yemeklerimizi yedikten sonra( ayten daha çok bakışlarıyla beni yedi) koltuklara yığıldık.annemle gülten teyze (içlerinde en normal olan ikili) kendi aralarında konuşuyor.alp ayten nurten de kendi aralarında konuşuyorlardı.ben ise onları dinliyordum (mecburen)
alp: "ay ben çok güzel fal bakarım"
yok artık.bu çocuğa bir şey oldu.cinsiyet değiştirecek diye korkuyorum.
"oğlum mal mal konuşma . bak bu sabahta bir haller vardı sende, beni işgillendirme."
Pörsük nurten "karışma benim damadıma ben onu çok sevdim.Nesi var çocuğun?"
alp:"oğlum kısmetimi kapatmasana ."ne ara damadı oldu bu ?
haa şimdi anladım alpteki değişikliği güzel kızların fotoğraflarını görünce aytene yaranmak için 360derece dönü.
sen şimdi görürsün gününü."alp çok güzel fal bakar ama ondan da güzel bir kahve yapar ki sormayın.Tadını unutamazsınız"evet unutamayacağınız bir tat olur. kahveye küsersiniz.
ayten"aa hadi yap o zaman. merak ettik."
alp"yok yani yaparımda şimdi malzemelerin yerini bilmiyorum."
"olsun alp ben sana gösteririm"diyerek konuşmasına fırsat vermeden mutfağa girdim.teyzelerin baskılarına çok dayanamadan o da yanıma geldi.
"oğlum ne diyon sen kahve falan? "
"valla abicim el mecbur o harika sanat eserini yapta görelim"
"oğlum varyaa.. sen içeridekilerin elindeki fotoğraflardaki güzel kızlara dua et.yoksa ben sana gösterirdim."
"oğlum ben senin gibi kız için 360 derece dönmem.kusura bakma.hak ettin.neyse bırak muhabbetini de yap şu kahveyi."gülerek"ağzın değil elin çalışsın."
şöyle bir sorun var ki malzemelerin yerini bilmiyorum.
"anneeeğğğ. bir gelir misin ?"
annem neden çağırdığımı sormadan malzemeleri dolaptan çıkardı.(zeki kadın vesselam.)cezvenin içine su doldurdu ve ocağa koydu üzerinde kahve ilave etti ve karıştırmaya başladı."alp çaktırmadan içeridekileri say" dedi.
alp mutfak kapısından kafasını uztarak sesli bir şekilde" bir iki " Diye sayarken birden heyecanla geri çekildi.telaşla"eyvah defne teyze gördüler.ne yapıcaz şimdi?"dedi.
"oğlum niye atraksiyon yapıyon? ayten nurten gülten sen ben annem."dedim.
"aaa doğruya."
annem çoktan kahveleri yapmıştı bile.Fincanları tepsiye yerleştirdi ve tepsiyi elime tutuşturdu." al bakalım."
"ne yapıcam bununla?"
"kahveleri ikram ederken belini kır biraz.öyle yukardan kazık gibi uzatma" dedi ve bizi beklemeden kahkaha atarak içeri girdi.bu kadını seviyom ya.dalga geçmeyi iyi biliyor.her ne kadar dalga geçtiği kişi ben olsam da.
vakit kaybetmeden alpin şaşkın suratına bakarak.annemin sesini taklit ettim"al bakalım.belini kır biraz.kazık gibi uzaktan ikram etme"dedim ve tepsiyi eline tutuşturup hızla içeri uçtum.Telefonumun video kayıt programını açtım ve alp gelirken çekmeye başladım.Tahmin edersiniz ki gülmekten doğru düzgün çekemedim ama aldığım görüntüler alpi korkutmaya yeter.oh canıma deysin sen misin benim yemeklerime göz diken.
alp elindeki tepsiyle tezat bir şekilde kaba kaba yürüyordu.aytenin önüne geldiğinde belini kırarak eğildi.eğildi eğilmesine de poposu 90 derecelik dik açıyla tavana çarpacak diye korktum.elimde bulunan bu videoyu biri görse bu pozisyonun amacını kimseye açıklayamam.neyse ki kazasız belasız kahveleri verdi.herkes kahveleri alınca ortamda büyük bir sesaizlik oldu ve hepimizin aynı anda kahvesinden yudum almasıyla "füüüüp" .kız isteme evinde kız kendisine istenecek olan zengin damat gibi iki bacağımı üst üste attım.kahvemden bir fırt daha aldım.annem sessizliği bozarak"ayten berkecan nerde?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ergen Felsefesi
Teen Fictionmerhaba ben deniz deniz.evet tam olarak deniz deniz.Bir insan evladına neden bunu yapar?evet bildiniz. istemeden olmuşum.zaten sırt üstü düşsem burnum kırılır.maşallah dediğim üç gün yaşamaz.böyle değişik bir yaratığım.neyse ki çok seksi ve yakışıkl...