DÖNÜM NOKTASI (GAY)

3.6

Eğitim hayatımda en çok zorlandığım konu olan trigonometriden de yaklaşık 100 soru çözdükten son derin bir nefes alarak gözümdeki gözlükleri çıkardım ve masaya koydum.

Arkamı yaslayıp gözlerimi kapattığım sırada odanın kapısının açılması ile bakışlarımı çevirdim.

Ozan elindeki iki kahve kupası ile kapıdan görününce gülümseyip yerimde dikleştim.

"Yarın geleceğin bilgisayar mühendisi olmaya hazır mısın şampiyon?" diyerek içeri girip kapıyı kapattığında oflayarak kafamı iki yana salladım.

"Başaramayacağım Ozan çok korkuyorum.." dediğimde elindeki bir kupayı önüme bırakıp arkadaki yatağa oturunca dönen sandalyede ona doğru dönüp kupayı elime aldım.

"Yavrum aylardır soluksuz çalışıyorsun neden korkuyorsun?" diyerek boşta kalan eli ile bir elimi tuttu.

Derin bir nefes alarak omuz silktim.
"Bilmiyorum,olmayacakmış gibi geliyor.."

Ozan uzun uzun gözlerime bakıp ardından elimin üstünü öptü.
"Tüm kalbimle seninleyim.Her zaman yanındayım ve sana fazlasıyla güveniyorum.Başaracaksın inanıyorum."
dediğinde gülümseyip bakışlarımı duvardaki saate çevirdim.

"Saat 2 olmuş.." diyerek ofladığımda Ozan kafasını sallayıp alt dudağını ıslattı.

"Aklına takılan bir konu var mı? Anlatabilirim istersen?" dediğinde gözlerimi açıp Ozan'a baktım.

"Valla mı lan?"

"Valla lan." diyerek yüzümü avuçlarının arasına aldı ve dudağımdan sertçe öpüp geri çekildi.Ardından masama doğru yaklaşıp yanıma sandalye çekti.

Direkt elini belime atarak boynuma sıkı bir öpücük kondururken önümdeki edebiyat kitabını açıp 'Tanzimat Edebiyatı' konusunu açarak kitabı Ozan'ın önüne doğru koydum.

"Bu konunun maddeleri çok fazla olduğu için karıştırıyorum.Anlatırsan aklımda daha fazla kalır." diyerek Ozan'a döndüğümde yüzünü avucunun arasına almış bir şekilde beni izlediğini gördüm.
Kaşlarımı çatarak omzuna hafifçe vurdum.

"Ozan sen beni dinlemiyorsun ki!" dediğimde Ozan yaklaşarak dişlerini yanağıma geçirdi ve saniyeler içinde ısırdığı yeri yüzümü tutarak üst üste sertçe öptü.

Ozan'ın çıkardığı 'oh' nidasi ile kaşlarım daha çok çatılırken o beni biraz daha kendine çekip kitaba yönelmişti.

"Sevgilim bunları böyle ezberleyemezsin zaten.Önce en kısalarını, sonra uzunları ezberleyeceksin." diyerek kalemi eline aldığında dikkatlice onu dinlemeye başladım.

-

-

-

Ellerim stresten ve heyecandan tir tir titrerken içimden bildiğim bütün duaları okuyordum.Üniversite okumak hayatım boyunca en büyük hayalimdi.Ona bu kadar yaklaşmışken bir kez daha kaybetmek istemiyordum.

"Bebeğim sakin olacak mısın? Bak bu kadar stres yaparsan hiç bir şey yapamazsın." dediğinde elimi saçlarıma geçirerek derin bir nefes aldım.

"Sus doğurucam Ozan sus!"

"O kadar seviştikten sonra doğurmadıysan burada hiç doğurmazsın."

Söylediği şey ile dehşetle Ozan'a dönerken o sanki çok normal bir şey söylemiş gibi etrafına gözlerini kısmış halde bakıyordu.

Aklıma gelen plan ile sinsice gülümseyerek serçe parmağımı Ozan'a doğru uzattım.

"İddiaya var mısın?"