Oh Sehun, Sahne Sanatları Çocuğu.

166 16 8
                                    

Bir süre yoktum, telefonum bozuldu yeni telefon almak zorunda kaldım. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar <3

Şarkı, Twoman- Bugün.

Geçen günkü karşılaşmamızın ardından, sürekli kafeteryada ya da bahçede göz göze geliyorduk. Yanına gitmek istiyordum ama cesaret edemiyordum işte. Ve şu da vardı, jongin biz chanyeolle bakışırken yakalamış, beni sorguya çekmişti. Olanları anlattıktan sonra ilk korumacı abi mooduna geçmişti bir kaç gün. Sonra niyetinin kötü olmadığını anladıktan sonra salmıştı.

fakültelerin ortak kullandığı kütüphaneye doğru ilerledim, bitirmem gereken bir ödev kalmıştı. İmgesel bir çizimdi ve fazlasıyla zorluyordu beni. Saatlerimi vermeme rağmen bitmemişti  ve teslime 2 gün kalmıştı. Büyük kapıdan içeri girerken çok kişinin olmaması güzeldi. Boş masaları gezerken gözüme kestirdiğim bir masaya doğru ilerledim ve elimde olan silindir çantayı açtım. Eskisi çıkartıp derin bir nefes aldım. İşim çok zordu.
Kalemlerimi çıkartmış, yavaşca resimde ki kadının saçlarını yapmaya başladım. Bir saçı çizmek bile yarım saatten fazla süremi alıyordu. Bir kaç dakika sonra kendimi oldukça rahatsız hissetmeye başlamıştım. Etrafa bakarken başımı öne çevirdiğimde göz göze geldiğim beden ile içim titremişti.

Oh sehun.

Uzun boyu ve biçimli kaşları ile herkesin bayıldığı sahne sanatları çocuğu.

Başımı yavaşca aşağıya resmime indirdim, bana bakması rahatsız hissettirmişti. Kadının saçı bittiğinde kıyafetine geçmiştim, kırış kırış bir kıyafet olacağını için ekstra zordu. Kalemtraşı elime aldığım an karşımda ki sandalyenin çekilme sesini duydum. Korkarak başımı kaldırdığımda az önce ki gözlerle bu sefer daha yakın şekilde göz göze geldim.

"Byun Baekhyun, sensin değil mi?"

Kaşlarım hafiften çatıktı, bana neden bunu soruyordu? Başımı aşağı yukarı salladım ve sandalyesini masaya iyice çekip ellerini masanın üzerinde birleştirdi.

"güzel çocuksun, harcama kendini park chanyeol ile."

Dediği ile gözlerim büyüdü, elimde ki kalemtraşı bıraktım ve derin bir nefes aldım. "bu sizi ilgilendirmez, neden masama gelip bunu diyorsunuz?"
Dediklerim ile gevşekce gülmüştü, sinirlerimi bozmuştu yavşak herif. Tam tekrar konuşacaktım ki dedikleri ile kelimelerim ağzıma dolmuştu.

"chanyeol hep böyledir, her sene yeni gelenlerden kendine güzel bir av bulur ve yatana kadar peşinden ayrılmaz. Sonunda becerilip bir kenara atılmak istemiyorsan, uzaklaş ondan. Ha, eğer becerilmeye çok meraklıysan benim altıma gelebilirsin."

Dedikleri, hiç hoşuma gitmemişti. Sinirle saçlarımı arkaya doğru taradım ve gözlerimi karşımda hâlâ sırıtan bedene çevirdim." ne diyorsun sen be? Doğru konuş benimle." tam konuşacağı sırada kütüphanenin kapısı açılmıştı gürültüyle. Chanyeol, içeride bakışlarını dolandırmış ve karşı karşıya oturan bizi gördüğünde kaşlarını çatarak yanımıza adımlamıştı. Karşımda oturan sehuna bir bakış ve sehun alayla her zaman ki gibi gülmüştü.

"hoş geldin chanyeol, bende tam baekhyuna çizimlerinin çok güzel olduğunuzdan bahsediyordum. Otursana?"

Bir şey demeden yandan bir sandalye çekip yanımıza oturan beden, hâlâ bana bakıyordu. Normalde bakışlarına karşı gülümsedim, ama şuan sehun fazlasıyla moralimi bozmuştu ve tek isteğim bu resimi bitirip eve gitmekti.
Kafamı komple karıştırmıştı it herif.

İkisinide takmadan kalemi elime aldım ve gömlekte ki detayları yapmaya başladım. Oh sehun denilen adamın böyle biri olduğunu tahmin etmezdim, edemezdim. Az önce açık açık altıma gir demişti! Midemin bulandığını hissederken bakışlarımı yukarı kaldırmış, beni izleyen bedenlere bakmıştım. Rahatsız hissediyordum, böyle çalışamazdım. Kalemleri kalemliğe geri yerleştirirken hızla ayağa kalkmış ve bakışlarını umursamayarak eskizi alıp çantama koydum ve ikisine döndüm. "iyi günler size."

Eating disorder : chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin