20. Bölüm

140 12 49
                                    

İçeri girdikten sonra 10 dakika geçer

W- Max?

Max-...

D- Ne zamandandır böyle

E- Oturduğundan beri böyle

El Max'ın omzuna dokunur. Max bir anda ürkerek ona bakar.

E- Seni dinliyoruz hazır değilsen sorun değil

Max- Anlatıcam

Herkes Max'e odaklanır.

Max-(Derin bir nefes alır) Lafımı bitirene kadar konuşmayın.

2 yıl önce aynı okula gidiyoduk. O benden bir kaç yaş büyüktü.Ben ondan hoşlanmaya başlamıştım. Birgün tüm cesaretimi toplayıp ona çıkma teklifi ettim,o da kabul etti. Sonradan öğrendim ki meğersem okulun başından beri beni seviyormuş. Sevgili olduktan sonra her gün birlikte gezdik. 1 hafta sonra  evine davet etti, bende kabul ettim. Evinde oyunlar oynadık,konuştuk, çok eğlenmiştik. Sonra ben lavobaya gitmek için kalktım, fakat yanlış odaya girdim... Odanin hepsi benim fotoğraflarımla doluydu, ben uyuyurken bile benim fotoğrafımı çekmişti. Şok olmuştum. Olayın ciddiyetini anladığımda evden çıkmak için bir kaç adım attım fakat başımda hissettiğim bir acıyla yere yığıldım...

Sessizlik

... Uyandığımda karanlık bir odada sandalyeye bağlanmıştım. O anlık korkuyla kendimi sandalyeden kurtarmaya çalıştım fakat sandalyeyle birlikte düştüm. Aradan kısa bir süre sonra kapı açıldı ve o geldi birşeyler söyledi fakat anlıyamadım beni kaldırdı. Onu dinlemezsen beni burada öldüreceğini söyledi. Sonra da bana onu sevdiğimi ve onun sözünden ölene kadar çıkmayacağımı söylememi istedi, ağzımdaki bantı çıkardı bende sinirle onun yüzüne tükürüp bağırmaya başladım. Biden bana yumruk attı ve yere düştüm. Öksürdüm kendime geldiğimde tekrar vurdu, tekrar, tekrar ve tekrar yüzüm kan içinde kalmıştı bana yaklaştı ve aynı soruyu sordu. Bende senin gibi bir yüz karısını aslağa sevmem dedim. Karnıma tekme attı ve odadan çıktı. Bir süre sonra bıçakla geldi ve tekrar sordu,yine aynı cevabı verdim. Bıçağı bir kaç defa karnıma sapladı acıyla bağırmaya başladım,sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda bu sefer bir yatakta bağlanmıştım, yaralarımı sarmıştı ama hâlâ acıyordu.  Bir süre sonra tekrar geldi. Ve beni sevdiğini söyledi, bunu"bizim' için yaptığını söyledi. Ve ona sadık kalıp kalmayacağımı sordu, ona gülümsedim ve onun gibi birine sadık olmayacağımı elimde olsa onunla aynı havayı solumayacağımı söyledim.  Sinirden kızarmıştı. Bana bağırıp "bizi" kabul edene kadar ban işkence yapacağını söyledi. Bende onun suratına bakıp güldüm.

Her gelişinde elinde başka birşey oluyodu. Aynı şeyleri söylüyor ve kabul etmemi istiyordu, bende onu her seferinde reddediyordum ve o da her defasında beni öldüresiye dövdüyordu. Bıçakla vücuduma kendi ismini yazdı.Kaç gün boyunca bu duruma katlandığımı  hatırlamıyorum. En sonunda dayanamayacak haldeydim çok fazla kan kaybetmiştim,o zamanlarda Tanrının canımı alması için yalvarıyordum. Tek düşündüğüm ölüp kurtulmaktı. Bir gün beni dövdükten sonra yaralarımı sarmak için içeriden eşyalar almaya gitti.  İçeriden sesler gelmeye başladı, birçok insanın sesi. Ama ben artık pes etmiştim ne bağrabiliyordum ne de yerimden oynayabiliyordum. O an herşey bulanıklaşmaya başladı ve öleceğimi düşündüm. Gözlerim benden izinsiz kapanıyordu.Sona geldiğimi düşündüm, bu kâbustan kurtulacağım için mutluydum. Sesler azalmaya başlamıştı en son duyduğum ses kapı açılma,ardından gelen bağırışma sesleriydi...

Tekrar sessizlik

...Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım bir sürü kablo vardı hemen doktorlar geldi,beni kontrol etti.2 defa kalbim durmuş. 1 ay boyunca hastanede kaldım. Uzun bir süre terapi gördüm. Ailem o olaydan sonra bizi buraya gönderdi. Tam herşeyi unutmuşken, tekrar onu gördüm...

Impossible Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin