The Little Town

1. Bölüm

Merhaba! Bu bizim ilk hikaye yazışımız ve umarım beğeninizi kazanabiliriz. Ne düşündüğünüzü merak ediyoruz. Ayrıca, belli bir kız koymadık. İster kendiniz olarak hayal edin, ister bir ünlü olarak. Bunu tamamen size bıraktık. Konuşmayı uzatmıyorum ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum ^^

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

*Annabelle'in Günlüğü*

17 Eylül 2012

Sevgili sıkıcı ama yazmaya bayıldığım günlüğüm.

Bugün biliyorsun ki ana sınıfları için okulun ilk günü. Aslında bakma, ben bir öğretmen değilim. Ancak Cotswolds küçük bir yer. Gloucestershire'a bağlı minik bir kasaba. Ancak ben bulunduğum yerde liseyi bitirmiş sayılı kişiden biriyim. Bu yüzden bu miniklere öğretmenliği ben yapıyorum. Her neyse, bu gün okulun ilk günü olmasına rağmen oldukça hareketliydi...

Annabelle hoş ve küçük okuldan içeri girdiğinde, birçok çocuk onu selamladı. Çocuklar oldukça neşeli ve hareketli görünüyorlardı. Her sene onun için farklı bir güzeldi. Yeni çocuklar, yeni öğreteceği şeyler... Çocukları karşısına birer inci tanesi gibi dizdi ve minderlerle rahat hale getirilmiş sandalyesine oturup saçlarını düzeltti. Ardından ise kendini tanıtmaya başladı.

"Merhaba çocuklar. Biliyorsunuz ki ben sizin öğretmeninizim. Ancak beni öğretmen olarak değil de bir abla gibi görmenizi çok isterim. Adım Belinda Annabelle Bounevialle. 19 yaşındayım. Sizden 13 yaş kadar büyüğüm."

Kendi kendine gülüp devam etti.

"Ama yine de, bu aramızda şirin bir bağ kurmaya engel değil. Bu ilk günümüz. Eğlenceli şeyler yapmaya ne dersiniz?" diye bağırdı. Çocuklar tatlı bir "Hey!" sesi çıkardıktan sonra senkronize olarak gözlerini Annabelle'in arkasındaki yere çevirdiler. Annabelle arkasına dönüp baktığında yaklaşık 1.70'li boylarda, saçları sarı -çakma olduğu oldukça belliydi-, içten gülümseyen birini gördü. Başıyla onu selamladıktan sonra yanına gitti.

"Merhaba, sen de kimsin?"

"Ben de burada çalışıyorum. Yeni başladım, bu sene. Yardımcınım diyelim." deyip saçlarını düzeltip gülümsedi sarışın -kumral- çocuk.

"Pekala, ben Annabelle. Belinda Annabelle Bounevialle." deyip elini uzattı.

"Bende Niall. Niall James Horan." deyip Annabelle'in elini sıkarken minik bir kahkaha attı.

"Bugünkü planım, biliyorsun, Cotswolds küçük ve şirin bir yer. Bugün çocukları dışarı çıkarıp onlardan bir takım şeyler isteyeceğim."

"Tamam o zaman, başlayalım." dedi ve içeri geçti Niall.

Sarışın bir çocukla tanıştım. Adı Niall'mış. O da o gün tıpkı benim gibi bir tulum giymişti -ki bu gayet iyiydi çünkü böylece gittiğimiz yerde daha rahat hareket etti. Daha sonra çocukları çayıra götürdük. Onlar için minik bir oyun sürprizi hazırladım. Niall da bana yardım etti ve günüm güzel geçmeye başladı...

Annabelle ve Niall, çocukları bu düz-yeşil çayırlığa getirdiğinde tüm çocuklar sevinç kahkahaları atarak bu yeşil alanda koşmaya başladılar. Birçok bitki çeşidi vardı burada. Annabelle çocukları karşısına dizdi ve oynayacağı eğlenceli oyunu anlatmaya başladı.

"Sizden sırayla şeyler isteyeceğim. Hazır mısınız?"

"Evet!"

"Pekala, şimdi bana ne bulun biliyor musunuz? Imm... Kök kısmı saçılmış, dağınık olan bir bitki. İlk getirene ödül!" diye bağıran Annabelle, diğer yandan mantıklı bir şey yaptığını düşünüyordu. Bu kasabanın her bitkisini biliyordu ve bahsettiği kökleri saçılmış olan bitkiler ise ölü otlardı. Güzel bir oyun bahanesiyle bunları da hep beraber toplamış oluyorlardı.