Rutinim

2 4 1
                                    

     Gecenin o zifiri karanlığında ve Afyon'un kara soğuğunda,terasta sandalyede tünemiş onu bekliyordum.O askere gitmeden ve askerden geldikten sonra da olduğu gibi.İki saniyede olsa günlük dozumu almaktı niyetim.
       Ne altımdaki kazak ne de üstümdeki şişme mont üşümeme engel olmuyordu.Başıma taktığım kapişonu iyice çekip atkıyı üstünden ağzıma doğru doladım.Ayaz iyice şiddetini arttırmış gözlerimden sürekli yaş geliyordu.Arkama dönüp annem ya da babam kalkmış mı diye bir kontrol ettim.Yaşlıydılar zaten bu saatte uyanmazlardı ama yine işimi şansa bırakmak istemiyordum.

    Başımı dizime yaslayıp nefesimin sıcaklığıyla ısınabilirmiyim diye hafifçe sallanmaya başladım.Donuyordum.Başka bir şey olsa bir Allah'ın kulu beni buraya bu saatte çıkaramazdı.Saat gecenin bir yarısı olmuştu.Bu kış kıyamette dışarıda in cin top oynuyordu.Biri aşağıdan bana doğru ışık tutsa tavşan gibi kalacaktım.
     Olsun ona değerdi.Onu görmeden geçireceğim bir gün olacağına burada soğuktan ölürdüm.Bunu sadece benim gibi sevenler anlardı.

     Yoldan geçen her arabada dikkat kesilip duracak mı diye aşağıya bakıyordum.Ama emeğin yabana gitmemişti,gelmişti.Araba durunca açılan kapıdan bir adam indi ilk önce .Yok bu o değildi.Adam arabanın içine eğilip birinin kolundan tutup çekti.Bu arada arabanın içinden bir kaç tane erkek sesi uğultu gibi gelen sesle durmadan konuşuyordu.Nihayet o indi.Kolundan tutan adamdan iterek kurtuldu sonra parmağını ona sallayıp konuşmaya başladı.

   "Kolumu mu kopartcan lan ne çekiyorsun?"Arkadaşı ve o durmadan sallanıyorlardı,çok içtikleri belliydi.

"Lan sarhoşsun yardım edeyim dedim.Eve girebilcen mi yardım edeyim mi?"

  "Ha yardım et birde yatağa yatırda alnımdan öp amına koyayım.Lan siktirin gidin hadi ben sarhoş değilim."Sarhoş değilim derken bile dili sürçüyordu.

   "İyi madem gidelim biz.Hadi öptüm seni sağdıç."Sağdıç mı?

    O adam arabaya girerken hepsi birden bağırarak iyi geceler dilediler.Hatta gidene kadar arabanın camını açıp oradan bağırıp el salladılar.O arkalarından bakıp onlara el salladıktan sonra Büyük bahçe kapısına doğru yalpalayarak yürüdü.Ceplerini bir süre karıştırdıktan sonra çıkardı anahtarını.

    Bense elim sol tarafımda neden olduğunu anlamadığım bir şekilde hızlı nefes almaya başladım.Her gece nereye gidiyordu,niye geç geliyordu,derdi neydi.O anahtarı yerine takamadıkça ben burda stres altına giriyordum.Bir defa uğraştıktan sonra anahtarı yere düşürdü.Onu almak için yere eğilince dengesini kaybetip başının üstüne doğru yere düştü.Bunu gören ben,ben değildim artık.Nasıl yerimden kalkıp nasıl evden oraya gittiğimin farkında bile değildim.Yerde yatarken koşarak yanına gittim.Alnından yüzüne kan akıyordu.Hala ayıktı.Başını  ve kolunu tutup kaldırmaya çalıştım ama olmuyordu.Çok ağırdı ve kalkmak için çaba sarfetmiyordu.Sonunda yere yanına çöküp yüzüne baktım.İlk defa bu kadar yakından korkmadan çekinmeden ona bakıyordum.Alnına akan kanla yapışan dalgalı saçlarını elimi uzatıp geriye doğru ittim.Allah'ım kıyamıyordum ona.Herşeyi unutup yanına oturup sabaha kadar onu izlemek istiyordum.Sonunda üşüyeceğini düşünüp omuzundan dokunup adını seslendim.

   "Kuzey uyan hadi eve girmen gerek."Adı ağzıma ne kadar yakışmıştı.Kuzey,Asiye...

    İlk önce tek gözünü sonra öbür gözünü açtı.Başını hafif yerden kaldırıp tanımaz şekilde yüzüme baktı.Tanımamıştı beni.Gerçi tanışmışmıydık ki tanısın.

    "Bana yardımcı olda kaldırayım seni.Eve gir.Burda kalırsan donarsın."Hala hiç tepki vermeden bana bakıyordu.Bense ona aldırmayıp kolundan tutup kaldırmaya çalıştım.Bu sefer onunda çabasıyla oturtabildim.Oturunca bu sefer kaşlarını çatarak bakışlarını bana çevirdi.Bakmak istemiyordum.Gözlerine bakarsam kendime hakim olamam diye korkuyordum.Ben ona bakmadan yerde duran anahtara doğru gidecekken bileğimi tuttu.Önce bileğimi tutan eline sonra el mecbur gözlerine baktım.O benim gözlerim gibi kahverengi olan gözleri şimdi gecenin karanlığında siyaha dönmüştü.

    "Kimsin sen?"Sesi sorusu sertti.Sanki bir kıza değilde adama soruyordu.İstemsiz yutkundum.

    "Ben Asiye karşı komşunuzum."Sanki dün taşınmıştım da ilk defa görmüştü beni.Oda bende burada doğmuştuk halbu ki.Göğsüme giren ağrıyla nefesimi derince içime çektim.

    "Karşı komşu mu?Asiye mi?"Duraklayarak,kelimeleri ağzından zorla çakarıp konuşuyordu.

    "Feride teyzenin kızımızın sen."Feride teyzesini bile tanıyordu ama beni tanımıyordu.Bu kadar görmemişti beni yok saymıştı.

     Konuşamadım başımı sallayıp elimi çektim elinden.Onun bu sözleri kalbimi kırmıştı.Halbu ki hiçbir zaman ondan bir şey beklememiştim.Beni görsün tanısın diye bir amacım olmamıştı.Peki niye üzülmüştüm.Niye..

     Devam edicek...

    

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 01, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TEK TARAFLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin