Konuklar akın edercesine asil ailelerin asil çocukları olduğunu belli ederek bahçede ki yapılan ve yağmur yüzünden iptal olan hazırlığa bakmadan malikhaneye giriyorlardı. Erkekler aynı renkteki yelek-gömlek kombinleri ile her zaman ki gibi şık iken baloya geldiklerini düşündüren küçük detayları ile kızların gönüllerini alıyorlardı. Bu detay mavi bir gül de, desenli bir mendil de, kısa bir kravatta yer yer de papyonlarında olabiliyordu. Uzun palto giyen ağır başlı aile babaları ise hiç olmadığı kadar adlarını taşıdıklarını vurguluyorlardı.
kızlarda ise durum farklıydı. İnce bellerine göz alıcı şekilde yapışan korseli elbiselerinin bellerinden aşşağı indikçe kabaran ve dantelli sade desenleri olan cotta, gotik ve Tablon giysileriyle tamamen bir asil zade kızları olduklarını anlatıyorlardı. Renkleri kırmızı,su yeşili, mavi, sarı olarak değişen ve her birinin kendine has uyumlu kombinleri olmasını sağlayan bazısı dantelli bir kaçı da özel süslemeleri olan şapkaları ise balo konseptine gayet uymuştu.
Malikanenin duvarları çeşitli asma dallarına takılan çiçek türleri ile donatılmıştı, tavandan sarkan avizelerde ki yeni mumlar güzel kokular yayıyor hem de ortama hafif bir loşluk kazandırıyordu. Yer halıları kaldırılmış onun yerine ortama daha uyumu İran halıları serilmişti. Ortamın loşluğu kimseyi mayıştaracak kadar değildi ancak kazandırdığı ekzantrik bir görüntü sayesinde dillere destan bir balo olabilirdi lakin artık dillere destan bir düğün olacak gibi çünkü gelin ve damadımız da görünmeye başladı.
Malikhane kapısından girildikten sonra koca bir salon bulunuyor, bu salon katında mutfak ve çeşitli mısafir odaları bulunsa da, aile 70 basamaklı ünlü Fameer merdiveni ile çıkılan üst katlarda yaşıyordu. Şu an ise o basamakların en üstünde balkon pervazı gibi kormalık, meşe odunundan yapılan görkemli balkonda tutunup aşşağıya bakıyorlardı.
Gelin o kadar güzeldi ki düğüne gelen erkekler belki de aynı ortamda bulundukları gelecekteki eşlerini seçmek yerine gözlerini Zeyn'den ayıramıyorlardı. Aralarında "böyle bir kızı nasıl olur da görmemiş olabilirim", "Şehir de bu kadar güzel bir kız daha önce görmemiştim", "kesin yabancıdır buralıya benzemiyor" diyorlardı. Zeyn kolları kısa ve hafif kabarık zarif tenine uyumlu gelinliği ile boynu ve köprücük kemiği tamamı ile açık, göğüs çatalı hizasında kapanmaya başlayan ve gören bazı erkeklere küçük bir "ah.." çektiren dizaynı ile beline korsesiz bir şekilde tamamen oturan üstünde kemer varmış görünümü sağlayan gelinliği belinden aşşağı indikçe hafif bir şekilde kabarmaya başlıyordu, ayaklarına giydiği beyaz kısa topuklu stiletto ayakabısı ile üzerinde bulundurduğu ne bir dantel ne de bir aşırılık vardı. korsesi bile olmadan beline oturacak kadar sade ve usta ellerde can bulan bu gelinlik tamamen Zeyn içindi. O da tüm güzelliği,zarafeti, ihtişamı ile gelinliğini taşıyordu. Zeyn sadece erkeklerin ilgisini değil kızların kıskançılığını da üstüne çekiyordu. Neyse ki yıllardır süre gelen eşsiz güzelliği buna alışıktı.
Birilerinin ilgisini çeken sadece Zeyn değildi. Düğün değilde normal bir balo olsaydı kızların çoğunun gönlünü çoktan almış olacak olan damadımız asil bir dik duruşa sahipti. Bileklerin de kabarıp bollaşan gömleği ile balo konseptine uyduğunu haykırıyordu adeta. üstüne giydiği ve düğmeleri bronz-alaşım bir renkte ki yeleği ile yanında ki tanrıçanın kavalyesi olduğunu gösteriyordu, yeleğin tam solunda Rask'ın kalbinin hemen üstünde gümüş bir korumalığa oturtulmuş parlak bir taş vardı ve bu taş bir zincirle yeleğin dışından uzanarak iç cabine bağlanmıştı. Bu taş Zeyn'in hediyesiydi ve Rask onu damatlığının en güzel yerine kalbinin hemen üstüne takmıştı. Henüz bu taşın ne olduğunu sadece Zeyn biliyordu. Rask Bol paça bir pantolon seçimi yapmış olsa da son anda bir aksaklık ona bir takımın pantolununu giydirtmişti böyle bile gayet şık ve karizmatik bir damattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çizilen kelime
Short StoryBir Rus şairin belki de sadece bir Rus'un kat sistemine ayrılmış şehrinde kendi kendi yazdığı şiirlerin artık ruhuna dar geldiği ve de ona çoktan büyük bir zarar vermiş olduğunu göreceği hikayesi..