~Minato
"Mi-chan.. Mi-chan... Oneee-chaaaaaan!"
Sıçrayarak yataktan düştüm ve karşımda bana kıkırdayarak bakan küçük kardeşim Yuri'ye anlamsızca baktım.. Kendime geldim ve "YUUUUURRİİİİİİİİİİİİİ" diye bağırıp ayağa fırladım. Bunu gören kardeşim koşarak odamdan çıktı ve aşağı kaçtı..
Gülme sesleri buraya kadar geliyordu.. Onu çok seviyordum.. Daha 8 yaşındaydı.. Odamdaki lavaboya gidip aynada kendime baktım.. Salyam akmış ve kuruyup kalmış, kömür siyahı saçlarım kabarmış ve iyice karışıp dolaşmış, gözlerimde bir sürü çapak var.. İlk defa bu kadar kötü uyanmıştım..
Bi duş aldım ve giyinip aşağı indim.. "Anne" diye seslendim.. Cevap yoktu.. Karşıma aniden çıkan Yuri "Ne-san annem ekmek almaya gittiğini söyleyip çıktı" dedi.
Saçlarını okşadım ve gülümseyip "Tamam Yuri. Hadi gel bize kahvaltı hazırlayayım." dedim.
Gülümsedi ve "Yaşasıın Ne-san senin elinin lezzeti oka-samadan daha güzel ama lütfen bunu ona söyleme"
Küçük bir kahkaha attım ve "Tamam Yuri bu ikimizin arasında sır kalıcak" diyip onun da elinden tutup mutfağa yöneldim.. Onu yemek masasındaki yerine oturttum ve gidip önlük giyerek kahvaltı hazırlamaya başladım..
2-3 dakika sonra annem elinde 4 ekmek ile geldi ve gülümseyerek "Günaydın pamuk şekerlerim" dedi. Yuri hemen yerinden kalktı ve koşarak anneme yönelip "Oka-samaaa hoşgeldiiin" dedi ve kollarına atladı.
Annem gülümsedi ve "Yuri bugün yine çok enerjiksin" diyip başını öptü. Sonra ekmekleri koyduğu masadan alıp yerine koydu ve yanıma gelip benim de başımı öpüp "Yardıma ihtiyacın var mı canım kızım?" diye sordu.
Ona gülümsedim ve "Hayır annecim teşekkürler ben hallederim sen ve Yuri oturun. Kahvaltı hemen hazır olur" dedim.
Annem gülümsedi ve "Ahh canım kızım bana çok yardım ediyorsun.. Her konuda. Sizi çok seviyorum. İyi ki varsınız meleklerimm" dedi ve masada yerini aldı.
Hazırladığım onigiriyi, sushiyi, rameni ve de peyang yakisobayı masaya yerleştirdim ve önlüğü çıkarıp ben de yerimi aldım. Hep beraber kahvaltı yaptık. Çok zengin değildik ideal bir gelirimiz vardı..
Babam Amerika'da bizden uzakta yatılı bir işe gidiyordu. Bizim için çabalayıp uğraşıyordu.. Güzel bir maaşı vardı.. Annem yaz kış demeden çalışıyordu. Ben de evdeki işleri hallederek anneme yardımcı oluyordum.
Pazar günleri tatiliydi sadece. O günü de dinlerek ve bizimle güzel vakit geçirerek değerlendirmesini istiyordum.. Onları hayal kırıklığına uğratmamak için çok çalışıyordum.. Okul notlarım fena değildi.. Okulun müzik grubundaydım. (kesinlikle son cümlede kendimden alıntı yapmadım ya şxöldşsodsmsöd)
Müzik benim için çok değerliydi.. En kötü günlerimde her zaman yanımda olan 2 şey vardı.. Onlar da:
1-) Kei
2-) Müzik
1 numara benim bebeğimdi.. Onu çoook seviyordum.. Kendi canımdan daha çok değeer veriyordum ona.. O benim ailemden bi parçaydı.. O benim kan kardeşimdi.. Keisuke Baji küçüklüğümden beri hep benimleydi.. Annelerimiz arkadaşmış..
Çook yakın arkadaşlarmış.. Sonra ikisi de hamile olmuş ve daha da yakın arkadaşlar olmuşlar. Biz Kei ile beraber büyüdük ve beraber büyümeye devam ediyoruz da..
