.4

594 29 9
                                    

Düz yazı.

Kumsal'dan.

Kola şişesinin dibinde kalanı da içtikten sonra hemen yakınımdaki çöpe attım. Merdiveni tırmanmaya devam ederken elimi eşeleyen kırmızı defter sonunda sahibini bulacaktı.

"Soktuğumun manyağı." diye mırıldandım.

Bana çatıda olacağını söylediğinde çok ciddiye almamıştım,çünkü müdürümüz öyle istiyordu. Nasıl girdiğini bilmiyordun. Yalan söylemişse dübürünü genişletirdim. Her iki konu içinde.

Nefesimi üfleyip saçımı kaşıdım. Mavi kapının önüne gelmiştim çoktan. Eski kapıyı ittiğimde kolayca açılması beni sevindirmişti. Beni sinirlendirmek çok mantıksızdı,doğrusunu yaparak yalan söylememiş olması iyiydi.

Rüzgar yüzüme vururken saçlarımı savurmuştu. Yüzümü buruşturup elimdeki defteri havaya atıp yakaladım.

"Neredesin orospu çocuğuuu?" diye uzatarak boş çatıya baktım yavaşça

"Buradım amına koyduğum gelsene!" diye bağırdığında gülüp sese doğru yürüdüm. Yere çökmüş,dürüm dönerini yiyen Ahmet'le karşılaşınca kaşlarım havaya kalktı.

"Niye ezik gibi en dipte saklanarak yiyorsun?" dediğimde koyu kaşları çatıldı.

"Ezik senin anandır. Ver hadi defteri." diye uzandığında geriye adım attım.

"Yd döner mi cidden ya..." dediğimde gözlerini kapattı.

"Mecburdum tamam mı? Hem yd'nin d'si zaten döner demek. Art arda döner dedin yani."

"Öf sus ne uzattın." diyerek karşısına çöktüğümde 'hayırdır?' der gibi başını sallamıştı.

"Gül yüzünü izleyeyim biraz." dedim. Maskesiz çok az görmüştüm. Eh yanii gideri vardı. Çalı kaşlarını saymazsak.

"İğrençsin." diyerek elime uzandı. Geriye çektiğim gibi üzerime çullandığında az daha döneri düşecekti.

"Ahmet uzaklaş sikerim. Zaten fena kıllandırıyorsun beni." dedim bacaklarımın arasındaki Ahmet'e. Üzerimden çekilirken defteri göğsüne atmayı ihmal etmemiştim.

"Wattpad mi okuyorsun?" diye sorduğumda,

"Ne alaka?" demişti.

"Bu fantezilerin başka açıklaması olamaz amına koyayım. Dondurma,buz,inci,kalem,araba,kırbaç... midem bulandı bir dakika." diyerek elimle ağzımı kapatıp başımı yana çevirdim.

"Kafa açıyorsun,hadi git." diye beni kovduğunda dilim dişlerimde gezerken gülümsedim. Dikkati ağzıma yöneldiğinde gülüşüm həmen sönmüştü.

"Neyse bir daha karşıma çıkma." diyerek ayağa kalktım. Üzerimi çırpıp oradan uzaklaştığımda arkamdan bir şeyler dediğini işitmiştim. Omuz silkip yürümeye devam ettim.

Delinin tekiyle muhabbetim buraya kadardı.

**
He Kumsal he kesin öyledir

çalı kaşlım lee

smutcu bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin