tekrar kameranın karşısındaydı. ama bu sefer üstünde masmavi bir hastane kıyafeti vardı. burnuna bir tüp bağlıydı ve sağ kolu serumlarla doluydu. boğazını temizledi.
"ben 2 kere öleceğim soobin. ilk ölümüm sen benim aşkıma inanmadığım geceydi. seni aldattığıma inandığın, ben ölürken beni gömdüğün geceydi. ikincisi ise muhtemelen birkaç saate gerçekleşir. emin değilim. ben kanserim sevgilim. kan kanseriyim. aynı zamanda beynimde kötü huylu bir tümör kol geziyor. yüzde yirmilik bir ihtimal var ki o tutarsa da ben kalmam buralarda. dayanamam ki senin başkasına olan aşkını görmeye."
sağlam eli ile saçındaki kafasını örten boneyi çıkarttı. bir tel bile olmayan saçları kameraya yansırken bakışlarını kendinden kaçıyordu.
"biliyor musun sevgilim, çok sevdiğin saçlarım yok artık. okşamayı sevdiğin esmer tenim bir ölünün teni gibi bembeyaz olu. öpmekten bıkamadığın dudakların mosmor oldu. kemiklerim gözükür hale geldi. dans bile edemeyecek kadar güçsüz düştüm. bana verdiğin siyah kuğu lakabını haketmiyorum artık. kuğu olamayacak kadar çirkinim ben artık."
kamerayla kurduğu göz temasını kesti.
"iyiyim dedim, yalandı. yorgun değilim dedim, yorulmadım, ben güçlüyüm dedim ama hepsi yalandı sonsuzluğum. tek yalan olmayan şey aşkımdı. ama senin inanmadığın tek şeyde oydu. gözünün önünde öldüm, iyiyim dedim, inandın. ama aşkıma inanmadın be güzelim."
burnunu çekti.
"biliyor musun sevgilim? ben yinede seni seviyorum. ölene kadar seveceğim demek istiyorum ama ölmek için az bir sürem var. ben seni kendimi bildim bileli seviyorum sevgilim. sonsuz derdim ya sana, cidden sonsuzumsun sen benim. olurda öbür bir yaşamımız olursa orada da seveceğim seni."
kapının tıklatılmasıyla gülümsemeye çalıştı.
"ameliyata gireceğim birazdan. riskli bir ameliyat. tümör beynime yayıldığı ve beni zehirlediği için kurtulamıyorum bu illetten. ama deneyecekler. ben istedim bu riski. ölmeyi her şeyden çok istedim ben soobin."
zar zor kameradaki kendisiyle göz teması kurdu.
"ben ölüyorum soobin, ama hala seni seviyorum. ben seni aldatmadım. tek bile o olduğu için ona içimi dökebiliyordum yalnızca. ben senin tek saç teline dokunmaya dahi kıyamıyordum ki. nasıl kırabilirdim kalbini?"
saate kaydı kafası. son 15 dakikası vardı.
"son 15 dakikam var soobin. ölümle aramadaki son çeyrekteyim. kat kat toprağın altına girsemde ben hala seni seviyorum be sonsuzum."
bonesini geri taktı.
"gidiyorum ben soobin'im. kısa bir post atıp tüm herkese durumumu açıklayacağım."
buruk bir tebessüm vardı yüzünde.
"arkamdan ağlama sakın. yujin'le mutlu olacağına inanıyorum. beni düşünme. yujin'le evlenin. çocuklarınız olur belki. mutlu ol soobin. sen mutlu olursan ben mutlu ölürüm."
"her şey için özür dilerim. seni çok seviyorum gecemin en parlak yıldızı. seni seviyorum sonsuzum. seni seviyorum, sana aşığım."
titreyen elleriyle telefonu kapattı ve yapması gereken son görevleri yapmaya koyuldu.
[•]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yawnzyj: umarım yazdıklarımın hepsini okursunuz. ben 2 yıldır kan kanseriyim. aslında bu o kadar da sarsan bir şey değildi beni. ama 1 yıl kadar önce beynimde kötü huylu bir tümör belirdi. ve o günden beridir benim hayatım cehennemden farksız. hepinize teker teker söyleceklerim var.
öncelikle taehyun, özür dilerim. üzülmene sebep oldum ama hepsi yanlış anlaşılmaydı. beomgyu seni aldatmadı. beomgyu benim bunları anlatabileceğim tek kişiydi yalnızca. ben gidince çöker o, nolur yanında ol. ve chaewon, beomgyu'dan nefret etme. tüm suç bende.
wonyoung, yunjin, kazuha, sakura ve kai. beni abiniz olarak gördüğünüzü biliyordum ve sizi anlıyorum. ihanet etmişim gibi düşündüğünüzün farkındayım.
beomgyu'm, yol arkadaşım. özür dilerim. seni öylece bırakmak banada zor geliyor. ama dayanamıyorum bu acıya. diri diri ateşlerde yanmak gibi bu. her gün burnumun kanaması, aynalardan nefret etmek çok zor. yoruldum. beni anlarsın sen.
ve yujin, biricik soobin'imin biriciği. onu üzme. soğuk sevmez soobin, kar oynamak için ısrar etme. onun için beyaz şaraba katlanmaya çalış. ona pahalı hediyeler almak yerine ufak bir pasta yap. kadifeden nefret eder. kahve yerine kola içer. çilek sevmez ama kiraza bayılır. kolay kolay hasta olmaz ama hasta olursa toparlanması çok zor olur. evde tek başına olmayı sevmez. öpüşmeyi sever ama french kiss'ten hazzetmez. elleri hep soğuk olur. kışları nemlendirici sürmezse dudakları kanar hep. çok geç uyumasına izin verme, gözleri kıpkırmızı oluyor. maviyi sevmez ama laciverti çok sever. yemek seçer, acı yiyemez. aklıma şuan bunlar geliyor. lütfen ona iyi bak.
eski dostlarım, ben ölüyorum. kendinize iyi bakın.