İlk bölüm

64 2 0
                                    

Merhaba, ben Eva. Çocukken annem ve babamı bir kazada kaybettim. Çok yıprandım.. Onlarsız hiç birşey yapamadığımı düşündüm hep ama yanılmışım.

21 yaşındayım, üniversitede okuyorum ve para kazanıp kendi hayatımı devam ettirmek için okul çıkışları bi markette çalışıyorum.

Markette yakışıklı bi çocuk var. Ama hiç anlaşamıyoruz. Ama anlaşamamıza rağmen yinede onunla konuşma sevincini yaşıyorum her akşam. Sınıfında erkek yokmu ki? derseniz, elbette var ama bu kadar yakın değiliz. Ben Jack'ı daha çok samimi buluyorum. Her hangi konuda anlaşabilmesek bile.

Ben Eva dediğim gibi, siyah saçlı bir kızım, orta boyumla üzgün değilim aksine çok memnunum. Gözlerim kahverengi rengi.. Tıpkı annem ve babamınkiler gibi.. Tamam tamam sürekli onlardan bahsedip morelinizi bozmak istemiyorum..

Jack, 23 yaşında ve zengin piçlerinden birisi. Açıkçası bir mağazada neden çalışıyor anlamıyorum. Hayatında birşey bilmiyorum belki de bir sebebi vardır diye düşünüyorum. Neysee! Çok tatlı birisi aslında gıcık olmasa. Uzun boylu, her kızın hayal edebileceği tiplerden işte anladınız. Siyah saçlı ve mavi gözlere sahip sinirlenince koyulaşan..

Eveeeet, gelelim hikayeme.
Bugün günlerden pazar ve yatakta tüm günümü geçirmeyi dilerken birden karnım guruldadı. Hemen yatağımdan çıkıp banyoya girdim yüzümü yıkadııımm, oradan mutfağa girip kahvaltılık birşeyler çıkardım. Omlet yapsam nasıl olurr? Hayır hayır, sen annen gibi beceremezsin şimdi. dedi bana iç sesim. Vaay be. Bana iki dakikada hem beceriksizliğimi yüzüme vurdu hem de, annemi bana yine hatırlattı. Hain iç ses..

Ekmeğime yağ ve Nutella sürmeye karar verdim. Immm çok severim. Zaten her zaman bunu yerim bugün neden omlet gelmişti aklıma? Amaaan yemeye devam ettim.

Camdan bakınca dışarıda hava güzel gözüküyordu, üzerime birşeyler geçirip dışarı çıkmaya karar verdim. Pembe t-shirt, siyah kot pantul ve ne olur ne olmaz siyah renkte aldığım çantama siyah ceketimi attım.

Dışarı çıktım, kapıyı kilitledim, ve havludan çıktım yürümeye başladım. Nereye yürüsem acaba? Deniz kenarına gitmeye karar verdim ve yavaş adımlarla yürümeye devam ettim. Saate baktığımda henüz 10:30 du. Tam telefonumu cebime koyacakken çaldı. Tanımadığım bir numaraydı bende açmadım. Bir daha çaldı ve bu sefer açmaya karar verdim.

Konuşmadan önce karşıdaki insanın konuşmasını bekledim.

... : Kızım niye ses vermiyon öldünmü?
Ben : Aa Jack? Senmisin?
Jack : Tabiki benim aptal şey kim olabilir başka?
Ben : Ya ne biliyim numara yazmayınca..
Jack : Numara değiştim " Missy " (küçük hanım).
Ben : Himm tamam kayıt ederim aradığın için sağol.
Jack : Birşey değil ne yapıyorsun? (Evet Jack tuhaf birisi ama asla hatrımı sormadan kapatmazdı).
Ben : Dolaşıyorum öyle sen?
Jack : Nerde dolaşıyorsun lan?
Ben : İki dakika kibar olmayı becerdin, hemen kabalığa geçtin ya.. Hava güzel deniz kenarına doğru yürüyorum neden?
Jack : Dikkat et kendine! diyip suratıma kapattı.

Bu hallerine de alıştım artık canlarım siz merak etmeyin.

Deniz kenarına az kalmıştı neysekii.. Birden araba tekerlerinin yaptığı hızdan dolayı çıkardığı sesten irkildim ve arkamı dönüp baktığımda gördüğüme inanamadım..

Arkadaşlar belki kısa veya uzun olabilir ama burada durmayı planlamıyodum. Bi anlık heyecan olmasını dinledim yaaani devamı ikinci bölümde.. Hazırmısınız?? Duyamadım? Neyse ne.. Yorum ve mesajlarınızı bekliyoruzzz.
- Babaayy.
#Filiz

ÇaresizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin