Ergen Felsefesi

yemeklere yer açmak

hikayemi yazmayı bırakmıştım ve neredeyse yarım yıldır watpadde giremiyorum.Bir kaç yorum yapılmış çok sevindim.o yüzden devam etmek istedim.

Bu gün evimizde olağanüstü hal ilan edildiğinden dolayı odamdan çıkamıyorum.Yarın annemin gıybetters grubu gelecekmiş bu yüzden annem bu günü milli temizlik günü ilan etti..(ayten nurten gülten annemin pis dedikoducu akrabaları.ben onlara gıybetters grubu diyorum.).Sabahın 6sında elemtirikli süpürge(evet elemkririk) sesiyle uyanma zevkini de tatmış bulundum.Midem kazınıyor inip bir şeyler atıştırayım.Merdivenin başındaki kolçaktan tutup ayaklarımı kaldırarak deniz inişi yapıyordum ki aşağıdan 3 numaralı bakışıyla bana bakan annemi gördüm.bu bakışın anlamı seni 19 yerinden bıçaklayıp gelinlik giydirip uçurumdan atarım çocuk!  bakışı.Annemim bakışına karşılık ben de 1 numaralı sen kimsin lo bakışımı atıyordum ki annemin elindeki viledayı bana doğru kaldırdığını fark ettim. avuçlarımı aşağıdan bana lazer ışını atarmışçasına bakan anneme çevirerek

"yo yo dostum.sakin ol ve elindeki viledayı yavaşça yere bırak"

annem tiz sesiyle "merdiveni yeni sildim bir adım daha atarsan yarın aytenin oğlunu odana salarım"

tehtit çok büyük .söz konusu ayten teyzenin aşırı süper yaramaz meraklı, çocuk değil terminatör oğlu berkecan.ada bak amk adı bile gıcık çocuğun.

"anne yaeğ hiç şakadan anlamıyosun.yeni sildiğin yere basarmıyım hiç."diyerek 180 derece dönüşle odama giriyorum.

niye bu kadar önemli bu misafirler anlamıyorum.zaten dün silmişti.niye bu gün tekrar siliyor gerçekten anlamıyorum.ben olsam ayda bir silerim oh mis.işte bu yüzden tanrı beni erkek yarattı sanırım.kadın olsam çocuklarım ölür herhalde.

Asıl mesele evden nasıl çıkacağım.Camı açıp aşağıya bakıyorum.hımm çok yüksek değil.çarşafları birbirine bağlayıp aşağı inmek geçti aklımdan.ölmeden önce güzel macera olur aslında.çünkü annem yeni yıkadığı çarşafları o halde pencereden asılırken görürse sinir kirizi geçirip tüm mahalleyi ateşe verir.Ben neyse de yandaki eve yeni taşınan güzeller güzeli peline yazık olur.Evet yanımıza yeni komşularımız taşındı.benimle yaşıt kızları var adı pelinmiş.istihparat annemden.gördüm ama tabi daha tanışamadım.yalnız kız acayip afet bir şey benden afet olmasın.

saate bakmak için telefonu açıyorum saat dokuz olmuş oha la alpten üç mesaj.mesajları okumadan geri arıyorum.

"günaydın"

"olum rüyanda beni mi gördün bu saatte.hayırdır?"

"hayır oğlum hayır.hani sizin oraya yeni taşınan kız var ya"

"ee nolmuş."

"o bizim okula kaydolmuş.dahası bizim  sınıfta."

"ay ben şok ay ben iflas.ne diyom lan ben. (sosyal medyanın olumsuz etkileri hep bunlar)hadi lağğğnn .yemin et."

"valla bana da ayşen söyledi dün gece.o kızla arkadaşmış bunlar.sen kızı. merak ediyorsun diye masaj attım okumadın mı?"

"yo okumadan direk seni aradım.ayşen mi ? hadi ya "diyerek telofonu alpin suratına kapattığım gibi yağcılık modumu açarak ayşene mesaj atıyorum'canım biricik arkadaşım naber? nasılsın? annenlerde iyiler inşallah.abinler ablanlar nasıllar? '(yok la ablası abisi yoktu bunun)

mesajımı gönderdikten sonra anında mesaj geliyor ama malalpten."olum niye telefonu yüzüme kapatıyon ?"

yanıt:"yüzüne mi kapatmışım.ne biliyim olum pelin diyince bi şeyler oldu bana."

neyse şimdi alple uğraşamayacağım.merdiven kurumuştur artık diyerek aşağı indim."anneğğ ben ajıktım"

"dolaptan çıkar kahvaltılıkları.işim gücüm var şimdi seninle uğraşamam."

"sağ ol ya.neyse o zaman ben çıkıyorum."

alpi arayıp bizim cafeye gelmesini söyledim.1saat sonra bizim cafede buluştuk.

"alp bak şimdi çok önemli bir konu hakkında seninle konuşmak istiyorum.ama çok çok önemli."

"ne oldu?"

"bak kimseye söylemek yok tamam mı? çünkü bu çok hassas bir konu."

ve alpten beklenilecek bir cevap geliyor:"kimi öldürdün? bak olum ben karışmam ona göre.beni bulaştırma sakın"

"ne öldürmesi olum saçmalama.konu pelin.Benim bu kızı tavlamam lazım."

"baştan söylesene şunu kalp krizinden gidiyordum burda.valla abicim o iş çok zor o kız baya havalı bir şey."

"o havalıysa ben de aşırı yakışıklı ve seksiyim ne olmuş yani?"sesimi filimlerdeki rus mafya babası gibi kısıp karşımda oturan alpe eğilerek "bak benim bir planım var.ayşen bu kızı bizim olduğumuz bir ortama çağırıcak kız oraya geldiği zaman ayşende bizim yanımızda olacağı için kızda bizim masaya oturacak.kalanını ben cazibemle halledicem zaten." tam bu sırada siparişleri almak için garson geldi.alp:abi ben bi ayvalık tostu yiyeceğim.sen ne yiyeceksin?"

"ben bir şey yemicem"

"yok artık deniz beni şüphelendiriyon.evde babanı kesip falan mı yedin? yoksa sen hayatta bir şey yemeden durmazsın"

"olum bu senin içindeki cinayet merakını anlamıyom.önce birini öldürdüm sandın şimdide babamı yediğimi soruyosun.iyi değilsin sen psikoloğa falan git.yemek yemememin sebebi yarın ki yemeklere yer açamak.çünkü yarın gıybetters grubu gelicek annem onlara neler neler hazırlar.öyle ziyafet kaçar mı hiç?o yavrucukların boş yere ihtiyacı var.

"

"gıybetters ne la?"

"annemin evrendeki herkesi çekiştirdikleri bilumum ayten nurtrn gülten içeren grubu"

"yani?"

"yanisi annem arkalarından konuşmasınlar diye evde ziyafet verecek"

"lağn niye söylemiyon.bende gelcem o zaman" garsonu çağırarak"ben siparişimi iptal etmek iatiyorum"

ben:"niye iptal ediyon olum?"

"yarın ben de gelcem meydanı sana bırakmam.ben de totem yapçam"

dudağımı büzerek"ama benim rıskımdı onlar"

keşke söylemeseydim bu hayvan yer bitirir her şeyi.neyse saati geç söylerim.bu gelene kadar yemeklerin hepsini ben bitiririm.kıskıs kıs :)