Bahtsız Bedevi

Bölüm-3

Kalp atışları hızlı bir şekilde hiç tanımadığım en ufak bilgim olmadan binanın merdivenlerinden hızlıca çıktım . ne yapacağımı bilemeden orda duran güvenliğe okul sanki ondan sorulurcasına ondan yol göstermesini istedim . güvenlik sağolsunlar direk öğrenci işlerine yönlendirdiler .öğrenci işlerine yeni geldiğimi ne yapmam gerektiğimi sordum . onlarda dış kapının ordaki panoda hangi sınıfların hangi sınıfta ders saatlerinin bulunduğunu bildirdi . hayatımda ilk kez bu kadar karman çorman bir listeleme görmüştüm . yanıma gelen listeden 15 saniyede ders yerini bulan gitti . birinden yardım istemek adına beynimde kuracağım cümlenin daha yüklemine varamadan gelen sınıfı şurdaymışız arkadaşlar diyerek gitti . yanımda ilk defa uzun süre diyebileceğim 1 dakika kalan biri oldu baktığımda uzun boylu bir çocuk bu kesin son sınıftır bundan yardım isteyeyim hemen dedim . beyinde hazır kurmuş olduğum cümleyi hemen çocuk kaçmadan çıkardım ağzımdan meğer çocuk benim gibi toymuş yeni gelmiş kamucuymuş . bölümdaş olduğumuzu duyunca resmen havalara uçtum bir ben değilmişim ddim kendi kendime . sonunda bir yoldaş bulmuştum . adı yusufmuş önerisiyle bu sefer başka güvenliğe sorduk ne yapmamız gerektiğini bu sefer bir sınıfa yönlendirdi bizi de okulun giriş panosunda sap gibi durmamız sona erdi . heyecanla sınıfa girdik üniversite hayatımdaki ilk arkadaşım olmuştu temiz yüzlü birine benziyordu . bir sıra beğendik oturduk . heyecandan ses seviyem bayağı yüksekmiş ama farkıma varmam arkada oturan arkadaşların sohbetimize dahil olmasıyla anladım :) . arkadaki arkadaşın dahil olması onun arkasındaki onunda arkasındaki terken resmen 6 sıra arka arkaya koyu sohbet etmeye başladı . kızlı erkekli karışık bir şekilde adı soyadı nerden kaç saatte nasıl geldiği nerde kaldığı kaç puanla geldiği kaçıncı tercihiyle geldiği tüm soruları 9 kişi teker teker cevapladı . yusuf aksaray'dan , samet cafer esma melih isa istanbul'dan , birsen izmir'den , uğur tekirdağ'dan , bense tokattan gelmiştik . hepsinde de bir karadeniz geçmişi göçmenliği vardı . sohbetleri enerjileri esprileri çok güzeldi .üniversite hayatını daha ilk bu büyük gruptan o dakikada sevmiştim . 100 kişilik kamu 1 lerde en kalabalık gruba sahiptim . her yerde kendimizi belli ediyorduk sınıfa girince hemen yer bulamazdık 2 şerli 3 erli olarak dağılırdık diğer sınıf arkadaşlarımızın yanlarına . dersler 5 te bitmiş herkes birbirinden acemi ama bir o kadarda samimi bir şekilde ne yapacağız ders bitti ama ayrılmayalım hemen diye düşünmeye başladık . bilecik'in en meşhur kafesine gitme kararı aldık . ufak bir tepenin başına kondurulan belediyeden kiralanan işletme olan şelale kafeye gittik daha merdivenlerinden kalabalık bir grubun çıktığını görenler hepimizi ayrı ayrı süzüyorlardı . masaları birleştirip kurulduk akşap sandalyelere . ilk görenlerin ve otantik ahşap sevenlerin her daim sıcak bulabileceği bir atmasferi vardı . Bilecik'in bir kısmını rahatlıkla izleyebildiğin yüksüklikten bakabiliyordun . masa ve sandalyeler full ahşap arkadaşlar komik daha ne isteyebilirdi ki zehra ....