Seninle konuşmaya ihtiyacım var. öylesine ya da değil bir şekilde sana ulaşıp seninle konuşmaya ihtiyacım var. sahil kenarında herhangi bir bankta seninle diz dize, göz göze konuşmaya ihtiyacım var.ben renkli kazaklarımdan birini giyerim sen ise şu çok sevdiğin gömleklerinden birini giyersin. bana senin hep yaptığın ve benim bayıla bayıla yediğim şu portakallı keki her zaman nasıl harika yaptığını anlatırsın, arkada senin sevdiğin sevdiğin şarkı kısık sesle çalarken gününün nasıl geçtiğini anlatırsın, ayrı iken yaptığın şeyleri, çocukluğunu anlatırsın ya da tüm bu dediğim şeyleri boş ver çünkü seninle konuşmam bile yanaklarımın kızarmasına neden oluyor. senin sesinden dinlediğim her şey kulağıma muazzam geliyor, hayatımda duyduğum en güzel sesten şiir dinliyormuş gibi dinlerim seni çünkü bilirsin ben çok düşkünümdür sana tıpkı küçük bir kız çocuğunun babasına olan düşkünlüğü gibi. yakın ya da uzak bir tarihte bu dileklerimi gerçekleştirme umudu ile yaşıyorum. gözlerinden öperim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
lâfza.
FanfictionKüçükken kapı zillerine basıp kaçmanın Cinayete ne çok benzediğini sana kanıtlayacağım.