-Umutsuz Vaqalar-
Namjoon: Hangi davar evin içinde atletizm yapıyor amk, yer sallanıyor!
Namjoon: Kim koşuyor lan?
Taehyung: Jungkook'a hep yürüyordum, bugün koşayım dedim.
Jungkook: Ya yerim seniiiiğ! 😻
Taehyung: Çabuk odama gel.
*Taehyung çevrimdışı*
*Jungkook çevrimdışı*
Hoseok: Yoongi biz de seninle böyle olabilirdik aşk.
Yoongi: Yeter ki iste Hoseok.
Hoseok: Çok tatlı lan! 😇
Jimin: Sizin beyninize buzdolabı girsin amk!
Jimin: Bu saatte daha kargalar boklarını yemedi.
Jimin: Yatın zıbarın amk!
Jin: Oha!.
Jin: Yoongi'yle Jimin'in ruhları değişmiş herhalde lan.
Jin: Uhaaaaaa!
Namjoon: Anlık kriz geçiriyorum bi sn.
Namjoon: Yoongi uykusuz ve fesat. Jimin uykulu ve sinirli.
Namjoon: Ben camiye gidiyorum.
Hoseok: Niye lan?
Namjoon: Kıyamet kopacak galiba.
Namjoon: İmanlı gidelim bari.
Jin: Oha, koskoca Namjoon bile imana geldi anasını satıyım.
Jimin: Bizim bugün prova yok muydu lan?
Namjoon: Günaydıııın!
Yoongi: Aymadı knk, aymadı!
Jin: Tamam düzeldiler.
Hoseok: Provaya saat kaç gibi gidiyoruz ki?
Yoongi: Şuan olmasın, lütfeeen!
Jimin: Gece de olmasın, yeni bi kızla randevum var.
Jin: Bir gün yakalanacaksın olm bak! Başımıza iş açma.
Jimin: Bana bir şey olmaz, no panik!
Namjoon: Saat 2 gibi başlarız.
Yoongi: Çok şükür! 2'ye kadar kimse beni rahatsız etmesin.
...
(Saat: 13:48)
Provaya hazırlık için herkes hazırlanmıştı. Ben de son dokunuşlarımı yapıyordum tabi ki. Her şeyi makyözüm halletmişti bana da nemlendirici sürmek kalmıştı.
Dudaklarım sebepsiz yere çatlıyordu ya da sebebini ben bilmiyordum. Onun için nemlendirici sürmek zorunda kalıyordum. Kokusu güzeldi ama dudağa verdiği aroma biraz garipti. Yine de iyi geliyordu dudaklarıma.
Yine dudağıma nemlendiricimi sürdüğüm bir zaman gelen bildirimle afalladım.
Gruptan biriyse ben onları uyarmıştım 2'ye kadar beni rahatsız etmeyin diye. Gruptan biriyse ağzına sıçabileceğimin belirtisiydi bu yani. Telefonun kilit ekranını açıp gelen bildirime baktım.
'@telefonundaki: Şuan o nemlendiriciyi kıskandım.'
Bu mesajdan sonra ilk işim etrafıma bakınmak olmuştu ama şuan odada ben haricinde kimse yoktu ki bir bildirim daha geldi.
'@telefonundaki: Boşuna etrafına bakınıyorsun kedicik...
@telefonundaki: Yıllardır göremediğin birini şimdi görmeye çalışsan da sanırım göremezsin.
@telefonundaki: Bakıp da göremeyen sevgilim benim.'
İçeriye makyöz gelince direkt telefon ekranımı kapatmıştım.
"Yoongi bey, prova başlıyor."
"Tamam, ben geliyorum."
Makyöz odadan çıktığı an ilk işim bildirimin üzerine tıklamak olmuştu. Sonra bir mesaj daha geldi.
'@telefonundaki: Provan başlıyor, kolay gelsin. :)'
Tam bir şeyler yazacakken içeriden Namjoon'un sesi duyuldu.
"Yoongi hadi!"
"Tamam geliyorum dedim ya!"
Telefonu masanın üzerine bırakıp prova için odadan çıktım.
*Siyah eldivenli bir el masanın üzerindeki telefonu alıp, duvar kâğıdını değiştirip, telefonun altına bir not bırakır. Çıkmadan da masanın üzerindeki nemlendiriciyi elinin tersine sürer. Ve odadan çıkar.*
...
Bugünlerde çok boş yapıyorum amk. Daha demin salak bir antiye bu hikâyeyi önerdim. Mal da küfredip engel bastı. Tövbe tövbeeee! Sanki ne teklif etmişiz öküze!
Az önce de boş yaptığımı fark ettim.
Her neyse *Dünya dönüyor* gdbagfngwnf.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum, byss! ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
On My Phone // TEXTİNG (Yoonmin)
Fanfiction@agustd: Bakar mısın? @telefonundaki: Evet bekarım, ne zaman evleniyoruz? @agustd: Aptal mısın yoksa numara mı yapıyorsun? @telefonundaki: Numara yapıyorum. @telefonundaki: Ne diyecektin? @agustd: Beni gerçekten seviyor musun telefonumdaki? ... Hİ...
