Nota Dumanları,Yoonmin

sevilmek nedir bilmeyen güzel eller için,birinci nota.

birinci nota.

"Elini çabuk tut Yoongi.Akşam burası tıklım tıklım olacak."

Burnumdan çıkan derin bir nefes eşliğinde elimdeki paspası daha sert sürmeye başladım yere.Sert sürmek daha hızlı olduğum anlamına da gelmiyordu halbuki.

"Niçin sabahtan beri burayı temizleyip duruyoruz? Her gün yaptığımız gibi toz alsak ne olacak?" Göz devirerek elindeki sarı bezi ahşap masasının üstüne fırlatıp bana doğru ilerledi.

"Bilmediğini söyleme bana." Neyden bahsettiğini zerre anlamadan göz devirdiğimde o hala bir cevap vermem adına bakıyordu. "Tanrı aşkına vahiy yoluyla mı söylemeyi düşünüyorsun? Neyi bilmediğimi bile bilmiyorum üstelik."

"Ne umursamaz adamsın Min,bu gece önemli bir gece." Süpürgeyi masalardan birine dayayıp kollarımı önümde birleştirdiğimde kaşlarımı çatarak "Neden?" dedim.Taehyung ciddi misin? der gibi bakıp elini sertçe alnına geçirdi.

"Bu gece Park Jimin sahneye çıkacak.Şimdi sen onu da tanımıyorum dersin."

Gerçekten de tanımıyordum.Daha önce ne adını duymuş ne de görmüştüm.Ancak belli ki önemli bir kişiydi bu kişi.Taehyung'un paçaları böylesine tutuştuğuna göre...

"Tanımıyorum." Kötü bir kelam etmişim gibi baktı yüzüme.Gözleri ardına kadar açılıvermiş, dudakları da onlara eşlik etmişti. "Bilmez misin be adam?! Park Jimin'in ünlü bir şarkıcı olduğunu herkes bilir.Sen nasıl olur da bilmezsin?"

Şimdi belli olmuştu Taehyung'un karın ağrısı.Geceyi tıklım tıklım edecek bu adam önemli bir şahsiyetti.Etrafında pervane olunan,bir dediği iki edilmeyen tiplerden biriydi.

"Tanımıyorum dedim Taehyung.Ayrıca tanımam da gerekmiyor." Etrafta kimse var mı diye şöyle bir kontrol edip birkaç adımda yanıma yaklaştı. "Bay Shin'in göz bebeği olur kendisi."

Bay Shin...Kirli düşünceli herifin tekiydi.Hiç mi hiç haz etmezdim o adamdan ancak para için işlettiği gazinoda çalışmak zorundaydım.Kendisi hayli yaşını almış,pek temiz(!) bir herifti.

"Bay Shin yıllardır peşinde onun, bilmiyor musun? Takıntı haline getirmiş neredeyse Bay Park'ı."

Park Jimin kimdi tanımıyordum.Ancak Bay Shin o kişinin etrafındaysa pek rahat edeceği söylenemezdi.Bu zamana kadar çoğu garson onun yüzünden işten ayrılmıştı.Kadın erkek fark etmeksizin insanları kendi arzuları için rahatsız eder,zorla alıkoyardı.

"Demek o yüzden şarkıcı odasına kırmızı gül,şarap ve transparan gömlek gönderdi."

Takribi bir saat falan önce şık giyimli bir adam elinde kırmızı iki kutu ve bir sürü kırmızı gülle gelmişti yanımıza.Şarkıcı odasının ne tarafta olduğunu sorunca ona girmesinin yasak olduğunu söylemiş,ufak bir sürtüşme yaşamıştık Bay Shin'in emrini aldığını söyleyene kadar.

"Tanrı aşkına Yoongi,hiç mi görmedin Park Jimin'i?" Evet,Taehyung bazen fazla boşboğaz olabiliyordu.Biraz patavatsız ve meraklı bir yanı vardı.Hatta biraz fazla. "Görmedim Taehyung,yeminler olsun görmedim."

Paspası tekrar almaya yelteneceğim sırada kolumdan tutup beni bir yerlere sürüklemeye başladı.Bu çocuk asla akıllanmayacaktı.Bir şeyi insanın gözüne sokmadan rahat etmezdi bir tarafları.