after rain | yeonbin

⁹

kafenin önünde beni bekleyen yeonjun'a ilerledim. hava bugün de bulutlu olduğundan üzerine kalın bir kaban giymiş, elinde bir şemsiye tutuyordu. beni görünce gülümsedi yine.

"hoş geldin soobin."

"sen de yeonjun. girelim mi kafeye? hava çok soğuk."

kapıyı açtı ve benim girmemi bekledi ilk önce. şöminenin ısıttığı kafeye girip ona yakın bir yerdeki masaya oturdum. yeonjun da tam karşıma oturmuştu.

"sıcak çikolata almak ister misin?"

başımı salladım. siparişlerimizi vermişti göz açıp kapayıncaya kadar. çok geçmeden önümüze bırakıldı sıcak içeceklerimiz. kupamdan bir yudum aldım. tadı güzel olurdu buranın içeceklerinin.

"çikolata iyi geldi. içim ısındı hemencecik."

o daha içmemişti sıcak çikolatasından. bunu dememle bir yudum da o aldı.

"gerçekten de öyleymiş. çok sıcak. kanının kaynadığını hissediyorsun içerken."

ardından bir süre sessiz kaldık. buraya neden geldiğimizi hatırlarmış gibi sormuştu yeonjun.

"bugün bana söyleyeceğin bir şeyler vardı sanki."

"evet ama çıkışta söylemek istiyorum bunu. şimdi biraz vakit geçirelim. sorun olur mu?"

başını hayır anlamında salladı. ben de onu inceleyebildiğim kadar yüzünü hafızama kazıdım. bu birkaç haftada bana iyi gelen adama gülümsedim tekrardan. zaman hızlı geçen bir şeydi. havadan sudan konuşarak iki saati geride bırakmıştık bile. gitmem lazımdı. kırmadı beni. yavaşça ayaklandık. dışarıya çıktığımızda yağmur hafif çiseliyordu. söylemeye karar verdim içimdekileri.

"yeonjun... bugünlerde bana iyi gelen tek şey olduğunu biliyor muydun? senin sayende gülebiliyorum. bana olan desteğin sayesinde az da olsa mutluyum. ve... ben de seni seviyorum."

kaşları havalandı şaşkınlıkla. beklemiyor gibiydi onu sevme ihtimalimi. yavaşça yaklaştı sonra bana. bu yakınlığının sebebini anlamıştım ama izin almak için sordu o da.

"seni öpebilir miyim?"

"yağmurdan sonra öpsen beni. yağmuru sevmiyorum aslında."

neden diye sormak istedi sanırım. parmağımla engelledim konuşmasını. bunu nasıl açıklarım bilmiyordum çünkü. yağmur durdu. sonra ben yaklaştım ona ve dudaklarına kapandım. ilk öpücüğümüzde tutkuyla öptüm dudaklarını. son olacağını biliyordum çünkü...