti." kahvemden yudum alırken Arda "Bak kıskandım şimdi. Neyse sorun yok bende yaparım." dedi. Sevgilisi ile mutlu olmalılar neyse ben devam edeyim. "Okul çıkışı işte Can'a diyorum bize gidelim gel yok mok diyo benim bi işim var çok önemli annem yapmazsam öldürür beni dedi. Ben hala saf aşık modundayım aa benimde işim var zaten annem çağırdı dedim. Ama hiç gitme başka işin yok mu vs demeden hatta ilk kez beni öpmeden yanımdan geçip İbrahim ile taksiye binip gittiler. Sürpriz için heyecanlı diye düşünürken bende farklılık yapıp taksiye binecektim. Ama Kemal mesaj attı seni yan sınıftan Ali getirir motoru var onun dedi. Aliyle buluş o seni uygun vakitte buraya getirir dedi." Arda sanki artık her şey yerine oturmuş gibi bir ifade ile "Yerimlan seni, çok masumsun." dedi. "Sonra Ali'nin yanına gittim. Biraz konuştuk ve bir mesaj geldi ona. Okumuş ve sırıtıp atla demişti. Motorla giderken bana hemen içeri koş tamam mı sana dediğim zaman dedi. Bende o iş dedim birde ona saf gibi. Gelmiştik arkadan gizli gizli getirmişti hiç ses seda yoktu. Sonra Ali arkamdan gerisi sende istediğin zaman gir ve iyi eğlenceler deyip motora geri dönmüştü. Ali gidiyordu ve ben şaşırmıştım. Ne yapsam diye düşünürken kapılarda kapalı hala hazırlık yapıyorlardır diye düşünürken Can'ı aradım ve açtı efendim güzelim demişti ve şuan meşgulüm sonra ararım diye kapatmıştı hemen. Bunlar bizim ilişkimizde çok tuhaf şeylerdi. Sonra Kemal'i aradım işte haberim yokmuş gibi ama Kemal açıp cevap vermiyordu ve konuşma sesleri geliyordu. Can konuşuyordu, hazırlığını yaptın demi diyordu." Arda kaşlarını çatıp şerefsiz diye tısladı. "Anladın değil mi bende o an şaşkınlıktan dinlemeye devam ettim. Devamında ise popon büyükmüş bari zevk alırım en azından demişti içimden ne diyo bu çocuk diyordum. Dayanamayıp daldım içeri. Dudak dudağa ve üstsüz sevgilim ve altında sadece iç çamaşırı ile en yakın arkadaşımı görmüştüm." Arda daha fazla dayanamayıp "Yuh artık, ne lan bunların amacı." demişti.  "O an donup kalmıştım sadece ağlamakla yetinmiştim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Tamda o sıra nedense İbrahim taksiyle geldi bana neden içeride olmadığımı ve Can nerde diye sordu. Konuşmadan sadece ağladım koşarak içeri gitti ve bir sürü küfür edildi. İbrahim geri gelip beni taksiye bindirip eve gönderdi. Eve girmemle çıkmam bir olmuştu üstümü değişip gay bara gitmiştim." Arda kaşlarını çatıp yumruğunu sıktı. "Sana böyle şeyler yaptırdığına inanmak saçma geliyor. Umarım hala onu sevmiyorsundur?" bu sorunun iki amacı vardı bir tanesi Can'ı unuttuğuma emin olmak, ikincisi ise psikolojim. "Saçmalama istersen Arda. Nasıl sevebilirim hala bana bunları yaşatanı. Bu konu beni bunalttı bir şey yapalımyaa."bilerek yaayı uzatarak söylemiştim. 

" Benim aklımda şuan sadece sinema var. Beklediğim korku filmi çıkmış onu izleyelim. Sonrada, onu da sonra düşünürüz. Kalk bakalım ufaklık." dedi ve ayaklandık. Kolunu omzuma atınca direkt suratına odaklandım 'çek o kolunu yoksa kırarım' bakışı attım. "O kadar dertleştik ve sana sırtıma yatmana izin verdim. Benimde hakkım seni kollarımın arasına almak bana ne." gerçekten koca bir bebekti. 

Sinema biletlerini aldık, filme 18 dakika vardı. Bu yüzden Arda sigara içtiği için balkona geçtik. "Ee söyle bakalım koca bebek neden son sene okul değiştirdin?" dedim. "Eski okulum başka şehirdeydi buraya babaannemin yanına geldim. Aslında sana demedim ama babaannem sizin eve 5 - 10 dakika mesafede oturuyor." sigarasının son nefesini çekip söndürüp çöpe attı. "Hadi bakalım az korkalım değil mi?" deyip beni çekiştirip sinema salonuna yürüdük. Büyük boy mısır ve büyük boy kola almıştı ben sadece su almıştım çünkü kola ile aram yok ve mısırı da Arda'dan çalarım diye düşünmüştüm. Salona yürüdüğümüzde salonun çok kalabalık olduğunu gördüm, gerçekten popüler bir film olmalıydı. En arkada güzel yere geçtik ve filmi izlemeye başladık. Film devam ederken çok gerici olduğu için sürekli ellerim suratıma yakındı. Arda fark etmiş olacak ki kulağıma yaklaşıp "Böyle zevki çıkmaz, istersen kolumun altına gel ben korkunç yerlerde kapatırım gözünü." demişti. Bir şey demeden kolunun altına yerleşip yine o mükemmel toprak kokusu ile içim tuhaf olmuştu. Filme o andan sonra odaklanamadım çünkü Arda'yı düşünmeye başladım. Arda tam anlamıyla bir erkekti. Boy, pos, mizah, centilmenlik ve benim en çok hoşuma giden koca bir bebek olması. İçindeki çocuğun hala durması çok çekici bir özellik eminim sevgilisi çok şanslıdır.

Ben bunları düşünürken dalgınlıkla aynı anda da Arda'ya bakıyordum. Korkunç sahne çıkmış olmalı ki Arda gözümü kapatmak için bana dönüp gözlerimi kapatmaya çalıştı ama göz göze geldik. Utandığımı hissedip korkmuş numarası yaptım. "Daha erken kapatsanayaa çok korktum!" deyip mızmızlık o anı ört pas ettim. Suyu mu içmek için kapağını açarken elimden alıp ağzıma mısır verdi bir tane. Sanki onun için normal bir şeymiş gibi hiç aldırmadan filmi izlemeye devam etti. İşte bunları yapması çok yanlış sevgilisi burada olsa neler söylerdi bize. Kendimi Kemal gibi hissedip filmi aldırmadan salondan çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kaybetmeye Hoşgeldin (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin