Arkamı döndüğümde çağandı, bunun burda ne işi vardi hem niye arkamdan sessiz sessiz geliyor, bir şey demeden yanıma oturmuştu kim dedi otur diye,
Leya: bana sordun mu oturmak için ?
Çağan: yoo sormam mi lazım?
Leya: evet çünkü önce burda ben vardım
Çağan: ayy pardon görmedim, şimdik bende varım
Leya: koskocaman kızı görmüyormusum?
Çağan: *kahka atarak*
Leya: ne gülüyorsun? Komik bir şey mi var ?
Çağan: koskocaman kız dedi ya, kızım o kadar küçüksün ki görünmüyorsun bile
Leya: ha ha ha çok komik, bak gülmekten bankı yedim
Çağan: iyi açıkmışındır
Leya: ya senin sayende doydum
Çağan: dün neden konuştuktan sonra birden kayboldun ?
Leya: çünkü sıkılmıştım, dur ya sen nerden biliyorsun partide olmadığımı ?
Çağan: şeyy...eee.. çünkü Tuana yalnızdı ondan sen yoktun yanında
Leya: hii öyle olsun
Çağan: ee senin bu saate burda ne işin var ?
Leya: birincisi Sanane, ikincisi istediğim saate ve yerde olurum, üçüncüsü gördüğün kadarıyla üstümde spor elbiseleri var yanı onuda sen düşün, dördüncüsü se-
Çağan:*elliyle ağzımı kapatmıştı* ooo çok konuşuyorsun ya bir susmadın
Leya: hmmm
Çağan: ellimi çekecem ama çok konuşma lütfen, vallah seni alan yandı kızım
Leya: hmmm
Çağan: *ellini çekmişti*
Leya:*ellerimle döşüne vuruyordum* salak mısın, ağzımı niye kapatıyorsun
Çağan: çok konuşuyorsun
Leya: çok konuşuyorsam gide bilirsin
Çağan: iyi bari sana kalmadım zaten yarın görüşürüz
Leya: görüşmeyelim bence
Pelin: kızım?
Leya: anne ?
Çağan: annen mi?
Leya: evette senin burda ne işin var ?
Pelin: sen koşuya çıktıydın, kaç saat oldu telefonuma cevap vermiyorsun burda olduğunu tahmin etmiştim hep kafanı dinlemek istediğinde burdasın
Leya: tamam anne sus, burdayım hadi gidelim
Pelin: gidelim gidelim de bu yakışıklı oğlan kım ?
Leya: *öksürerek* yakışıklımı?
Çağan: evet noldu çok yakışıklıyım
Leya: *sessizce* tövbe tövbe
Pelin: evet kızım kım ? Yeni sevgilin mi?
Leya: anne!! Ne sevgilisi sınıftan bir arkadaş
Çağan: arkadaş? *kulağına yaklaşarak* oo yeni arkadaş he
Leya: sus ya ben seninle arkadaş değilim anneme öyle söyledim sonra aklında değişik değişik senaryolar kuruyor
Çağan: kursun *göz kırparak*
Leya: çağan git başımdan
Pelin: ne öyle fısıldaşıyorsunuz banada söyleyin
Leya: anne bir şey yok hadı, gidelim
Pelin: kimlerdensin? Baban hangi holdingde çalışıyor?
Çağan: ben-
Leya: anne hadi lütfen uzatma gidelim
Pelin: kızım ne acele ettin ya ,o zaman ben arabadayım *arabaya gider*
Çağan: neden konuşturmadın ?
Leya: çünkü neden annemle konuşasınki? Hadi bye
Çağan: hee bye
Leya: *gidiyorken arkamı dönmüştüm* haa unutma arkadaş değiliz
Çağan: tamam arkadaşım
Leya: *ters ters bakarak* allahım sen bana sabır ver *arabaya binerek*
Pelin: kızım bi konuşturmadın oğlanla
Leya: anne konuşma onunla bir daha lütfen
Pelin: nedenmiş o?
Leya: şey... eee.... Çünkü konuşma işte onu gördüğünde umursama lütfen
Pelin: sende bir şeyler varda neyse kokusu ortağa çıkar
Leya: hiç bir şey yok anneSonunda eve gelmiştik, odama çıkıp duş almıştım, çok uzatmayım bütün gün normal geçmişti, sabah uyanmıştım üstümü giyip, biraz makyaj yapmıştım, kahvaltımı yapıp evden çıkmıştım, şoför kapımı açmıştı, etrafa baktığımda Tuana daha gelmemişti, kapının önüne doğru yaklaşmıştım Tuana'yi orda beklemek için bir anda arkamdan birisi gelmişti döndüğümde Berat'tı
Leya: Berat ? Ödümü kopardın
Berat: pardon korkutmak istemedim
Leya: yok sorun degil
Berat: dün neden partiden gittin ?
Leya: sıkılmıştım ondan
Berat: söyleseydin dışarıda gezerdik beraber
Leya: beraber ?
Berat: evet ne oldu ?
Leya: yok bir şeyde, çok yorulmuştum eve gittiğimde hemen yatım
Berat: başka bir şey yok degil mi?
Leya: yoo ne olacak kı?
Berat: yok öylesine sordum, ee Leya sana bir şey söyleyecem
Leya: evet ?'
Berat: akşam beraber dışarıda yiyelim mi?
Leya: ikimiz beraber ?
