"Hoşgeldiniz çocuklar. Dışarısı çok soğuk muydu ?"
Boynumdan kalın, siyah atkımı çıkarırken mırıldandım.
"Evet, dışarısı gerçekten çok soğuk."
Zayn de aynı şekilde paltosunu çıkarırken girişteki portmantoya astı.
Aynı şekilde botlarını da çıkarırken anneme küçük bir selam vererek benden önce odaya çıkmaya başladı.
Tam yemek bir şeyler ister mi diye soracakken annemin sesi ile şaşkın bakışlarım ona döndü.
"Tatlım, Zayn'in canı bir şeye mi sıkkın ? Beti benzi de atmış gibiydi."
Ne diyeceğimi bilemeyerek anneme öylece bakarken çalan ev telefonu ile irkildim.
"Telefona bakabilir misin canım ? Bu konuyu seninle sonra konuşuruz." Dedikten sonra kafamı hızlıca onaylar bir şekilde salladım.
Kalın siyah çoraplarımla parkede hızlıca koşuştururken ev telefonu bekletmeden açtım.
Arayan numaranın babam olduğunu görünce yüzümde istemeden bir tebessüm yayıldı.
Telefonu hızlıca açıp kulağıma götürdüğümde heyecanlı çıkan sesimle yanıtladım.
"Alo? Baba!" Diye konuştum kazağımın etekleri ile oynarken.
"Güzel kızım, nasılsın ? Neler yapıyorsun ?" Diye sordu o benim sesimin aksine sakin bir sesle.
"İyiyim babacığım, okuldan eve geldim şimdi. Her şey genel hatlarıyla güzel gidiyor." Diye mırıldandım gülümseyerek.
"Bunu duyduğuma sevindim tatlım. Okuldaki notlarında herhangi bir kırık yok, değil mi Daisy ?"
Babam ders konusunda çok katı bir adamdı. Ama onun dışında pamuk gibi biriydi.
Göremeyeceğini bildiğim halde başımı iki yana sallayarak onu cevapladım.
"Hayır yok babacığım, elimden geleni yapıyorum."
"Biliyorum Daisy, seninle gurur duyuyorum."
Duyduğum bu cümle ile kalbim hızlanırken hızlıca onu yanıtlayacakken annemin gelen sesi ile tüm dikkatimi anneme verdim.
"Bebeğim, sen Zayn'in yanına çık artık. Ayıp oldu çocuğa, ben babanla konuşayım biraz." Dedi eliyle omzumu sıvazlarken.
"Elbette anneciğim." Diyerek başımı aşağı yukarı salladım ve babamla vedalaşıp telefonu anneme verdim.
Eve geldiğimde girişe koyduğum çantamı hızlıca elime alarak yukarı kata odama doğru adımladım.
İçeri girdiğimde elinde hoşlandığı kızın fotoğrafıyla bakışan bir Zayn beklemiyordum.
"Nerede kaldın ?" Diye sorarak telefonu kapatıp bana doğru döndü.
"Aşağıda babam aradı da, onunla konuştum." Diye mırıldandım.
"Hemen proje ödevi yapmaya başlamayacağız elbette değil mi ?" Diye sordu sorgulayan gözlerle.
İrice açılan gözlerimle ona bakarken hayal kırıklığı ile konuştum.
"Ama tüm eşyaları odaya çıkarmıştım." Dedim kısıkça.
Yüzüme kısık gözlerle gülümseyerek baktığında kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı.
Yatağımdan yavaş bir şekilde kalktıktan sonra yere gelişigüzel attığı sırt çantasını aldı ve bana kısaca baktıktan sonra "Üstümü değiştirip geliyorum, sende rahat edeceğin şeyler giyin." Dedikten sonra üstüme baktı.
Bende hemen ardından üstüme baktıktan sonra ne dediğini çok daha iyi anladım.
Hala üstümde siyah pantolonum, kazağım, yünlü paltom ve kalın çoraplarım ile duruyordum.
