bir shadow hikayesi [TAMAMLANDI]

''sen!''

saraya vardığımda nöbetçilerin sohbete daldığını gördüm. bende hemen yanlarından içeri girdim.hızla etrafı kolaçan ederken sonic'in sesini duydum.

-ÇABUK OLUN!!

sonic aşağıda askerlerine bağırıyordu anlaşılan.ben de kimseye çaktırmadan aşağı ışınlandım.

sonic oradaydı. bana baktığı an bende kılıcımı kınımdan çıkarıp ona doğru tuttum.

-adam gibi dövüşelim. eğer sen kazanırsan beni istediğin gibi parçalarsın ama ben kazanırsam her şeye ben karar veririm. anlaştık mı?

-emin misin?

-evet!

sonic asasını kenara fırlattı.ve kılıcını aldı eline.

sonic'in üzerine doğru atıldım ve ona bir tekme geçirdim. canı yanmış olabilirdi. ama umrumda değildi. o her kese acı çektirmişti ve ben şimdi onu doğduğuna pişman edecektim!!

******

ikimiz de yorulmuştuk. ama en fazla o yorulmuştu. onu boğasım geliyordu. ve içimdekini dışarı saldım. sonic'in yanına ışınlanıp onu boğazından sıkarak duvara yapıştırdım. içimde ki merhamet duygusu ağır basınca onu bayıltım.

sonic'in kenara fırlattığı asayı aldım. çalışması umuduyla asaya "amy nerede?" diye sordum. asa bir anda parladı ve amy'nin olduğu yeri minik bir nokta ile gösterdi. yalnız ben burayı tanıyordum. burası yasak ormandaki kapatılmış fabrikaydı.

1 saatlik bir yoldan sonra oraya varmıştım. 

fabrikanın kapısını kırıp içeri daldım. amy zincirle koltuğa bağlanmıştı ve bu halini görmek canımı yakıyordu.koşarak yanına geldim ve iplerini hızla çözdüm. o sırada baygın olan amy sayıklıyordu:

-shadow...

-merak etme güvendesin.

amy açmaya çalıştığı gözlerini tekrar kapattı. bende onu buradan çıkardım. mağarama getirdim ve onun rahat olacağı bir pozisyonda belini duvara dayadım. biraz su getirip içirdim. 

gözlerini açtığında yüzündeki gülümseme görmeye değerdi doğrusu.

(bu fotoğrafı buraya öylesine bırakıyorum)