Benim İçin Bir Anlama Gelmiyorsun

19 2 1
                                    

Baş ağrısının acı hissi tarafından kötü bir şekilde uyandırıldı. Belkide ilaçlarımı almalıyım diye düşündü. Gözlerini araladığı sırada saatin çok geç olmadığını farketti, hava yeni yeni aydınlanmıştı. Saat 7,8 civarı olmalıydı. Ne zamandan beri bu kadar erken kalkıyorum ben? Diye düşündü. Kafasını yana doğru çevirdi, Brian çoktan kalkmış ve yatağı toplama gereği bile duymadan gitmişti. Topla bari aptal herif!  Diye geçirdi içinden. Gözlerini ovuşturarak doğruldu. Ayağa kalktı, örtüyü uğraşmadan belli belirsiz düzeltti. dolaba ilerledi ve kıyafetlerini karıştırdı. Siyah kot pantolonunu ve kırmızı, siyah çizgili gömleğini alarak yatağa fırlattı. Bir anda duraksadı... Ceketim nerede benim?  Dolaba tekrardan göz gezdirdi, ardından odayı süzdü. "nerede lan bu?" diye mırıldandı. Bi dakika... Komidine doğru yürüdü. Oraya tıktın ya mal. Ceketi çekmeceden çıkardı ve yatağın başına astı, üstünü değiştirdi ve ceketi kaparak odadan çıktı. Kate'te odasından çıkıyordu.  "günaydın..." dedi sessizce. "sanada." diye karşılık verdi Tim. "Brian nerede?" diye sordu Kate. Tim durdu ve arkasını dönerek Kate'e baktı. "nereden bileyim bekçisi miyim?" dedi. Kate gözlerini devirdi. "Ne bileyim? kankasınız ya hani." Kate parmaklarını havada oynattı. Tim önünü döndü ve cevap bile verme gereği duymadan merdivenlerden aşşağı indi. Kate'in adım sesleri arkasından geliyordu.  Toby, merdivenlere yaslanmış Jack'e bir şeyler söylüyordu, kafasını Masky'ye doğru çevirdi. "günaydın, Masky." dedi Jack düz bir sesle. Tim sadece başını salladı, diğerlerine bakmadan kapıdan çıkarak ormana doğru yürüdü. Cebindeki paketten bir sigara çıkardı, yarım yamalak yanan bir çakmak çıkararak sigarayı yaktı. Omzunda bir kol hissetti. "Naber." dedi Brian'ın sesi. Tim kafasını çevirdi ve Brian'ı süzdü. "Sen gelmeden önce iyiydim" dedi Tim sessizce. Brian, çenesini Tim'in omzuna yasladı. "Fazla sinirbozucusun" diye mırıldandı. Tim kafasını omzunun üstünde olan Brian'a doğru çevirdi, kaşlarını çatarak. "Fazla yılışıksın" diye yanıtladı. Brian, herzamanki sarı swetshirtini girmiş ve kapşonunu çekmişti, maskesini odada bırakmış olmalıydı. genelde maskesiz gezmezdi diye geçirdi içinden Tim. "Neredeydin sen?" diye sordu. Brian iç çekerek Tim'e döndü. "sence?" dedi şakayla karışık şekilde. Tim gözlerini devirdi. "Dilin yok mu? Aptal." dedi, omzuyla Brian'ı itekleklerken. "Saol ya." diye mırıldandı Brian. "Çekil üstümden aptal!" Tim, Brian'dan kurtulmaya çalışıyordu. Brian küçük bir kahkağa attı, doğruldu ve Tim'in koluna vurdu. "sigaranı sonra içersin. Slenderman, bugün bütün işleri bize kitleyecek." dedi. "Neden 'biz' acaba?" diye sordu Tim abartılı bir tonlama ile. Brian, Tim'e baktı. "ortak olduğumuz için." diye yanıtladı. Tim, boş bakışlarla ona bakıyordu ve bu Brian'ı geriyordu. Neden bu kadar soğusun sanki diye düşündü Brian. İkisi beraber yürümeye başladılar. Bir süre sonra Brian, kafasını Tim'e çevirdi, hala hafifçe yere bakarak yürüyordu.

Seni hala anlayamıyorum...

Brian, gözlerini kaçırdı, Tim'in farketmediğini varsayarak yürümeye devam etti. İkisi de kapıdan içeriye girer girmez Sally koşarak önlerinden geçti ve Kate'in kucağına fırladı. "Jeff aptal hareketler yapıyor!" diye yakınırken Ej. Kolundaki sargı ile dövüşüyordu. Tim somurttu. "yine ne oldu?" dedi Brian. Sally hızla arkasını döndü. "bana korkunç olmadığımı ve velet olduğumu söyleyerek dalga geçti! Onun ağzına oyuncak bir araba sokacağım ve bir daha asla konuşamayacak!" diye haykırdı. Slenderman tam da şu anda burada olmalıydı... Onu sakinleştiremediğimiz zaman evin içinde terör estiriyor ve onu sakinleştirmek neredeyse imkansız."alay ediyor işte niye takıyorsun ki sanki." dedi Tim agresif bir tonla. Sally'ye bakıyordu bile. Yürüyerek odasına çıktı ve ardından kapıyı kapattı. Sally Kaşlarını çattı. "nesi var Masky'nin?" diye sordu Brian'a bakarak. Normal bir zamanda Masky abi derdi ancak şu an Jeff çok sağolsun ki sinirliydi. Brian omuzlarını silkti. Kate, maskesini boynundan asmıştı. Gözlerini Brian'a çevirdi ve kafasıyla odayı işaret etti. "peşinden git şunun bu evde iki agresif çekemem." dedi. Brian ağzını açamadan Sally lafa daldı. "sana çekmeni söyleyen olmadı ki." diye yanıtladı. Brian iç çekti. "Siz beni Tim ile uğraşmak için mi kullanıyorsunuz?" dedi sertçe. Sally'nin agresif yüzü bir anlığına değişti. "Tim kim?" Kate ve Brian birbirlerine baktılar. Bir kaç saniye sessizliğin ardından Brian, "boş ver..." diyerek Tim'in peşinden odaya çıktı. Sally, cevap bekleyen gözlerle Kate'e baktı. "Masky'nin gerçek adı Timothy, Sally... Kısaca Tim diyoruz." diye açıkladı Kate.

