Adak

2

"Hey... Dragneel'sın..?"

"Evet."

Yeter. Bu bugün duyduğum kaçıncı seferdi?

Mira denen kız diğerleriyle vakit geçirsin diye Laxus'u oyalama işi bana düşmüştü. Neden ben uğraşıyordum ki bununla?

"Çocuğun vardır o zaman."

Ne?

"Ne?"

Laxus tek kaşını kaldırarak bana baktı.

"Yok mu? Çok garip. Siz Dragneel ailesi oldukça ünlü baskın omegalardır aslında. Kardeşininde mi yok?"

Omega? Kitapta mı yaşıyoruz amına koyayım? Bu çocuğa çok yaoi okutmuşlar!

"Neyden bahsediyorsun lan?"

Laxus şaşkınlıkla elini alnına vurdu.

"Boşver. Jellal seni sikince ne dediğimi anlarsın."

Jellal beni sikince mi?

Daşak mı geçiyor bunlar benle?

Mira içeri girdiğinde küfretme isteğimi yuttum. Mira'dan ağır ama güzel bir koku etrafa yayılırken dominant bir şekilde yanımıza gelip Laxus'un tepesine dikildi.

"Kendine niye hala birini bulamadın? Bıktım seni beslemekten."

Laxus kıkırdayıp kızı belinden çekti.

"Kusura bakma ama belki de tüm ülkedeki en baskın alfa sensin. Diğeri de Erza. Erza'yı mı sikmemi isterdin?"

Burada niye herkes birbirini sikiyordu? Çıldırmamak için sakince kalkıp odadan çıktım. Geldiğim yer normal bir yer değilde sanki payvon veya kerhane gibiydi. Her oda da biri sikişiyordu resmen.

"Abi?"

Sonunda minik kardeşime kavuştuğunda saniyesinde yanında bitip dolu dolu sarıldım.

"Nerdesin sen amına koduğum?!"

Natsu kıkırdayıp küçüklükteki gibi yanaklarımı sıktı.

"Oda da sohbet ediyorduk Gray ile."

Kaşlarım anında çatılırken vücudumu gereksiz bir kıskançlık kapladı.

"Pek yakın olmuşsunuz."

Natsu gerildiğimi fark edip dalga geçerek ortamı yumşatmaya çalışsa da, hem Gray denen herifin sapıklığı olsun hem Laxus'un söyledikleri olsun Gray'in kardeşimi sikmeye çalıştığı üzerine kalıbımı basabilirdim.

Natsu umarım bu kadar saf değilsindir.

"Merak etme sadece sohbeti sarıyor vakit öldürdüm."

İliklerime kadar hissettiğim soğuk ses kulaklarımda yankılandığında huysuzca oraya döndüm.

"Aman abi kardeş birbirini bulmuş. Ne sikimse... İzin verirsen bunu birkaç dakika alıyorum."

Kolumdan çekilip adeta sürüklenerek götürüldüğümde Natsu saldırmak için atlamaya çalıştı. Tabi ayakları zemine katı bir şeyle sabitlendiğinde hareket edemedi. Ne hoş ki onunda arkasından Gray çıkıp bizi tam ters yerlere götürmüşlerdi.

"Kardeşimle iki saniye konuşmama bile izin vermeyecek misiniz?!"

"Zeref durumu anlayamıyorsun. Sizin hayatınızı kurtardım."

Ne anlatıyordu bu manyak?

"Eee ne istiyorsun teşekkür mü?"

"Yani hayatınız şuan benim. Ben ne dersem o. Susacaksın."