Berat: evet, yanı başka işin yoksa
Leya: yoo başka işim yok, olur gidelim
Berat: o zaman seni akşam sekizde alırım
Leya: tamam olur
Çağan: oo allah muhabbetinizi artırsın, ne konuşuyorsun öyle
Berat: sanane çağan, özel konuşuyoruz git
Çağan: oo özel he
Leya: evet çağan git lütfen, rahatsız ediyorsun
Berat: bak rahatsız ediyorsun
Çağan: şimdik öyle mi olduk Leya ?
Berat: öyle olduk derken ?
Leya: yok bir şey berat, gel sınıfa gidelim
Berat: dur ya nasıl öyle olduk?
Çağan: leya-
Leya: çağan *bağırarak* berat akşam beni alırsın, ben sınıfa gidiyorum *giderek*
Çağan: beni al derken, gitti bile
Berat: evet akşam beraber yemek yiyoruz
Çağan: iyi eylenin beraber
Berat: iyi eyleneceğiz
Çağan: tövbe tövbe *sınıfa çıkarak* Leya dur
Leya: çağan git başımdan
Çağan: dur sana *kolundan tutarak* kızım ne koşturuyorsun arkamdan
Leya: ee koşma sende Allah allah ne istiyorsun gine ?
Çağan: duydum ki akşam Berat'la beraber dışarı çıkıyormuşsun
Leya: off sanane çağan her yaptığım şeyi öğrenmek zorunda değilsin
Çağan: unuttun ya biz arkadaşız
Leya: çağan dünde dedim bugünde diyorum gine söylerim biz arkadaş değiliz git başımdan benden ne istiyorsun
Çağan: seni sinir etmek
Leya: git başka birisini sinir et, ha bak bekle, pardon bakarmısın
X: ben mi?
Leya: evet sen
X: evet ne oldu
Leya: bu cAnIm arkadaşım seninle konuşmak istiyormuş
Çağan: NE!? Leya!! Öyle bir şey yok
Leya: o utandığından öyle söylüyor sen onun dediğine bakma
X: iyi olur zaten seni yakışıklı buluyorum
Leya: bak kalp kalbe karşıymış, hadi ben sizi yalnız birakiyim, bye çağan *göz kırparak*
Çağan: sen görürsün sonra Leya
Leya: oh be sonunda başımdan gitti, bu ne ya *sınıfa girmiştim*
Zeynep: ne o Leya sınırlısın
Leya: belli oluyor mu?
Zeynep: ee yanı ne oldu gel anlat
Leya: çağan beni sinir etti hep peşimde
Zeynep: bizim sınıftaki çağan mi?
Leya:evet o
Zeynep: aman boşver salak şey sanki ona bakacaksın bizim dengemizde degil
Leya: hii evet, şey Tuana daha gelmedi mi?
Zeynep: yok gelmedi, yani ben görmedim
Leya: peki sağol
Tuana: leyaaaa
Leya:*arkamı dönerek* tuanaa sonunda geldin, aa günaydın Alperen
Alperen: günaydın Leya
Zeynep: sız beraber mi geldiniz ?
Alperen: eve-
Tuana: hayır tabiki
Alperen: ama Tuana
Tuana: şeyy ee Leya gel oturalım
Leya: iyi peki
Alperen: Zeynep Tuana bana ne zaman bakacak ?
Zeynep: bilmiyorum Alperen'de kızın üstüne bu kadar gidersen bakmaz tabi
Alperen: çok mu gidiyorum üstüne ?
Zeynep: ee yani, ben olsam bende kaçardım senden
Alperen: Zeynep!!
Zeynep: tamam şaka yaHerkes sınıfa girmişti çağan sınıfa bıkmış haliyle girmişti sanırım benim yüzümden aman canıma deysin, hoca sonunda gelmişti çok uzatmayım bütün gün ders yapmiştik, okuldan çıkmıştım, hemen arabaya binip eve gitmiştim hızlıca odama çıkıp hazırlanıyordum, sonunda bitmişti pencereden baktığımda berat gelmişti hemen aşaya inmiştim
Ahmet: kızım nereye böyle
Leya: baba dışarıda yiyorum bugün
Pelin: Tuana'yla mi?
Leya: hayır anne sınıf arkadaşımla
Pelin: dünkü çoçuk mu?
Leya: hayır başka
Ahmet: ee içeri girsin de tanışalım kimlerdenmiş
Leya: baba ne gereği var ki sevgilim değil
Ahmet: olsun kızım kimlerle geziyor öğrenmem lazım
Leya: off baba tamam
Berat zile çalmıştı, Hizmetçi'de kapıyı açmıştı
Berat: merhaba efendim
Ahmet: merhaba ben Ahmet Leya'nın babası *ellini uzatarak*
Berat: bende berat *ellini sıkarak*
Pelin: bende Pelin Leya'nın annesi
Berat: memnun oldun efendim
Ahmet: demek kızımla yemeğe çıkıyorsun
Berat: evet yanı iziniz olursa
Ahmet: önce soruşturmam lazım seni
Berat: peki?
Ahmet: kimlerden sin ? Nerde oturuyorsun? Baban hangi işte çalışıyor
Leya: baba çok olmadı mi?
Berat: sızın 2 ev ötede oturuyorum, babam holding sahibi bir sürü holding, okul, havalımanı var ve babamın adi Haluk
Ahmet: yanı diyorsun durumunuz iyi
Berat: evet öyle
Ahmet: iyi onaylandın çıkabilirsiniz, kızıma göz kulak ol
Berat: merak etmeyin efendim kızınız bana emanet
Leya: görüşürüz anne, babaBerat kolunu bana uzatmıştı, bense kolumu onun koluna geçirmiştim, arabanın kapısını açmıştı bende binmiştim, 20dk sonra sonunda gelmiştik bir masaya oturmuştuk