Brian, kapıyı arkasından kapattı. "hey... Timmy." devamına getirecek kelime bulamıyordu. Tim arkasını döndü ve kaşlarını çattı. "bana Timmy deme!" diye bağırdı. "bana bağırma!" dedi Brian. Tim maskesini boynuna astı. Ardından duruşunu düzeltti. "bir anda yükselip susma." Tim duymazdan yatağa oturdu ve dizlerini kendine çekti "Sally varken bide sen tepemize çıkma." dedi Brian sessizce. Tim sadece başını sallamakla yetindi. Onu umursamıyor gibiydi, yüzüne bile bakıyordu. Bir kaç saniye beklentiyle Tim'e baktı daha sonra kendi yatağına oturdu. Umrunda değilim ki anasını! Brian kafasını yastığa koydu, bir süre tavanı izledi. "OF!" Tim ona baktı. "ne?" dedi sessizce. Brian kafasını ona doğru çevirdi. "siktir et! gerçekten insanı bunaltıyorsun." Dedi Brian. Elini havada döndürüyordu. Tim kafasını yana eğdi "siktiğimin bir günündede beni rahat bırakmayan herif mi söylüyor bunu? Dedi. Tim ceketini çıkardı ve yanında duran kimisinin üzerine fırlattı. Daha öğlen saatleri olmasına rağmen yemek yemek yerine uyumak istiyordu ama bir yandanda aç hissediyordu. "açlıktan ölmeye çalışıyorsan iyi eğlenceler" diyerek ayağa kalktı Tam kapı kolunu kafradığı Sırada Tim seslendi. "dur." Brian kafasını çevirdi. "geliyor musun?" diye sordu. Tim yataktan yatağa düzgünce oturdu. "aşağıdaki kimseyi görmek dahil istemiyorum am*na koyayım!" dedi Tim. Brian kapıyı bırakıp Tim'e döndü "am*na ben çok meraklıyım ya sanki." diye tısladı.
Tekrar kapının kolunu tutarak "yürü hadi" dedi. Tim isteksizce ayağa kalktı ve Brian ile odadan dışarı çıktı.
.
.
.
"bulaşıklarınızı yıkayın!" dedi Ann. "anladım on kere tekrarlama!" diye karşılık verdi Tim. Ann masanın üstündeki bardağı alarak tezgahın içine koydu, ikisine dönerek. "eğer olurda birbirinizi yerseniz odamda başımı dinleyeceğim." dedi ve odasına yöneldi. Brian dolaptan Ann ve Kate'in hazırladıği birkaç şey çıkararak masaya koydu. "yalan yok, iyi yemek yapıyorlar." diye mırıldandı. Tim kendini sandalyelerden birine bıraktı, Brian'a döndü. "belki..." dedi sessizce. İkiside bir şeyler yedikten sonra Ann'in dırdırını dinlememek için mutfağı toparladılar. Brian duraksadı. "maskem nerede benim?" Tim kafasını ona çevirdi. "odada" diye cevap verdi. Tabi ya, maskesini odada bırakmıştı. Tim'in peşinden odaya doğru gitti. Bu gün ormana gitmeleri ve biri var mı yok mu diye kolaçan etmeleri gerekiyordu. Tim yatağın üstündeki bez maskeyi Brian'ın yüzüne fırlattı. Brian maskeyi düzgünce suratına geçirdi ve Tim'e döndü. "hadi, ormanı kontrol edeceğiz."dedi. Odadan çıktı ve arkasından gelen Tim'i bir kaç saniye bekledi.

İkisi beraber ormanda yürümeye başladılar. "Neden ormanı sürekli biz kontrol ediyoruz?" dedi Tim sessizce. "bilmiyorum, genelde herkes belirli şeyler yapıyor. Slenderman, düzeni seviyor biliyorsun." diye yanıtladı Brian. Tim iç çekti. Belindeki bıçağı çıkardı ve bir iki kez elinde döndürdü. Daha sık farklı görevler verse fena olmazdı diye geçirdi içinden. "benim için ne anlama geliyorsun bilmiyorum ama... seninle çalışmak hoşuma gidiyor" dedi Brian birden bire. Tim, kafasını ona doğru çevirdi. "benim için bir anlama gelmiyorsun" dedi düz bir sesle. Brian sanki nasıl nefes alındığını unutmuş gibi hissetti. Gerçekten mi...? Onu umursamadığının farkındaydı ama... Bu berbat bir histi. "gerçekten mi?" diye mırıldandı Brian. Tim ona bakmadan konuştu. "bilmiyormuş gibi davranma. Seni umursamıyorum... Ama diğerleri yerine seni tercih ederim." dedi düz bir şekilde. Haklı, zaten biliyordum. Belkide sadece... Umursuyor olma ihtimaline inanmak istedim. Dedi içinden Brian.

Sanırım benim için ne anlama geldiğini biliyorum...

Millet anime kitabına yeni bölüm atmamı bekliyor ve ben bunu yazıyorum... YAŞASIN :')

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SensedimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin