Anya'nın anlatımıyla
Okyanusun haberi yoktur içinde milyonlarca balığın ağladığından...
Düşün düşün.O neredeydi ? Nereye gitmişti ?
Bulamıyordum okyanusumda ağlayan milyonlarca balığın içinden onu bulamıyordum .
Okyanus suçluydu balığını bulamıyordu .Balığı onu bulmasını istiyordu fakat okyanus kendisini kendi suların da kaybetmişti .
Sabah saat dokuz suların da uyanmıştım .Yataktan kalkmam uzun sürmüştü .Banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım .Aynada ki görüntüm korkunçtu hemde baya .Gözleri kıpkırmızı gözaltlarım mosmor olmuştu .Halsiz görünüyordum.Dudaklarım çatlamıştı .Kızıl saçlarımın rengine göre soluk kalmıştı hafif pembe dudaklarım .
Üzerim de dün den kalma kıyafetler ile Borayın yanına doğru ilerledim .Belki uyanmamıştır diye kahvaltıyı hazırlardım. Borayın kaldığı odanın yanına yaklaştığımda odanın kapısı açıktı .Odaya sessiz adımlara girdiğim de kimse yoktu .Belki uyanmıştır ve gitmiştir diye düşündüm.
Merdivenlerden inerken karnım hafif ağrımaya başlamıştır önemsemedim .Merdivenlerden indikten sonra oturma odasına baktım orada yoktu .Belki açıkmıştır mutfağa girmiştir diye düşündüm.Mutfağa doğru ilerledim .Mutfağa girdiğim de mis gibi ada çayı kokuyordu .Anlaşılan Boray buradaydı .Mutfakta ki bahçeye açılan kapıdan dışarıya çıktım .Boray havuzun yanın da ki çardakta sigara içiyor bir yan da kulağında telefon vardı birisiyle konuşuyor olmalıydı .Bu yüzden yanına gitmedim tekrardan içeriye doğru ilerledim .Mutfağa girdiğim de önlüğümü taktım .Dolaptan sucuk çıkardım . Tezgahın üzerin de ki rafa benzer dolaptan bir tane tava aldım .Tavayı ocağın üzerine koydum altını hafif yaktıktan sonra tavaya biraz yağ döktüm.Yağ bir kaç dakika kızardıktan sonra dilimlediğim sucukları içine attım .Dolaptan reçelleri ,zeytinleri ve peyniri masanın üzerine koydum .Sucuk olurken üzerine dört tane yumurta kırdım .Tuz serptikten sonra pişmesini bekledim .Ada çaylarını bardağa koyduktan sonra iki baradığı da masaya koydum .Kızarttığım ekmekleri ekmek sepetine koyduktan sonra masaya yerleştirdim .Boraya kahvaltıyı hazırladığımı söylemek adına tekrardan mutfaktan çıkarak bahçeye ilerledim .Çardakta beni görünce ayağa kalktı yanıma doğru geldi .
"Günaydın .Biraz daha iyi misin düne göre" dedi gülümseyerek.
"Günaydın .Evet biraz daha iyiyim " karnımda ki sancıları saymasak iyiydim aslın da .
"Boray kahvaltıyı hazırladım içeri geçelim istersen" dedim .
Birlikte mutfağa doğru ilerledik . Mutfağa girdikten sonra masaya doğru ilerledi . Sandalyeden birisini kendisine doğru ve çekti.
Üzerin de ki siyah gömleği vücuduna kalıp gibi olmuştu .Bilmediğim bir çekiciliği vardı .
Birlikte sofraya oturduğumuz da yemeklerimizi yemeğe başladık.Ada çayını içmeye de başlamıştık.Sabah güneşi yüzüme geldiğin de Boray "Güzele güneş doğarmış derler .Haklılarmış" dedi gülerek.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra sofrayı birlikte kaldırmıştık .Boray bahçe de birisiyle konuşmak için izin alarak bahçeye çıktı ben de yatak odama giderek üzerimi değiştirmek adına merdivenlere yöneldim .
Dişlerimi fırçaladıktan sonra dolabım dan siyah kot pantolon üzerime ise siyah kısa kollu geçirdim göbeğime kadardı boyu kısa olduğu için içim de ki sporcu atleti biraz gözüküyordu .Bu sıralar çoğu kişi de görmüştüm bu detayı .Sanırsam çağımızın yeni modası buydu .
Makyaj masama doğru ilerledim . Saçımı taradıktan sonra atkuyruğu yaptım .Ardından çekmece den siyah bir tokayı atkuyruğunun içinden geçirdim .
Hafif pembe ve kahverengi karışımı renkte olan rujumu sürdüm .Her zaman eşit çekebildiğim rimelimi de çektikten sonra yüzüme hafif allık sürdüm . Takılarımın olduğu çekmecen bir kolye aldım .Kolye uzun bir metaldi .Metal çubukta sevdiğim şarkının ismi yazıyordu ."Unutamadım " Müslüm Gürses'in şarkısıydı .
Odadan çıktığım da Borayın adım seslerini duyabiliyordum .
Merdivenlerden indim .Oturma odasın da koltukta oturan Borayı gördüm .Boray beni görünce yanıma oturmamı ve bir şey diyeceğini söyledi . Yanına oturdum .
"Nasıl desem bilemedim ama bir yerden başlamam gerekiyordu .Babamı biliyorsun . Babam bugün bizi "Nalya" restorantına yemeğe çağırıyor .Bir şeyler konuşmak istiyormuş .Ben ne konuşacağını az çok hissedebiliyorum .Senin de kendini orada kötü hissetmeni istemiyorum ya da stres olmanı istemiyorum" biraz bekledikten sonra devam etti."Babam seni çok seviyor yani seni kızı gibi görürdü her zaman.Nasıl birisi olduğunu ,iyi birisi olduğunu biliyor .Evde de sürekli senden bahseder bana .Ama işte farklı bahsediyor seninle beni yakınlaştırmak istiyor.Anlayacağın bugün bu konu hakkın da konuşucaktır anlaşıldığı üzere." Devam etti ."Belki sevgilin vardır ya da hoşlandığın birisi yani anlayacağın babam biraz eski düşünür sevgilin olamadığını düşünüyor bu yüzden...Babam gece yemeye davet ediyor .Orada istediğini söyliyebilirsin anlayışla karşılarım . Sonuçta eski insanlar ..."
Gözüme bakarak anlatmıştı.Hiç gözünü ayırmadı konuşması bitene kadar .
Nasıl yani Caner Bey bu yüzden mi sürekli ikimizi görevlere yollardı . İlk silah tutuşumuzu bile Borayla birlikte öğrenmiştik .Çocuk yaşılarımız da birbirimizle aramız iyiydi o benden dört yaş büyük olduğu için abim gibiydi .Boray lise yıllarım da benim için aynı okula gelmişti korumak için .Aslın da aramızda dört yaş olmasına rağmen benim için geç yazılmıştı.Okul zamanları hep birlikte takılırdık ...Aradan altı yıl geçmişti biribimizle hiç konuşmadık bile .Babamın ölümünde en çok ihtiyacım olduğu zaman yanımda olmamıştı .Yani olamamıştı ....
"Ben seni ve Caner Beyi tanıyorum...Biliyorsun küçüklüğümüz den itibaren hiç sevgilim olmadı ya da aşk işleri ile ilgilenmedim de konumuz bu değil fakat beni de biliyorsun Caner Beyin her dediğini yaptım onun için çalıştım bunca yıl .Ona kırmadan nasıl söyliyebilirim hiç bir fikrim de yok" devam etmedim anlamıştı zaten.
"İstersen bu gece gelmeyebilirsin ben babama hasta olduğunu söyliyebilirim..." Yüzünde mahçup vardı.Belki de o da istemiyordu .
"Yok gelirim benim için sıkıntı değil .Seninle alakalı değil hem kendini suçlu hissetme " dedim morali yerine gelmesi için gülümsedim .
Yanıma doğru yaklaştı ardından yana dönerek sıkıca sarıldı .Eşlik ettim.
"Kendini iyi hissetmediğin zaman bana sarılabilirsin büyük adam"
Sımsıkı sarıldı..."Beni hiç bırakma kızıl.Her zaman kollarını aç bana "
Kızıl kollarını her zaman büyük Adama açacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANYA -Ara Verildi-
Mystery / Thriller"Değer miydi "dedi genç kız çocuğa . "Değmezdi"dedi delikanlı . "Hoşça kalma " dedi genç kız . Vedalar her zaman hüzünle biter .Pişman olunur ama geri dönüşü olmazdı.Bir kere yaşanıldı ve bir defa yaşanılmayacaktı.Veda etti genç kız fakat delikanlı...