~Lisa'dan~
Sabah kalktığımda kanepede uyuduğum için sırtım tutulmuştu. Artı olarak boynum da ağriyordu. Ama tüm ağrılarımı Steve'in tatlış suratını gördüğüm an unutdum. Çok masum uyuyordu. Yerimden yavaşça kalktım. Elimi yüzümü yıkamaya giderken ayağım sehpaya takıldı ve yere yapıştım. Maalesef ses yapmıştım ve tatlış Steve kalkmıştı.
S: Lisa? Noldu, iyi misin?
L: İyiyim, sadece ayağım takıldı. Ciddi bişi değil. Kalktıysan artık gidebilir miyiz?
S: Kahvaltı?
L:Hiç istemiyorum. Sen açsan ye, sonra çıkalım.
S: Tamam. Bi su içip kendime geliyim. Sen istersen arabada bekle.
Steve arabanın anahtarlarını masadan alıp bana atdı ve ben de yakalayıp evden çıktım.
Biraz arabada bekledikten sonra Steve de geldi ve AVM'ye doğru yola çıktık.
S: Seni sık boğaz etmek istemiyorum ama bi şey sora bilir miyim?
L: Ne sorduğuna bağlı.
S: Tamam. Dün geceden beri aklımda. Caleb. Ne yapmış?
L: ... Steve, bunları sonra konuşa bilir miyiz?
S: Tamam.
Steve bunu iç çekerek söylemişti. Ona güvenebilir miydim bilmiyordum.
Hikayenin 3/4'nü anlattın zaten gerizekali ne güvenmesi kaldı.
Vardığımızda arabadan indim ve kapıya doğru yöneldim. Kapıya geldiğimde Steve'in yanımda olmadığını farkettim. Arkamı döndüğümde Steve'in arabanın aynasına bakıp saçını düzelttiğini gördüm.
L: Gerçekten mi?!
S: Ne var?? Bi Steve Harrington kolay kolay olunmuyor!
İşi bittikten sonra yanıma geldi ve birlikte Robinin yanına gittik.
Çoktan gelmiş gibi gözüküyordu.
R: Sabahtan beri burdayım ve şu veletleri tek başıma idare ediyorum. Hangi cehennemdeydiniz acaba??
Neyse merak etmiyorum, ben yoruldum, mesai sizde artık.
Dedi ve içeri geçti.
S: Ben de bi tuvalete gidip gelcem.
L: Aynada takılı kalma da..
Steve gittikten sonra kıvırcık saçlı tatlu bi çocuk geldi.
Bundan sonrasını birazcık filme göre yazicam şimdiden sorry.
D: Merhaba, ben Dustin.
L: Ben de Lisa?
D: O burda mı?
L: Kim burda mı?
Dediğim an Steve geldi ve bağırışmaya başladılar. Kılıç hareketleri falan yaptılar ve durdular.
Küçük çocuk Steve'i kenara çekti ve konuşmaya başladılar.
D: GİZLİ Bİ RUS KODU YAKALADIM.
Ben de dahil her kes onlar tarafa baktık. Ve bundan bi tık rahatsız gibiydiler.
Biraz daha konuştuktan sonra içeri geçtiler. Ben ise dondurma satmaya devam ediyordum. Birden karşımda beliren insanla irkilmeme hakim olamadım.
C: Bak hayatım, konuşa biliriz.
L: İlk olarak ben senin hayatın falan değilim Caleb! İkincisi de sen buraya hangi yüzle geliyorsun??
Lütfen gider misin? Birileri görücek.
C: Hayır Lisa, ben seni hala seviyorum ve senin de beni sevdiğini biliyorum.
Bunu demesiyle Steve kapıdan ciddi bi surat ifadesiyle çıktı, yanıma geldi ve kolunu omzuma atıp dedi.
S: Bi sorun mu var sevgilim? Bizi tanıştırmıycak mısın arkadaşla?
Duyduklarım ile donup kaldığım için cevap veremedim.
S: Tamam, ben tanışırım o zaman.
(Elini uzatarak) Ben Steve, Lisa'nın erkek arkadaşı.
C: Ha öyle mi, bilmiyordum. Sonra uğrarım ben, görüşürüz.
Görüşmeyiz bence
Caleb gittikten sonra Steve'e döndüm.
L: Buna gerek yoktu, ben hallediyordum.
S: Aman iyilik de yaramıyor ha sana.
L: Evet yaramıyor, Mümkünse yapma bi daha.
Dedim ve elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittim. Eğer sorarsanız da neden sinirli olduğumu ben de bilmiyodum ki.
~477 kelime
Bu bölüm pek içime sinmedi ama olsun. Bayadır bi bölüm atmadığım için özür dilerim ama hiç içimden gelmiyordu.
Begendiyseniz oy vermeyi unutmayın öptüm<3333
