Minho haftaya çok mutlu başlamıştı. Birkaç gündür arada bir bana konuşacakmış gibi oluyor sonra geri vazgeçiyordu. Kızın öpücüğünden bahsetmek istediğine emindim. Ondan duymak istiyordum. Ne hissettiğini, memnun olup olmadığını, mutluluğu doğum günü sürprizinden mi yoksa öpücükten mi olduğunu merak ediyordum.
Otobüste daha yolumuz vardı. Onu konuşturursam belki anlatırdı.
"Doğum gününde kızla senin için de iyi oldu. Bol bol vakit geçirdiniz."
"Hayır iyi olmadı. Hiç rahat değildim. Siz evi toplarken orada oturmak hiç iyi değildi."
"Doğum gününde iş mi yaptıracaktık sana bir de?"
"Çöp poşeti de almışsınız eve zaten. Bir sürü vardı orada."
"Olduğunu biliyordum."
"Neden aldınız o zaman?"
"Hyunjinle Jeongin'i tek bırakmak için."
"Hahahah, işe yaradı mı acaba?"
"Sanırım. Gelmeleri uzun sürdü. Ne yaptılar acaba?" Diyerek gülmesine karşılık verdim
"Bilmem.. belki.. belki..." Diyerek düşünüyormuş gibi yaptı
"Belki.. elini tutmuştur?" Dedim söyleyeceği ihtimalleri azaltmak için.
Kafasıyla onaylarken konuşuyordu
"Belki.. ona-"
"Belki ona sarılmıştır?" Dedim ondan önce. Diyeceği şeyleri sınırlandırmaya çalışıyordum.
"Evet. Hatta.. belki de.. ö-öpmüştür?"
Evet! Ondan duymak istediğim cevap buydu
"Çok iyi olurdu!" Dedim
"İyi mi olurdu?" Dedi şaşırarak
"Evet çok iyi olurdu hem de. Öpmek o kişiye sevgini göstermenin sadece bir anlığına cesaret gerektiren bir yoludur. Öyle uzun uzun konuşmaya çalışıp kelimeleri hatırlamak, kendini anlatacağın ifadeleri seçmek yerine öpersin ve biter. Hyunjinle Jeongin de öyle değil mi? Daha birbirleriyle normal sohbet bile edemiyorlar ama Hyunjinin bir anlık cesaretiyle kolunu Jeonginin beline atması ikisini de çok mutlu ediyor. Sevdiğin birini elinden öpebilirsin, omzundan öpebilirsin, boynundan.. öpebilirsin, yanağından öpebilirsin,..."
Konuşurken yanlışlıkla gözüm Minhonun dudağına kaydı
"...dudağından öpebilirsin."
Birden kendimi toparlayıp gözlerine bakıp devam ettim
"Nereden öptüğün önemli değil. Eğer iki taraf için de bu bir sorun değilse, öpmek çok güzel bir şey Minho."
"Sen hiç birini öptün mü?" Dedi düz bir ifadeyle
"Öptüm." Dedim
"Kimi?" Derken yüz ifadesi değişti ama iyi anlamda mı kötü anlamda mı anlayamamıştım
"Annemi."
"Başka?"
"Annemi."
"Hayır, başka birini öpmedin mi?"
"Öptüm. Amcamı öptüm."
"Kan bağın olmayan birini öpmedin mi?"
"Öptüm. Annem ve amcamı."
"Hayır, kan bağı olmaya-... Ah.. ben.. şey.. bana.. bunu..-"
"Sen birini öptün mü? Kan bağın olmayan birini." Öğrenmesinin sırası değildi. Öpme konusu bitmeden onu konuşturmam gerekiyordu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Breakfast Egg // minsung
FanfictionBirkaç yıl önce edindiği okul arkadaşları dışında kimsesi olmayan Jisung, arkadaşlarının ondan uzaklaştığı kısa bir sürede yeni biriyle tanışır. Uzun süre sonra tek başına kimsenin yardımı olmadan tanıştığı kişi ona farklı şeyler hissettirir. yan sh...