Kafamı iki yana sallayarak odamı kilitledim ve paltomu hızlıca çıkararak dolabıma astım.
Aynı şekilde kazağımı ve pantolonumu da çıkardıktan sonra üstüme hızlıca bir eşofman ve uzun kollu bol daha rahat bir kazak geçirdim.
Kapının çalınması ile koşuşturarak kapıyı açtım. Geriye çekilerek Zayn'in geçmesine izin verdim.
Kendini proje yapacağımız yere rahatça bırakırken tam karşısına geçip oturacakken beni durdurdu.
"Daisy kapıyı kapat. Böyle rahat çalışamadığımı biliyorsun." Dedi huysuzca.
"Üzgünüm" diye mırıldandıktan sonra kapıyı kapatıp karşısına oturdum.
Neşeli olmaya çalışarak yüzüme büyük bir gülümseme koydum ve "Başlayalım o zaman." Dedim.
O da yüzüne küçük bir gülümseme koyarak konuştu.
"Başlayalım bakalım." Dedikten sonra siyah kazağını dirseklerine kadar sıyırdı.
Yanımda duran mukavvayı dikkatlice önüme aldım ve kucağıma bilgisayarımı alarak araştırmaya başladım.
•
Boynum artık ağrımaya başlarken gözlerim Zayn'i buldu.
Telefona baktığını görünce kaşlarım çatıldı. Gözüme uzaktan çarpan resimle nefes alışverişim kesintiye uğrarken Zayn'in bakışları anında bana döndü.
Telefonu, ekranı ters bir şekilde koyduktan sonra tek kaşı kalkık bir şekilde bana baktı.
Yakalanmış gibi hissederek bakışlarımı hızlıca önüme çevirdim.
"Siktiğimin bir ödevine bile konsantre olamıyorum." Dedi kısık bir sesle. Sesini duymam ile hızlıca iri irislerimi yüzüne çıkardım.
Ettiği küfür ile gözlerim irileşirken sersemlemiş bir şekilde ona döndüm. Küfürden hoşlanmadığımı bilirdi ve dikkat ederdi normalde.
"Kafayı sıyırmak üzereyim." Dedi ve ellerini saçlarından geçirerek başını yatağıma yasladı.
Onu nasıl teselli edeceğimi bilmiyordum ve bu işte berbattım ama yanında olduğunu belli etmek istiyordum.
"Trisha teyze böyle olduğunu görseydi çok üzülürdü. Lütfen toparlamaya çalış biraz kendini." Dedim uzun kazağımın kolları ile oynarken.
"Anlamıyorsun, eğer onunla olmazsam bu hayatta kimseyle olmayacağım, Daisy." Dedi sert bir tonla.
Sus.
Aldığım nefes çarpıntıya uğrarken, gözlerimin dolmaması için büyük bir çaba sarf ettim.
"O beni bu dünyaya bağlıyor. Onsuz kendimi eksik hissediyorum. Her an yanımda olmasını istiyorum, onu gördüğüm an yaşadığımı hissediyorum."
Yalvarırım sus.
Kapının çalınması ile Tanrı'ya şükrederken, annem kibarca odaya girdi ve gülümseyerek konuştu.
"Ah, ödevi baya ilerletmişsiniz. Süper."
Az önce olanlar hiç yaşanmamış gibi davranmaya çalışarak kocaman bir gülümseme bahşettim suratıma.
"Teşekkür ederiz anneciğim."
Zayn yüzüne sadece bir gülümseme koyarak yetinirken, annem lafı tekrar devraldı.
"Ben size Trisha'nın geldiğini haber vermek için gelmiştim. Aşağıda bir sürü yemek hazırladım. Ellerinizi yıkayıp hemen aşağıya, hadi bakalım."
Bölüm Sonu
• Zayn malik kurgusu yayımladığım için o kadar heyecanlıyım ki.. Umarım beğenmişsinizdir. Zaten taslakta hali hazırda vardı, biraz ekleme yaparak yayımlamak istedim. <3